Ankara ile gerilimin masaya yatırıldığı AB Zirvesi’nde bir yandan Erdoğan’a ağır eleştiriler yapılırken diğer yandan da diyaloğun sürdürülmesi istendi. Merkel de benzer havuç sopa taktiğine başvurdu.

AB’den Ankara’ya havuç sopa taktiği


POLİTİKA SERVİSİ

Türkiye ile yaşanan gerilimli ilişkilerin de ele alındığı Avrupa Birliği (AB) liderler zirvesinden Ankara’ya hem ihtar hem de diyalog kararı çıktı. Üye ülkelerin liderleri için hazırlanan taslak raporda Türkiye ile gümrük birliğinin kapsamının genişletilmesi için müzakerelerin başlatılması önerilirken Ankara’nın AB çıkarları aleyhine adımlar atması halinde devreye alınacak ekonomik yaptırımların hazır tutulması tavsiyesinde bulunuldu.

Zirvenin taslak raporunda Türkiye insan hakları alanında gerileme nedeniyle eleştirilirken aynı zamanda ilişkilerde pozitif gündem için de kapıların aralanması gerektiği belirtildi. Avrupa Birliği’nin Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tarafından hazırlanan ve basına sızan 17 sayfalık rapor Türkiye’nin iç siyasetinden dış politikasına ve AB ile ilişkilerine ayna tuttu.


İNSAN HAKLARI ELEŞTİRİSİ

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasından HDP’nin kapatılma girişimine, milletvekilliklerinin düşürülmesinden medyayı hedef alan saldırılara son dönemde yaşanan gelişmeler ve artan baskılara dikkat çekilen taslakta, gelişmelerin, Türkiye'nin demokrasi, hukuk devleti ve kadınların hakları bağlamındaki yükümlülükleri ile tezat oluşturduğuna işaret edildi.

Raporda aynı zamanda Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetleri ve Kıbrıs sorununun çözümü konusunda yapıcı tutum takındığı ve bundan memnuniyet duyulduğu aktarıldı.

Ankara'nın yapıcı tutumunu sürdürmesi halinde "ortak çıkarların olduğu bazı alanlarda, AB'nin işbirliğini geliştirmeye hazır olduğu” kayda geçirildi. Bu bağlamda Gümrük Birliği modernizasyonu, üst düzey siyasi diyalog ve Türk vatandaşlarına seyahat kolaylığı gibi alanlarda "kademeli, orantılı ve geri alınabilir” adımlar atılabileceği vurgulandı.

LİBYA-SURİYE ÇAĞRISI

Taslak raporda Türkiye’nin Rusya, Venezuela, Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ politikalarına eleştiriler var. Erdoğan yönetimine Libya ve Suriye'de ihtilafların çözümüne yapıcı katkı sunması çağrısında bulunuldu. AB'li diplomatlar, asıl somut adımlara ilişkin kararların Haziran ayındaki zirvede alınabileceği belirtti. AB Komisyonu tarafından hazırlanan taslak sonuç bildirisine göre, Türkiye'ye, 2016 yılındaki Mülteci Mutabakatı kapsamında ev sahipliği yaptığı Suriyeli sığınmacılara için yapılan mali yardımlar sürdürülecek.

MERKEL’DEN DE AYNI TAKTİK

Almanya Başbakanı Merkel de Türkiye’yi hem eleştirdi hem de ortak çıkarlar ışığında işbirliği yapılması gerektiğini savundu. Türkiye için “stratejik önem taşıyan komşu” vurgusu yapan Merkel, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi ve insan hakları ihlalleri nedeniyle Türkiye'yi eleştirdi, ancak AB'nin refahı için işbirliği ve diyalogun önemli olduğunu savundu. Libya, Suriye ve Ukrayna'yı işaret ederek Avrupa'nın çok sayıda ihtilafla çevrili olduğuna, AB'de refahın ancak birlik sınırı dışındaki komşu ülkelerle iyi ilişkiler yoluyla korunabileceğine vurgu yapan Merkel, "Bu da, özellikle NATO üyesi Türkiye ile ilişkiler için geçerli" sözlerini kaydetti. Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmasını talihsizlik olarak değerlendiren Alman Şansölye Erdoğan yönetiminden insan hakları standartlarına ve hukukun üstünlüğüne uymalarını beklediklerini söyledi.