Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilciliği eski sözcüsü Çorabatır, Türkiye’den kaçmaya çalışan ve Edirne’de açlık grevine başlayan sığınmacılar için AB’ye ‘’Kapıları açın’’ çağrısı yaptı

‘AB kapıları açmalı’

BURCU CANSU

İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi Yöneticisi, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilciliği eski sözcüsü Metin Çorabatır, “Sığınmacılara mültecilik hakkı tanınmalıdır. Dünya ülkeleri, sığınmacıların daha fazla mağdur edilmemesi için Türkiye’ye maddi destek olmalı ve sığınmacıların insancıl yollardan Avrupa’ya nakli sağlanmalıdır” dedi. Suriyeli sığınmacılar ile ilgili BirGün’e konuşan Çorabatır, bütün yetkilileri göreve davet etti.

Avrupa’nın krizi
Çorabatır, yaşanan krizi çözmede sorumluluğunun sadece Türkiye’ye ait olmadığını belirterek, “Suriyeli sığınmacılar sorunu Avrupa krizi oldu” dedi. Edirne’de TEM otoban gişeleri yakınında bekleyen Suriyeli sığınmacılar için AB’nin kapıları açması gerektiğini söyleyen Çorabatır, “Bulgaristan’da durum çok kötü, iç politikalarını da dikkate alırsak kapıyı açmaları imkansız. Sığınmacılar da ‘Ölürüz de geri dönmeyiz, Avrupa’ya gideceğiz’ diyor. Böyle bir gerginlik var” diye konuştu.

‘Avrupa Rüyası’
Çorabatır, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Rüyası gerçek bir rüya olmayabilir. Avrupa’nın onlara ne verdiği ve ne vereceği belli değil ama kurtuluşu Avrupa’da görüyorlar. Sizin Türkiye’de daha rahat ve Türkiye, Suriyeli sığınmacılara mültecilik hakkı tanımalıdır.’’ Uluslararası Mülteci Hukuku’nun “yükün paylaşılması”nı öngördüğüne dikkati çeken Çorabatır, şunları söyledi:

“Herkes Almanya’ya gitmek istiyor. Kimse Yunanistan’da, İtalya’da, Macaristan’da kalmak istemiyor. Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye yardım yapmaları, daha fazla insanı alıp yerleştirmeleri lazım. Hikaye, hayatını tehlikeye atarak boğulmadan çıkan insanlardan başlamamalı. Bu insanları tehlikeye atmadan çok daha fazla sayıda insanı Avrupa’ya yollayacak yöntemler geliştirmek lazım. Türkiye, Suriyelilere haklarını vereceğini söyleyerek bunları hayata geçirmelidir. Bunun için de AB’nin ve Amerika’nın desteğine ihtiyacı var.”