Üzümün çok ilginç bir hikâyesi mevcut… Bölgenin halkına sorulduğunda ‘Tilkikuyruğu’ ve ‘Acıkara’ hep bahsettikleri üzümler. Bölge halkı ‘acı’ kelimesini sık kullanıyor. Acı soğuk yani çok aşırı soğuk anlamında. Acıkara adının da böyle bir hikâyesi var. Şarabının rengi çok kara, yani kapkara anlamında.

Acıkara

MUSTAFA TEMİMHAN

Türkiye bir tarım ülkesi. Sanayi Devrimi’ni kaçırdık, bilişim devriminde de yaya kaldık. Ancak tarımda hâlâ geleceğimiz olduğuna inananlardanım. Her ne kadar buğday ithal ediyor hale düşürüldüysek bile, mutlaka çıkış bularak, önemli ürünlerimizi markalaştırarak dünya pazarlarına sunacağız. Bu ürünlerden bir tanesi, hiç kuşkunuz olmasın onca engellemelere rağmen kalbini bu işe yatıran şarap üreticilerinin emeği olan ve bize özgü üzümlerle yapılan özel şaraplar olacak. Ara ara sizlere bu özel üzümleri ve arkasındaki emeği anlatacağım.

Elmalı, Antalya’nın kuzey batısında yer alan önemli bir ilçe. Tarihi M.Ö. 5’inci-6’ncı yüzyıla kadar giden bir kültür birikimine sahip. Antik Likya bölgesinin sınırını oluşturan ilçe, çevresindeki önemli antik şehirlerden aktarılan kültürü bugün devam ettiriyor. Bereketli Elmalı Ovası, ilçenin ekonomisi için çok önemli bir yer teşkil ediyor. İlçeyi ziyaret ettiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerler içinde eski evlerin arasında yeniden restore edilmiş arastası, Osmanlı taş işçiliğinin en güzel örneklerinden Ketenci Ömer Paşa Cami ve Külliyesi’dir.

Ayrıca antik dönem Likya mezarları hakkında bize çok değerli bilgiler veren Semahöyük mutlaka gezilmelidir. Semahöyük’ten çıkarılan küp mezarlar, Antalya Müzesi’nde sergileniyor. Her ne kadar bugün Finike sınırları içerisinde kalmış olsa da antik dönemde Elmalı bölgesi insanlarının kurduğu Arykanda Antik Şehri’ni de rotanıza ekleyin lütfen. Oralara kadar gitmişken de şiş köfte, tahinli piyaz ve tereyağlı helva yemeyi de ihmal etmeyin.

Elmalı’nın son yıllarda ürettiği bir diğer önemli marka, kuşkusuz Likya şarapları… Yerel üzümlere verdikleri önem, unutulmuş her üzüm üzerine saygı değer bir emek ortaya koymaları, beni en çok çeken yanları. Bu bakış açısıyla ortaya çıkarılan Acıkara üzümü ve yıllardır aynı adla üretilen şarap, gerçekten çok ama çok değerli.

Üzümün çok ilginç bir hikâyesi mevcut. Bölgenin halkına sorulduğunda ‘Tilkikuyruğu’ ve Acıkara hep bahsettikleri üzümler. ‘Tilkikuyruğu’ sofralık, kurutmalık özelliğe sahip olmasının yanı sıra yüksek verimi nedeniyle halen geniş alanlarda yetiştiriliyor. Bölge halkı ‘acı’ kelimesini sık kullanıyor. Acı soğuk yani çok aşırı soğuk anlamında. Acıkara adının da böyle bir hikâyesi var. Şarabının rengi çok kara, yani kapkara anlamında. Acıkara hem şarabın yitirilmesi hem de veriminin az olması sebebiyle neredeyse yok olmuş durumdaymış. Bir çobanın rehberliğinde bir tepede bulunan yaklaşık 200 yaşlarında bir omçadan alınan çelikler ile ilk dikimleri başlamış. Yıllar süren bir emek sonucu 2010’lu yıllara başlarken ilk deneme üretimleri yapılmış. Yetiştirilen üzümün karakteri ve kapasitesi için şarap örnekleri Fransa’daki laboratuvarlarda detaylıca incelenmiş. Bu incelemelerde potansiyeli yüksek bir üzüm olduğu ve peşinin bırakılmaması gerektiği sonucu ortaya çıkmış. 17 yılın sonunda artık klonların temizlenme aşamasına geçilmiş. Yaşlı asmadan alındığı için kör gözler bulunuyor ve yıllar sonunda hiç üzüm alınamayan omçalar izleniyor.

Üzüm karakteri nedeniyle çok verimli değil. Bu nedenle yapılan şarap miktarı da kısıtlı. Yetiştirildiği toprakların da özelliği olarak yüksek asitli, meyvemsi bir karakteri var. Tanenleri yoğun ama uygun işlem gördüğünde ipeksi diyebileceğimiz bir yumuşaklıkta, şarabın rengi oldukça koyu ve fıçıyla fazla sürdürülmeyen temas ile oldukça kompleks bir boyuta ulaşabiliyor.

Üretilen şarabın 2012 rekoltesi çok az üretilmesinden dolayı artık ulaşılabilir değil, ne yazık ki. Ancak 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018 ve daha tam olmamış 2019 rekoltelerini bir arada tadıp değerlendirdik. Tadımda birinci ağızdan üzümün ve şarabın hikâyesini dinlemek için Likya Şarapları’ndan Burak Özkan’dan bize katılmasını rica ettik. Tadım ekibimizin ortak düşüncesi, çok güçlü bir üzümle yapılmış şarapları tattığımız idi. Acıkara özellikle 2014 ve 2016’da artık stili oturmuş olan ikonik bir şarap konumunda. Bunu da değişik tadımlarda uluslararası uzmanlardan aldığı 95+ notlar ile gösteriyor bizlere. İklimin bize sunduğu çok güzel yılların özelliklerini şaraplarda da görebiliyoruz. 2018 henüz çok genç olmasına rağmen yüksek potansiyelli olarak izlenim veriyor. Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi, 2019 çok önemli bir yıl Türkiye için. Çok çok taze olmasına rağmen 2019 fıçı örneklerinin en iyi yıllardan biri olacağını gördük.

Firmanın yine önümüzdeki yıllarda çıkaracağı ve üzümün adına Likya Beyazı diyeceği bir Ar-Ge şarabını da tattık birlikte. Bize biraz Emir karakterini yansıtan şarabın henüz hiç filtre edilmemiş halini yorumladık birlikte. Tadımımız sırasında bize eşlik eden Burak Özkan, her sorumuza doğal ve politik olmayan cevaplar verdi. Böylece bizim bir üzümün gelişimini, aradaki sorunlu yıllardaki hallerini ve ulaşacağı potansiyeli öğrenmemize yardım etti.
Bugün Acıkara özelinde aslında bize ait epeyce bir üzüm üzerinde yıllardır çalışıyoruz. Öküzgözü, Boğazkere ve Narince’yi bu işe ilgi duyan yabancılar ezbere biliyorlar artık. Öküzgözü’nden yapılan bir ikonik şarabımızı 3 Michelin Yıldızlı restoran mönüsüne ekleteli epey bir zaman oldu. Trakya’da çalışılan Papazkarası, Foça’ya özgü Foça Karası, Antakya bölgesinden yeni öğrendiğimiz Barburi sırada bekleyen değerlerimiz.

cukurda-defineci-avi-540867-1.