Acılı ailelere ve avukatlara saldırı

BURCU CANSU

10 Ekim Ankara Gar Katliamı Davası’nın dünkü duruşmasında katliamda yaşamını yitirenlerin aileleri ve yaralananlar söz aldı. Dava dosyasında müşteki olarak yer alan aileler ve yaralıların anlatımları salonda duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Aileler kaybettikleri yakınlarını anlatırken, yaralılar da katliam günü yaşadıklarını dile getirirken gözyaşlarını tutamadı.
Aylardır adalet bekleyen ailelerin ve yaralıların bazılarının ifadeleri şu şekilde:

Mustafa Doğan: Benim oğlum Genç Sendika üyesiydi. Diğer arkadaşları gibi akan kanın durması için, anaların ağlamaması için Ankara'ya gelmişti. Barış özlemleri yüreklerine gömüldü. 7 Haziran seçimini içine sindiremeyen iktidar suç işledi.

Ali Karaçay: MİT raporlarında bombayı kimin patlatacağı dahi biliniyor. Yaralılara müdahale ederken, polisin attığı biber gazı üzerimize düştü. Patlama noktasına yakın çok fazla hastane var ve ambulans gelmedi. Yaşayıp, yaşatmaya çalışırken başaramadık. TTB raporunda yaşanan ölümlerde gaz bombasının büyük bir payı olduğunu kaydetti. Havuzun orada polisin insanlara saldırdığını gördük.

Kalbim durmuş
Can Ateş: Yaralılarımızın ve yaşamını yitiren arkadaşlarımızın üzerine basan tekmeleyen polis memurlarından şikâyetçiyim. Ayaklarımda kırıklar var tedavim devam ediyor. Raporluyum hâlâ işime dönemedim. Gaz sebebi ile kalbim durmuş ve yoğun bakımda kaldığım 5 günlük süre içerisinde akciğerlerim delinerek gazın çıkması sağlanmış.

Elif Zavar: O gün yürüyerek alana gittim ve hiç polis yoktu. Yıllardır eylemlere katılırım ama hiç o kadar sakin bir güne şahit olmamıştım. Bombanın patladığı anı net gördüm. Her hatırladığımda yıkılıyorum. Kızım kanlar içinde önümde yatıyordu. Polis gaz sıkarak ve sağlıkçıları tekmeleyerek alanı boşaltmaya çalışıyordu. Bu acıyı kimse bilmez. O esnada silah sesleri duydum. Polisler neden silah sıktı anlamış değilim. Şikâyetçiyim.
Erdoğan Tedik: Korkmaz Tedik’in babasıyım. Mitingin yapılacağı alanda ne TOMA ne polis vardı. Diğer eylemlerde bile otobüsümüz Kızılay’a sokulmazdı. Böyle büyük bir eylemde sadece trafik polisi vardı. Araçta dedim ki; “Bir gariplik var, hiçbir önlem alınmamış.” İlk bombayı ses bombası sandım, ikinci bombada her tarafa kan sıçradığını gördük. 25 dakika oğlumu götürmediler. Ambulans değil ses aracı götürdü oğlumu.

Nazım Karakurt: 14 arkadaşımı kaybettim, küçük Veysel’i de… Barışta evlatlar babalarını, savaşta ise babalar evlatlarını. Finali Ankara’da yaptılar.

Telat Aldemir: Balıkesir’den iki otobüs geldik. Patlamayı şahsen gördüm. Ankara’nın göbeğinde patlama olacağını düşünemedik. Görevini yerine getirmeyenlerden şikâyetçiyim.

Sumru Koç: Trafik polisi dışında kimse yoktu. Gazdan dolayı nefes alamadım, bacağım enfeksiyon kaptı. Ben daha 17 yaşındayım bana bunu yapmaya hakkınız yoktu. Ciğerlerimizi söktüler.

101 rakam değil can
Mehtap Sakinci Coşgun: Eşim Uygar Coşgun’u kaybettim. Avukat olarak mitingdeydi. 101 sadece bilanço değil. 101 güzel ve iyi insanın katledilmesi. Biz 16 aydır acıkmıyor, uyumuyoruz. Aklımıza kazınan 101 isim var. (Çoşgun, tek tek katliamda yitirilenlerin isimlerini söyledi.)

‘Yasin Börü’ diye bağırdı
Müşteki avukatları duruşmada öldürülenlerin ismini okurken sanıklarından biri “Yasin Börü” diye bağırdı. Bunun üzerine müştekiler sanıklara tepki gösterdi. Duruşma salonunda arbede çıktı, sanıklar kendilerine tepki gösteren ailelere su şişesi fırlattı. Duruşmaya ara verildi.

Duruşmanın yeniden başlamasıyla, davayı takip eden avukatlardan biri olan Tugay Bek, “Katliam sonrası nasıl polisler tarafından biber gazı atılmışsa, burada da katliam mağduru ailelere karşı aynı davranış sergilendi. Ailelere karşı yapılanlar kayda geçmelidir ve işlem yapılmalıdır. Polis ‘O. ç.’ diyerek saldırmıştır. Bir başka polis de müştekilere karşı ‘Siz teröristsiniz’ ifadesini kullanmıştır. Tüm bu polis memurları hakkında Cumhuriyet Savcılığı tarafından işlem başlatılmalıdır” dedi.

Duruşma bugün devam etmeyebilir
Duruşmaların 10 Şubat’a kadar sürmesi bekleniyor, ancak dün yaşanan arbede nedeniyle bugünkü duruşma sanıkların katılmaması durumunda görülmeyebilir.