Brüksel’de yapılan Türkiye İstişare Komitesi’nde konuşan Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Eğit

Brüksel’de yapılan Türkiye İstişare Komitesi’nde konuşan Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Eğitim Sen gösterisinde polisin öğretmenlere karşı uyguladığı şiddetin üzüntü verici olduğunu söyledi. Sendikal hakların tam olarak sağlanmasının şart olduğ unu söyleyen Olli Rehn, Eğitim Sen gösterisinde yaşananların bu bağlamda önemli bir test olduğunu ve barışçı bir gösteride polisin şiddet kullanmasının üzüntü verici olduğ unu kaydetti. Rehn, "Türkiye reformlara sahip çıkmalı ve uygulamalı. AB üyeliğine giden kestirme bir yol yoktur, belirlenmiş bir yol vardır. Türkiye, Avrupa kamuoyuna, demokratik dönüşüme destek verdiğini ve birlik değerlerini benimsediğini göstemelidir'' şeklinde konuştu. Müzakerelerin başladığı 3 Ekim'den bu yana sekiz haftanın geçtiğini belirten Rehn, 9 Kasım'da yayımlanan İlerleme Raporu'na atıfta bulundu ve ''Ne yazık ki, reformlarda belirli ölçüde yavaşlama ve uygulamada sorun olduğunu görüyoruz. İnsan hakları ihlalleri sürüyor. Özellikle temel hak ve özgürlükler, insan hakları, dini cemaatler, kadın hakları, sendikal ve kültürel haklar ve işkenceye sıfır hoşgörü konusunda ilerleme gerekiyor'' dedi.

Rehn, birliğin sürece ilişkin siyasi önceliklerini de şöyle sıraladı:

» İfade özgürlüğü tamamen sağlanmalı

» Yazar Orhan Pamuk, Gazeteci Hrant Dink, İnsan Hakları Danışma Kurulu eski başkanı İbrahim Kaboğlu gibi kişilerin yargı lanması kaygı uyandırıyor. Türkiye daha dikkatli olmalı.

» Kadın hak ve özgürlükleri konusunda yeni mevzuatlar geliştirmeli.

» Dini cemaatlerin karşılaştığı güçlükler, vakışarın yaşadığı sorunlar yeni yasalarla çözülmeli.

» İşkenceye sıfır hoşgörü gösterilmeli.

» Sendikal haklar tam olarak sağlanmalı, bu konuda atılacak adımlar Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) mevzuatına uygun olmalı.

» Eğitim Sen eylemindeki polis müdahalesi kaygı verici. Polisin şiddet göstermesinin önüne geçmeli.
''STK'lar sürece daha fazla katılmalı''

Rehn, müzakere süreci içinde sivil toplum örgütlerinin (STK) önemine de dikkat çekti. STK'ların sürece daha fazla katılması gerektiğini vurgulayan Rehn, ''STK'lar, hükümet dışı kuruluşlar, özellikle kadınlar konusunda çalışan sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve gençlik örgütleri sürece katkı sağlamalı'' diye konuştu. AB Komisyonu'nun Türkiye ve AB arasındaki ''sivil toplum diyaloguna'' büyük önem verdiğini ve desteklediğini de anlatan Rehn, ''Bu şekilde her iki taraftaki yanlış anlamaların önüne geçmeyi hedeşiyoruz. Türkiye'ye Avrupa kamuoyunda en büyük kazancı, reformlarla demokratik dönüşümünü ve AB değerlerine bağlılığını ortaya koyması sağlayacaktır'' diye konuştu.

Eğitim Sen’e büyük destek
SİNAN K. BİLGENOGLU
/ Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Eczacılar Odası ve İstanbul Tabipleri Odası (İTO), ortak yaptıkları basın toplantı sında, polisin Eğitim Sen eylemine yaptığı sert müdahaleyi kınayarak mücadelelerinde Eğitim Sen'in her zaman yanında olduklarını belirtti.

DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, eylemin son derece dramatik bir şekilde son bulduğunu belirtti ve mudahalede yaralanan 18 kişiden birinin kaburgaları nın kırıldığını, diğerinin bacağının üzerinden panzer geçtiğini söyledi. Taleplerin demokratik ve eğitimin niteliğ inin yükseltilmesi doğrultusunda olduğunu söyleyen Çam, öğretmenleri polis barikatı karşılarken, Samsun'daki AKP mitinginde 20 bin yağmurluk ve kaşkol dağıtılmasını eleştirip, hükümetin tavrını samimi bulmadığını söyledi.

Eğitim-Sen eylemiyle aynı gün Konya'da, Halk Eğitim Merkezi ve Araştırma Derneği'nin düzenlediği eylemde Arapça sloganlar atıldığını, şeriat propagandası nın yapıldığını ancak hiçbir güvenlik görevlisinin olaya müdahale etmediğini sözlerine ekleyen Musa Çam, ''Hükümet bu çifte standartın sebebini açıklamalı'' dedi.

İTO Başkanı Gencay Gürsoy, öğretmenlerin karşılaştığı muameleyi yüz karası olarak değerlendrirken olayın mazeretler bulunarak geçiştirilecek bir hadise olmadığını belirtti.

