ABD’de koronavirüs vakaları artarken salgın, ülkede tamamen özelleştirilmiş olan sağlık sisteminin sorgulanmasına neden oldu. Yönetimin kaygısı ise sermayeyi piyasalardaki huzursuzluktan korumak

ABD’nin kâr hırsı bu virüsü besler

ÖMÜR ŞAHİN KEYİF/ WASHINGTON

İlki 29 Şubat’ta bildirilen koronavirüs vakaları, 9 Mart’ta toplam 707’e ulaştı. 26 ölüm olduğu açıklandı. Vakalar, başkent Washington’ın yanı sıra 36 eyalette görüldü. Virüsün en yaygın olduğu üç eyalet Washington, California ve New York’ta 100’er vaka görüldü.

YOKSUL BU ÖNLEMLERİ ALAMAZ

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC) virüsün yayılmasının önlenmesi için üç uyarıda bulunmuştu: Elinizi yıkayın, hasta olduğunuzda doktora başvurun ve evden çıkmayın. Sosyalist Alternatif Partisi’nin internet sitesinde yayınlanan yazıda, dünyanın en zengin ülkesi olan ABD’de milyonlarca düşük ücretli işçinin maddi olarak bu uyarılardan yalnızca ilkini karşılayacak durumda olduğu belirtiliyor. Milyonlarca ABD’li için sağlık hizmeti almak ve hastayken evde dinlenmek lüks. Sosyalist Alternatif, “ABD’de koronavirüsün etkileri diğer ülkelerden çok daha ağır olacak” diyor.

SİGORTA YOK DOKTORA GİDEMİYORLAR

ABD’de 27 milyon kişinin sağlık sigortası yok. Daha fazla kişiyse kapsamı çok dar sigortalara sahip. Bu nedenle de aldıkları sağlık hizmeti sonrası sigorta şirketine yüksek katkı payları ödemek zorundalar. Doktora gitmeyenlerin yüzde 44’ünün gerekçesi maddi sebepler. Yüzde 27’si ise işten izin almak istemediğini söylüyor.

Durum böyle olunca virüsün etki ettiği kişilerin test yaptırmaktan kaçınacağı, hastalara teşhis dahi konamayacağı düşünülüyor. Geçen ay Çin’den dönen ve grip benzeri semptomlar gösteren Miami’deki yurttaşa muayene ve test için 3 bin 270 dolarlık fatura gönderilmesi çok konuşulmuştu. Pensilvanya’da ise karantinaya alınan bir aileye 3 bin 918 dolarlık fatura gönderildi.

HASTAYKEN ÇALIŞMAK ZORUNDALAR

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC), Koronavirüs’ün etkilerini azaltmak için hasta çalışanların işe gitmemesini öğütlüyor. Ancak ABD’de federal yasalar işverenleri, hasta çalışanlarına ücretli izin vermekle yükümlü kılmıyor. Üç işçiden birinin ücretli izin imkânı yok. İşçilerin izin almaktan kaçınmalarının bir diğer nedeni ise işten atılma korkusu. 2019’da yapılan bir araştırmaya göre, 10 kişiden 9’u bazen hasta olduğu halde işe gidiyor. Yüzde 33 ise her hasta olduğunda işe gidiyor.

ABD yerleşik siyasetinin endişesi ise piyasalarda yaşanan huzursuzluk. Bugüne kadar eyalet bazında, koronavirüs şüphesiyle gelen hastalara yapılan testlerin ve sigortalıların katkı paylarının acil durum fonlarınca karşılanması yönünde adımlar atıldı. Ancak henüz ülke çapında bir karar yok. Geçen hafta Kongre’de ücretli izin yasası gündeme geldiyse de yasanın yeterli destek bulup bulmayacağı net değil.

Başkan Donald Trump, geçen hafta 8,3 milyar dolarlık koronavirüs fonlama yasası imzaladı. Ancak bu miktarın ne kadarının hastanelerin yeniden yapılanması ya da tedavi gören hastalar için harcanacağı belirsiz. Salgının yarattığı güvensizlik ve petrol fiyatlarındaki düşüş, Pazartesi ABD borsalarının yüzde 7 düşüşle açılmasına neden oldu.

GÖÇMENLER RİSK ALTINDA

Virüsün yayılması konusunda endişe edilen başka bir nokta ise sınır dışı edilme korkusu yaşayan göçmenlerin doktor ziyaretlerinden kaçındığı gerçeği. Yapılan araştırmalara göre, göçmen politikaları sertleştikçe, göçmenlerin sağlık hizmetine erişimi git gide azalıyor. Trump yönetimi son olarak, sosyal yardım programlarından yararlanan göçmenlere çalışma ve oturma izni olan Yeşil Kart verilmesini zorlaştırdı. Karar, göçmenlerin sağlık hizmetlerine ulaşması önünde büyük engeli oluşturuyor.

HASTANELER HAZIR DEĞİL

Ülkede yeterli test malzemesinin olmaması koronovirüs taşıyan kişilere teşhis konulamamasında, salgının kısa sürede kontrol altına alınamamasında da etkili oldu. Başkan Yardımcısı Mike Pence de yeterli test kiti olmadığını açıklamıştı.

Verilere göre ABD’de sağlık kurumları da olası bir salgın için hazır değil. Sağlık kurumlarına verilen acil durum ödenekleri yıllar içinde azaltılırken, halk sağlığı ve önleyici sağlık hizmetlerine yatırım yapılmıyor. Ulusal Hemşireler Birliği (NNU) COVID-19 için yapılan araştırmaya dayanarak, çok sayıda hastanenin salgına ilişkin bir planı, izolasyon prosedürü ve politikası olmadığını ortaya koyuyor. Araştırmada ekipman eksikliğine de dikkat çekiliyor.