Temiz Hava Hakkı Platformu, hava kirliliğinin Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde 350 bin insanın erken ölümüne yol açtığını açıkladı. Platform ise Türkiye’nin hava kalitesi mevzuatında limit değer bulunmadığına dikkat çekti.

AB’nin kirlilik değeri DSÖ için yetersiz
Fotoğraf: AA

Haber Merkezi

Avrupa Birliği Komisyonu, AB Dış Ortam Hava Kalitesi Direktifinde hava kirletici maddeler için yeni limit değerler önerdi. Avrupalı sağlık ve çevre örgütleri ise taslağı, Dünya Sağlık Örgütü'nün kılavuz değerlerini sağlamadığı için eleştirdi.

Avrupa genelinde sağlıkçıların ve çevre alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu bir koalisyon olan Sağlık ve Çevre Birliği (HEAL) adına açıklama yapan Direktör Yardımcısı Anne Stauffer, "Hava kirliliği Avrupa’da halk sağlığı için acil durumdur ve bununla mücadelenin hem kısa hem de uzun vadede pek çok sağlık getirisi olacaktır" dedi.

ÖLÜMLERE NEDEN OLUR

Konuya dair açıklama yapan Temiz Hava Hakkı Platformu (THHP) ise hava kirliliğinin AB ülkelerinde her yıl 350 bin kişinin erken ölüme yol açtığı belirterek “En ciddi hava kirliliği faktörlerinden olan partikül maddelerin, özellikle ince partikül maddelerin (PM2.5) insanlarda kansere yol açtığını Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2013 yılında resmen kabul etmiş durumda. AB Komisyonu tarafından yayınlanan Dış Ortam Hava Kalitesi Direktifi'nde insan sağlığı açısından yaşamsal tehlike yaratan hava kirleticilerin solunan havada 1 metreküpte bulunabilecek en yüksek miktarları belirleniyor. Bu limit değerler AB üyesi ülkeler için bağlayıcı. Ulusal mevzuatlarda bu değerlerden daha sıkı limitler getirilebilir, ancak hava kirleticilerine verilen izin bu değerleri aşamaz” denildi.

LİMİT DEĞERİ BULUNMUYOR

Türkiye’deki hava kalitesi mevzuatında PM2.5 için limit değer bulunmadığı ifade edilen açıklamada şöyle denildi: “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın 2 yıldır hazırlığını yaptığı ancak henüz yayımlanmayan Dış Ortam Hava Kalitesinin Yönetimi Yönetmeliği taslağında, yönetmeliğin yayımlanacağı yıl için (taslakta 2021 olarak görünüyor) öngörülen değer DSÖ kılavuzunun tam 6 katı. Çevre Bakanlığı, 2029 yılında bu limit değeri 25 µg/m3'e indirme hedefi koyuyor. Ancak bu da DSÖ'nün insan sağlığı için geçilmemesi gerektiğini söylediği yıllık ortalama 5 µg/m3'ten 5 kat yüksek.”

THHP Koordinatörü Deniz Gümüşel ise, Türkiye’nin bugüne kadar PM2.5 için hiçbir yasal düzenleme yapmadığına dikkat çekerek “PM2.5 özellikle termik santrallar, demir-çelik ve çimento gibi enerji için kömür yakan büyük sanayi tesislerinden kaynaklanıyor. Hava kirliliğinin, enerji ve sanayi sektörlerinin maliyetlerine yansımayan büyük bir sağlık faturası var bunu hep birlikte toplum olarak ödüyoruz. Kara Rapor çalışmamıza göre Türkiye’de 2019 yılında hava kirliliği yüzünden en az 31 bin erken ölüm yaşandı. Bunun önemli bölümü ince partikül maddeler yol açtı. Bir an önce PM2.5 için ulusal limit değerlerin belirlenmesi ve bu limitlerin DSÖ’nün insan sağlığı için belirlediği kılavuz değerlerle uyumlu olmasını talep ediyoruz” çağrısı yaptı. THHP, ayrıca change.org üzerinden Türkiye'de ince partikül maddeler için (PM2.5) limit belirlenmesi talebiyle imza kampanyası başlattı.

31 BİN ÖLÜM ERKEN YAŞANDI

Türkiye için hava kalitesi mevzuatında ise PM2.5’e dair limit değeri bulunmuyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın iki yıldır hazırlığını yaptığı ancak henüz yayımlanmayan Dış Ortam Hava Kalitesinin Yönetimi Yönetmeliği taslağında, yönetmeliğin yayımlanacağı yıl için öngörülen değerin, DSÖ klavuzundaki değerin 6 katı olduğu belirtiliyor. Platformun, Kara Rapor çalışmasına göre 2019’da hava kirliliği nedeniyle en az 31 bin erken ölüm yaşandı.