Depremlerin üzerinden 66 gün geçmesine karşın afetzedeler enkazdan çıkmayan yakınlarını arıyor. Antakya'daki İlke Apartmanı'nda 25 kişiye ulaşılamamasına tepki gösteren aileler “Kemik parçası bile çıkmadı” diye isyan etti.

66 gün geçti hâlâ kayıplar aranıyor
Yakup Köse, Münevver Köse, Yiğit Köse.

İlayda KAYA

Depremler nedeniyle yıkımın en çok yaşandığı illerin başında gelen Hatay’da depremzedeler kayıp yakınlarını aramaya devam ediyor. Antakya’nın Güzelburç Mahallesi’ndeki İlke Apartmanı’nda yaşayan 25 kişiye hâlâ ulaşılamadı. Sosyal medya üzerinden seslerini duyurmaya çalışan kayıp yakınları "Ölü ya da diri yakınlarımızı istiyorum" diyor.

20 KİŞİ CANLI ÇIKTI

Hatay’ın Antakya ilçesindeki Güzelburç Mahallesi’ne bağlı Zümrüt Caddesi üzerindeki İlke Apartmanı, Maraş merkezli depremlerin ardından yerle bir oldu. 

Sarsıntının 28’inci saniyesinde yıkılan binadan onlarca kişinin cansız bedeni çıkarılırken, 25 kişinin ise akıbeti hâlâ belli değil. 25 yaşındaki Esin Kırık bu kişilerden biri. Esin Kırık’ın ağabeyi Emre Kırık, BirGün’e yaptığı açıklamada, yıkılan binada kaldıkları dairenin sahibi olduklarını söyledi. Kırık, “Deprem anında bizim binadan 20 küsür kişi canlı çıkarılmış. Çıkarılanları Adana’ya doğru götürmüşler. Biz bu 25 kişi çıkmadığı için canlı olabileceklerini düşünüyoruz. Bu kadar kayıp olunca enkazı tekrar tekrar kazdık ama kimse çıkmadı. Depremin 7’nci günü ise köpeklerle arattık. Enkazda kalma durumları sıfır. Enkaz şu an bile bizim kontrolümüz altında. Benim kardeşim nerede?” diye sordu.

Emre Kırık, çalışmaların plansız yürütüldüğünü belirterek şunları anlattı: “Depremin 6’ncı saatinde kente vardım ve hiç kimse gelmedi. Yangın çıkmasına rağmen bölgede 2 gün sonra ekipler geldi. Biz içtiğimiz sularla yangını söndürmeye çalıştık. Profesyonel olmayan gönüllülerle alanda çalıştık. Şimdi de kendi çabamızla arıyoruz kardeşimi. DNA eşleşmesi yok, mezarlıklarda, morglarda, hastanelerde yok. Kardeşimin akıbeti bizi çok korkutuyor” diye konuştu.

Esin Kırık

HASTANEDE GÖZÜKÜYOR

Esin Kırık emniyet sisteminden sorgulandığında Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gözüktüğü de ortaya çıktı. Ağabey Kırık, şunları anlattı: “Oraya gittik ve sehven bildirdiklerini söylediler. Bir insanın T.C. numarasını nasıl sehven bildirebilirler? Bununla ilgili de suç duyurusunda bulunduk. Kardeşim orada da yok. Biz organ ticareti yapanların elinde olmasından korkuyoruz. Kardeşimi geri istiyoruz. 2 ay geçti geriye korkularımız kaldı."

Cadde üzerindeki 5 apartmandan biri olan İlke Apartmanı yıkılırken diğer apartmanlar sağlam kaldı. İlke Apartmanı’nın neden yıkıldığı başlatılan soruşturma sonucunda ortaya çıktı. 2014 yılında yapılan İlke Apartmanı’nda malzemeden çalındığı ve çimentoda eksiklikler olduğu belirlendi. Apartmanın müteahhitti de tutuklandı.

***

KİMSE YARDIMCI OLMUYOR

Hatay’ın Armutlu Mahallesi’ndeki evinde enkaz altında kalan Ali Topçu’ya geçen süreye rağmen ulaşılamıyor. DNA örneği veren aile, sokaklara astıkları fotoğrafıyla çocuklarını arıyor. Topçu’nun annesi Gülten Topçu, oğlunun Defne’deki evlerinde tek başına kaldığını belirterek, depremin ardından evin enkazının kaldırılmasına rağmen hâlâ çocuklarından haber alamadıklarını söyledi. DNA ve kan örneği vermelerine, karakol ve adliyeye başvurmalarına rağmen çocuğundan haber alamadığını söyleyen anne Topçu, "Nereye başvurduysak haber yok. Kimse yardımcı olmuyor" dedi.  

***

YAKINLARIMIZ NEREDE?

İlke Apartmanı’nda yaşayan Münevver Köse, Yakup Köse ve 8 aylık Abbas Yiğit Köse’ye depremin ardından ulaşılamadı. Yakup Köse’nin kuzeni Nur Köse, hastaneleri gezdiklerini ama bulamadıklarını anlatarak şunları söyledi: “İlk saatlerde çıkanlar oldu ama 6 gün yapılan çalışmalar boyunca da ama Yiğit’in Yakup’un ve Münevver’in ne ölüsü ne dirisi çıktı. Sağlıkçılarla iletişim kuruyoruz, heryere başvuru yapıyoruz ama hiçbir yerde ulaşamıyoruz. Dayım (Yakup Köse’nin babası) DNA örneği verdi ama hiçbir eşleşme yok. Oradaki binaların hepsi yeniydi. Tüm binalar sapasağlam dururken İlke Apartmanı direkt çöküyor. Binada yangın çıktığı için yanarak kül olmalarından da korkuyoruz ama kuzenim ve eşim nasıl çıkmaz diye düşünüyoruz. Bir kemik parçası bile bulunamadı. Öyle bir durumdayız ki artık ölüsüne bile razı olduk. Bari mezarları olsun istiyoruz. Aylardır gelmelerini bekliyoruz. Çalışmalar yeterli olsaydı şu an yakınlarımız yanımızda olurdu.”