TMMOB adına konuşan Faruk Sevim de, ''Eğitim Sen Ankara'dayken biz de bir toplantı için oraya gittik ve şehir dışında bekletilen öğretmenleri gördük. Eğitim Sen'liler, jandarma ablukası altı nda kente girişlerine izin verilmediği için sakince otobüslerinde oturmuş, verilecek kararı bekliyorlardı. Sebebi anlaşılamayan bir şekilde jandarma bu insanlara müdahale etti. Müdahale sırasında bir eğitim emekçisine gaz bombası Şşeği isabet edip, bacağına girdi” dedi.

Eczacılar Odası Genel Sekreteri Semih Güngör de, eyleme yapılan müdahaleyi kınadıklarını belirtti.

Başbakan’a soru önergesi
CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı TBMM Başkanlığı'na sunduğu önergeyle, Eğitim Sen eyleminin engellenme gerekçesini Başbakan Erdoğan’a sordu.

Yapılan müdahale sonucunda ağır ve haŞf biçimde yaralanan 18 öğretmene şiddet kullananlar için yasal bir işlem yapılıp yapı lmayacağını soran Gazalcı, gözaltına alınanların hiçbirinin öğretmen olmadığına ilişkin yapılan açıklamaların hangi kaynağa dayandığının açıklanmasını istedi.

Başbakan Erdoğan’ın cevaplandırması istemiyle Mustafa Gazalcı’nın Meclis Başkanlığı’na sunduğu önergede şu sorular yer aldı:

"Bu sendika yönetici ve üyelerine İstanbul'da bir güçlük çıkarılmadığı halde, Ankara'da acımasız, hoşgörüsüz davranmanı n amacı nedir? Ülkenin her yerinde aynı yasalar geçerli değil mi? Ankara'nın girişlerinde öğretmenlere geçit verilmemesinin yasal dayanağı nedir? Bakan Hüseyin Çelik, 18.11.2005 tarihli il milli eğitim müdürlerine gönderdiği genelgede, eyleme katılacak öğretmenleri üstü kapalı suçlamı ş ve engellenmelerini istemiş midir? Eğitim-Sen'in eylemini engellemek, hükümet içinde önceden mi kararlaştırılmıştır?''

Basın mensupları tartaklandı
EĞİTİM SenBaşkanı Alaaddin Dinçer ve beraberindeki sendika üyelerinin eylemde yaralanan öğretmenleri ziyaret etmek için geldikleri Numune Hastanesi'nde ziyareti görüntülemek isteyen basın mensupları, özel güvenlik elemanlarınca tartaklanarak dışarı çıkarı ldı. Eylemde ayağından yaralanan Erkan Barikan isimli öğretmene gerçekleştirilen ziyarette, basın mensupları hiç bir müdahaleye maruz kalmadan görüntü alırken, hastane güvenliğinin Dinçer ve basın mensuplarına, izin almadıkları gerekçesiyle müdahale etmesiyle ortalık karıştı. Dinçer ve üyelerin ziyaretini engelleyemeyen görevliler bir anda basın mensuplarına yöneldi. Hastane güvenliğ i kameramanları ve muhabirleri tartaklayarak hastaneden dışarı çıkardı. Basın mensupları nın tepkisi üzerine Numune Hastanesi Başhekimi Mahmut Koç, dışarıya gelerek açıklamada bulundu. Kendisinin ziyarete izin verdiğini dile getiren Koç, basın mensupları ndan yaşananlardan dolayı özür diledi. Basın mensupları, olayı protesto ederek Dinçer'in geri kalan ziyaretini takip etmedi. Dinçer, ziyaretleri için izin aldıklarını ama basın mensupları için de izin almaları gerektiğ ini bilmediklerini ve yaşananlardan üzüntü duyduğunu belirtti.

Hukuki mücadele başlıyor
EĞİTİM Sen Başkanı Alaaddin Dinçer, "Büyük Eğitimci Yürüyüşü''ne katılmak isteyen eğitim emekçilerine yapılan saldı rıları hakkında sendikanın hukuki girişimlerde bulunacağını söyledi. Dinçer, eyleme müdahale eden polisin kullandığı gaz bombalarının doğrudan sendika üyelerinin üzerine atıldığını ve bombaların göz yaşartıcı etkisinden çok yararlanmak için değil doğrudan silah gibi kullanıldığını belirti. Dinçer şöyle dedi:

"Üyelerimizden Erkan Baritan’ın bacağı delinmiş, Mehmet arda göğsünden ağır biçimde yaralanmış, Boran Kutlu’nun kafası kırılmış, Barış Bayır ve Erhan Cebeci gözündün yaralanmış, Ahmet Nesne’nin burnu kırılmış ve Emin Ekici, Baki Gökçe ve Hakkı Tekin ise kafalarına darbe almışlardır. Olay Yerinde üyelerimize müdahale eden jandarma erlerini yöneten komutanlar askerleri kışkırtıcı beyanlarda bulunarak keyŞ ve hukuk dışı şiddet uygulaması n da bizzat rol oynamışlardır'' dedi. Dinçer, eğitim emekçilerine karşı yapılan saldırının sorumlularının yargı lanması için tüm hukuki girişimlerde bulunacaklarını belirtti. Birgün Ankara