‘ABD sopanın ucunu gösterdi, devamı gelebilir’

SEBAHAT KARAKOYUN - @ssenyaprak
sebahatkarakoyun@birgun.net

ABD’de tutuklu bulunan Rıza Sarraf’la ilgili dosyayla bağlantılı olarak eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan hakkında da dava açılması büyük yankı uyandırdı. 17-25 Aralık sürecini yakından izleyen CHP PM Üyesi, eski savcı Ali Özgündüz , “ABD, belli ki Sarraf’la anlaştı verdiği bilgiler üzerinden Türkiye’ye sopanın ucunu gösterdi, devamı gelebilir” dedi.

Çağlayan hakkındaki dava, dört eski bakanla ilgili yolsuzluk iddiaları ve TBMM’deki soruşturma komisyonu sürecini yeniden gündeme getirdi. O dönemi yakından izleyen, “17-25 Aralık-Reza’nın ‘Rıza’sını Kazananlar” isimli bir de kitap yazan Eski savcı CHP PM Üyesi Ali Özgündüz, BirGün’e gelişmeyi değerlendirdi. Çağlayan ile eski Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan başta olmak üzere bazı isimlerle ilgili iddiaların Sarraf dosyasına eklenerek haklarında dava açılmasının “şaşırtıcı olmadığını” belirten Özgündüz’ün açıklamaları özetle şöyle :

Kişisel çıkar elde ettiler
“Sarraf, Türkiye’de, Dubai’de Çin’de kurduğu firmalar aracılığıyla hayali ihracat yoluyla para aklarken, Türkiye’deki siyasiler, bakanlar, bürokratlar yardımcı oldu. Mesele ABD’nin İran’a yönelik ambargosunu delmek üzere bir devlet politikası olarak atılan adımlar değil. Türkiye ve İran’ın yaptığı bir anlaşmayla bu doğrultuda adımlar atılmış olabilir ancak bunlar yapılırken kişisel çıkar elde edilmesi söz konusu. O dönem gerek kapatılan soruşturma sürecinde gerek Meclis’teki komisyon çalışmalarında, kişisel çıkar sağlandığı belgelerle açıkça ortaya konulmuştu.

ABD, hem İran’ı hem Türkiye’yi sıkıştıracak
ABD, bu konuyu hem İran’ı hem Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için koz olarak kullanıyor ve kullanmaya devam edecek. Sarraf, şu anda tutuklu ancak varılacak anlaşmaya göre serbest kalabilir. ABD, bir süre önce Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’yı tutuklayarak Türkiye’deki iktidara bir mesaj göndermişti. Şimdi de Çağlayan ve diğerleri… ABD, belli ki Sarraf’la anlaştı verdiği bilgiler üzerinden Türkiye’ye sopanın ucunu gösterdi, devamı gelebilir.
Şimdi ABD’nin bu konuyu Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için bir pazarlık unsuru olarak kullanması ülkem adına üzüntü verici. Eğer zamanında yolsuzlukların üzerine gidilerek, Çağlayan ve diğer isimler yargılansaydı, bu konu Türkiye’yi sıkıştırmak için pazarlık unsuru olarak kullanılamazdı.

Sıra Muammer Güler’de mi?
Önümüzdeki dönemde Halkbank bürokratları dışında özellikle Gümrük’te görev yapan bazı bürokratlar da dosyaya eklenebilir. Sarraf’ın şirketleriyle ilgili olarak Çin’deki bankaya “itibarlı şirketler” diye referans mektubu gönderen dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler için de benzer bir süreç gündeme gelirse sürpriz olmaz.”