Türkiye'nin AB sürecinde a

Türkiye'nin AB sürecinde attığı adımların ele alındığı AB Troykası toplantısına, İstanbul'daki Dünya Kadınlar Günü gösterilerindeki şiddet olayları ile Kıbrıs konusu damgasını vurdu.
Avrupa Birliği'nin şimdiki ve bir sonraki dönem başkanları ile Avrupa Birliği Komisyonu'ndan oluşan Troyka ile Dışişleri Bakanı Abdullah Gül başkanlığındaki Türk heyetinin yaklaşık beş saat süren toplantısının ardından Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ağırlıkla Avrupa Birliği - NATO ilişkileri ve Kıbrıs konularının konuşulduğunu ve reform sürecinin kararlılıkla devam edeceğini açıkladı.
Türkiye'nin AB çalışmalarının yavaşladığı yönündeki haberleri de hatırlatan Gül, kamuoyundaki 'AB'yi yavaşlatma söylemi' yanlıştır" dedi.
Bakan Gül, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen gösteriye polisin müdahalesinin de toplantıda gündeme geldiğini belirterek, "İçişleri Bakanlığı gerekli işlemleri başlatmıştır. Gerekli titizliğin gösterileceği kesindir" dedi.
AB Dönem Başkanı Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn ise "Kadınlar Günü vesilesiyle kadınlara ve gençlere karşı şiddetin kullanıldığı görüntülere çok şaşırdığımızı açıkladık" dedi. Asselborn, her türlü şiddeti, özellikle güvenlik güçleri tarafından kullanılan şiddeti kınadıklarının altını çizdi. "Türk yetkililerden bir soruşturma başlatmasını talep ettik. Sayın Gül'ün, olayı sonuna kadar takip etmek yönündeki taahhüdünü de memnuniyetle karşıladık" şeklinde konuştu.
Asselborn, dini özgürlükler konusunda AB beklentilerini, Müslüman olmayan azınlıkların karşılaştığı sorunları da ele aldıklarını anlattı. Türkiye'nin 'işkencede sıfır tolerans' yaklaşımını desteklediklerini de belirten Asselborn, bu uygulamanın Türkiye'nin ücra köşelerine kadar etkili olmasını beklediklerini de kaydetti.
AB'nin Genişlemeden Sorumlu üyesi Olli Rehn ise 3 Ekim müzarekelerinin başlamasından önce reform sürecinin sürdürülmesinin önemli olduğunu vurguladı. Rehn, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilgili maddi yardım ve doğrudan ticaret olmak üzere iki tüzüğün varlığına dikkat çekti ve "bu iki tüzük müzakere edilmek üzere hala masanın üzerinde. Umarım bu iki tüzük onaylanır ve bunlar gerçekleşir" dedi.
AB konseyinin Türkiye ile müzakereleri başlatma kararının KKTC için önemli bir fırsat yarattığını vurgulayan Rehn, "şu çok açık. BM, buradaki çözüm konusunda önderliği üstlenecek. AB Komisyonu da bunların nasıl geliştirileceği konusunda görev yapacak" diye konuştu.
Liderler daha sonra habercilerin sorularını yanıtladı.