Asgari Ücret Komisyonu'nun görüşmeleri 2021 yılındaki ücret için devam ederken, emekçiler taleplerini açıklamaya devam ediyor. Manisa'da yapılan açıklamada, acı reçete değil insanca yaşanacak bir asgari ücret istendiği söylendi.

"Acı reçete değil insanca ücret"



BİRGÜN EGE

Asgari Ücret Tespit Komisyonu 4 Aralık 2020 tarihinde ilk toplantısını yaparak 2021 yılı için asgari ücret belirleme çalışmasını başlattı. 5 İşveren Temsilcisi 5 Hükümet Temsilcisi ve 5 İşçi Temsilcisinden oluşan komisyon bu ayın sonuna kadar 2021 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirleyecek.

Manisa Emek Demokrasi ve Barış Platformu, Manolya Meydanı'nda bir açıklama yaparak insanca yaşayacak bir asgari ücret istediklerini belirtti.

Asgari ücretin bir ülkede emeğe ve emekçilere verilen değerin göstergesi olduğunu vurgulayan Gıda İş Manisa Örgütlenme Sorumlusu Hasan Çavdar, "Ülkedeki refah düzeyinin, gelir dağılımının, devletin yurttaşları için reva gördüğü yaşam seviyesinin en önemli ölçütüdür. Bu nedenle asgari ücret pek çok uluslararası sözleşme ve anlaşma ile güvence altına alınmıştır. Türkiye’de asgari ücret sadece bu ücret karşılığında çalışanları değil, emeği ile geçim mücadelesi veren herkesi yakından ilgilendirmektedir" dedi.

Asgari ücretin ülkemizdeki en büyük toplu iş sözleşmesi olduğunu belirten Çavdar, "Dünyayı ve ülkemizi sarsan pandemi ile işsizliğin, yoksulluğun gittikçe daha fazla derinleştiği günümüz koşullarında; alınan her önlemde- kısıtlamada kapsam dışı bırakılarak sağlığı ile ekmek parası arasını sıkıştırılan, günlük 39 TL ile yetinmesi beklenen milyonlar için insanca yaşamaya yetecek bir asgari ücret çok daha önemli hale gelmiştir. İktidar sahipleri halkın yaşamını, ekmek bulamaz halde olduğunu, avucuna iş aş yazarak intihar eden yurttaşı görmezden gelerek, ülkemizde asgari ücretin dünya ülkelerinin üzerinde olduğunu ifade edebiliyorlar. Oysaki gerçekler tam tersidir. Kirasını, kredisini, faturalarını ödemekte zorlanan, asgari ücretle çalışan, ücretsiz izine çıkarılıp ayda bin 135 TL ile yaşamak zorunda kalan işçi ve emekçiye, milyonlarca işsize 'acı reçete' içmekten bahsediyor" diye konuştu.

"FEDAKARLIĞI PATRONLAR YAPMALI"

Acı reçetenin ilk acı hapının ise asgari ücrete düşük zam olacağını söylemek için kâhin olmaya gerek olmadığını söyleyen Çavdar, "Salgın ve ölüm korkusuyla çalışırken bir yandan da ay sonunu nasıl getireceğini düşünen, artan hayat pahalılığı karşısında beli bükülen işçi ve emekçilerin artık fedakârlık yapacak hali kalmamıştır. Eğer bir fedakârlık yapılacaksa, şimdiye kadar ihalelerle milyar dolar kazanan yandaş müteahhitler, her yıl kârları artan patronlar, para ile para kazanan faizciler, rantiyeciler yapmalıdır" ifadelerini kullandı.

Çavdar son olarak şunları dile getirdi: "Ülkemizin de imzaladığı uluslararası sözleşmeler gereği asgari ücret hesabında, işçinin ailesi temel alınmalıdır. Asgari ücret tümüyle vergi dışı bırakılmalı, yıllardır milli gelirden pay verilmeyen asgari ücretlilerin yaşadığı kayıplar karşılanmalıdır. Pandemi koşullarında işsizlik sigortasından işçilere yapılan ödemelerin alt sınırı asgari ücret olmalıdır. Kurumlar vergisi artırılıp zenginlerden servet vergisi alınmalıdır. İnsanca yaşayacak, asgari ücret talebimiz çok temel bir insan hakkı talebidir. Acı reçete değil, insanca yaşanacak bir asgari ücret için birleşelim."