Yeni Başkan Joe Biden’ın döneminde Ankara ile Washington ilişkisinin ne olacağı meçhul. S-400 hava savunma sisteminden Gülen’in iadesi ile Halkbank davasına dek bir dizi kritik konu masada. ABD’li Türkiye uzmanı Danforth, “Trump’ın gitmesiyle birlikte Erdoğan, Washington’daki son dostlarından birini kaybetmiş oldu” dedi.

ABD'li Uzman Nicholas Danforth: Ankara dostunu kaybetti ilişkide sıfırlama çok zor

Özde ÇELİKBİLEK

ABD’nin 46. Başkanlığı’na seçilen Joe Biden, henüz başkanlık koltuğuna oturmadı. Ancak 20 Ocak’ta görevi devralacak Biden ile birlikte, Ankara-Washington ilişkilerinin nasıl gelişeceği ve Biden’ın Ortadoğu’da nasıl bir hat belirleyeceği tartışılmaya devam ediyor. Konuya, Türkiye ve ABD ilişkileri, Ortadoğu politikaları üzerine akademik çalışmalarını sürdüren Nicholas Danforth ile mercek tuttuk.

KİŞİSEL DEĞİL, DİPLOMATİK İLİŞKİ

Nicholas Danforth, seçim sonucunun Ankara’ya olası etkilerini şöyle değerlendirdi: “Trump’ın gitmesiyle birlikte Erdoğan, Washington’daki son dostlarından birini kaybetmiş oldu. Biden yönetiminin, diplomasi süreçlerini daha az kişiselleştirmiş bir şekilde yürüteceği ve tek bir telefon görüşmesiyle iyilik yapmaya niyeti olmadığı açıkça görüldü.”

Danforth’a göre, Biden ve ekibinin büyük çoğunluğu, Beyaz Saray’ın Ankara’ya daha sert bir tutum sergilemesi gerektiği konusunda hemfikir. Danforth, şöyle dedi: “Biden yönetimi altında, ABD’nin Türkiye politikası muhtemelen onu sınırlandırmaya yönelik bir şekilde devam edecektir. Bununla birlikte, yeni yönetimin önünde çok fazla gündem maddesi var. Radikal söylemlerinin karşısında ‘temkinli’ yaklaşacaklardır, bu da değişimin hızını yavaşlatacaktır.”
Erdoğan’ın ABD başkanlık seçimlerinin ardından, “Biden’a el uzatan” ılımlı sinyaller verdiğini hatırlatan Danforth, “ABD-Türkiye ilişkilerinde bir ‘sıfırlama’ dan bahsediliyor, ancak şu anda bunun olduğunu görmek oldukça zor. S-400 krizinden YPG’ye, oradan hukukun üstünlüğüne kadar pek çok konuda Washington ile Ankara’nın, beklentileri ve çıkarları açısından birbirlerinden çok uzak duruyorlar. Erdoğan’ın iyimser değişim söylemlerine rağmen, Washington’un ilişkileri hemen düzelterek, somut anlamda tavizler vermeye hazır olduğunu düşünmüyorum” dedi.

ORTADOĞU’DA TEMKİNLİ YAKLAŞIM

Peki ya Ortadağu Joe Biden ile birlikte ABD, Ortadoğu’da daha geleneksel bir duruşa geri mi dönecek? İran ile yeniden ilişki kurulacak mı?
ABD’li Türkiye Uzmanı, şöyle yanıtladı: “Biden’ın Ortadoğu politikasının nasıl gelişeceğini tahmin ederek yorumlamak şimdiden zor görünüyor, ancak bunu geniş bir gidişata veya eğilime indirgeyeceğimizi sanmıyorum. Biden yönetiminin İran’la diplomasi masasına oturmak için yeni ve baskın bir güç olduğu açıkça görülüyor. Biden yönetimi aynı zamanda ve büyük olasılıkla Suriye’deki ABD askeri varlığını yeniden hissettiren bir Ortadoğu politikası izleyecektir. Bölgede Suudi Arabistan ve İsrail gibi müttefiklere karşı biraz daha temkinli yaklaşan, ancak bu yaklaşım ile birlikte, tabii ki bölgedeki ABD çıkarlarının tarihsel konumlanışından kesinlikle kopmadan hareket edecektir. Bu gelecek dönem görebileceğimiz bir çizgi olabilir.”

‘BUNDAN SONRASI YOK’

Danforth, sözlerini şöyle noktaladı: "Biden ve ekibi, Ortadoğu’daki baskıcı ve otokrat yönetimlerle yakınlaştığı için Trump’ı defalarca eleştirdi. Erdoğan için sorun şu ki, ondan daha otokrat görülen Sisi ve Muhammed Bin Salman gibi isimlerin Washington'da güçlü dostlukları var. Türkiye için ise bundan sonrası yok görülüyor. Bu durumu şöyle açıklayabiliriz, eğer Biden Trump’tan kopuşunu sergilemek için bir fırsat arıyorsa, Erdoğan kolay bir hedef olacak."