Meral DANYILDIZ ÖSYM’nin 2019 YKS verileri, eğitim sisteminin adaletsizliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Temel Yeterlilik Testi’nde (TYT) daha fazla matematik çözen adaylar, Yabancı Dil Sınavı’nda (YDS) dilcilerden daha az net yaptıkları halde sıralamada önlerine geçti. Özellikle 80 soruda 80 doğru yapan bir öğrencinin sıralamada 7 bininci oluşu adaylar tarafından tepki topladı. Buna ilişkin […]

80’de 80 yapan 7 bininci

Meral DANYILDIZ

ÖSYM’nin 2019 YKS verileri, eğitim sisteminin adaletsizliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Temel Yeterlilik Testi’nde (TYT) daha fazla matematik çözen adaylar, Yabancı Dil Sınavı’nda (YDS) dilcilerden daha az net yaptıkları halde sıralamada önlerine geçti.

Özellikle 80 soruda 80 doğru yapan bir öğrencinin sıralamada 7 bininci oluşu adaylar tarafından tepki topladı. Buna ilişkin başlatılan sosyal medyada #yksdilcilerehaksizlik hashtagi ile adaylar şikâyetlerini dile getirdi. Akabinde change.org adlı internet sitesinde ‘YKS dil puan hesaplamasındaki adaletsizlik’ başlıklı bir kampanya başlatıldı. Yoğun ilgi gören kampanyayı çok sayıda kişi imzalayarak destek verdi.

GÖZDEN GEÇİRİLMESİ GEREKİYOR

Konuya dair değerlendirmelerde bulunan eğitim uzmanı Onur Soğuk, eşit ağırlık ve sözel öğrencilerinin de aynı problemi yaşadığını kaydetti. Bu meselenin sadece dilcilerle alakalı olmadığını vurgulayan Soğuk, “Sistem çok saçma. Sistemin arızası şu: Soru sayıları az ve puan türleri sınırlı. Sadece dört tane puan türü var ve puan hesaplamasında bütün derslere hemen hemen eşit puan vermelerine rağmen matematik dersinin hem soru sayısının fazla olması, hem de yapılabilirlik oranının düşük olması sebebiyle her alanda matematiğin ağırlığı eskiye göre çok daha fazla” dedi.

Soğuk, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Matematik yapabilen öğrenci hem TYT hem de AYT’de diğer branşların tamamında büyük oranda öne geçiyor. Yeni sistemde tek kitapçık verilmesinin de etkisiyle hiç dil sorusu çözmeyip matematik çözenler bile dilde öne çıkıyor. Bu sistemin acilen gözden geçirilmesi, puan türlerinin çeşitlendirilmesi ve kendi alanında yüksek net çıkartan öğrencinin onun karşılığını alabilmesi lazım.”

HAKSIZLIĞA UĞRUYORUZ

80 soruda 76 doğru yaparak 75 net elde eden Ömer Faruk Koca ise, sayısal soruların katsayısından dolayı 11 bin 46’ncı sırada olduğunu kaydetti. İstediği bölüme gidemediğini ifade eden Koca, “Ben de dahil olmak üzere neti gayet iyi olan öğrenciler olarak sıralamalarda çok fazla geriye düştük. Bunun başlıca sebebi ise puanlamada sayısal kısma verilen önem. Biz dil bölümünü seçtiğimizde hesaplama oranı yüzde 73 İngilizce, yüzde 27 TYT şeklindeydi ve sayısal katsayısı dilciler için düşüktü. Ancak işin sonuna geldiğimizde puanlama oranı yüzde 60 İngilizce ve yüzde 40 TYT haline geldi. Bir iş başlanılan sistem ile devam ettirilmeli. Şu andaki sistemde 35 İngilizce neti yapmasına rağmen sayısal soruların puanlamasından dolayı sıralamalarda benim önüme geçenler var. Herkesin kendi alanında birbiriyle kıyaslanmasını istiyoruz. Mevcut düzende sayısal puanlama sayesinde İngilizcesi yeterli olmayan kişiler İngilizce öğretmenliklerine gidebilecek” diye konuştu.

SİSTEM ÇÖKMÜŞ DURUMDA

Bir diğer öğrenci E.D., ailecek hayal kırıklığına uğradıklarına dikkat çekti. Boş yere çalıştığını düşündüğünü belirten E.D., sözlerini “Eğitim sistemimiz çökmüş durumda. Bizler de bu durumun cefasını çekiyoruz. Gecemizi gündüzümüze kattık, ders çalıştık, denemeler yaptık, alarm kurduk… İki sene boyunca her şeyden vazgeçtik. 11’nci sınıfta haftada yalnızca iki saat matematik dersi gördük. Madem matematik bu kadar önemliydi, o zaman neden okullarımızda doğru düzgün verilmiyor?” sorusuyla noktaladı.