‘Acıyı doğuran da sağaltan da şairdir’
KADİR İNCESU
Genç şairlerden Cenk Kolçak, Manos Kitap tarafından yayımlanan yeni şiir kitabı ‘Su ve Parya’ ile çıktı şiirseverlerin karşısına. 2018 yılında Öteki Yayınları tarafından yayımlanan ‘Akbabalar Çağında’ adlı bir şiir kitabı daha bulunan Kolçak ile şiiri üzerine konuştuk.
Yeni şiirlerden oluşan ‘Su Ve Parya’yı, ‘geriye sudan bir yansı kalır,’ dizenizle açıklayabilir miyiz?
İnsan sadece yaşayan; geçip giden değil, yaşatandır da. Bize yaşatılan acılar, ayrılıklar, kırıklıklar ve umutlar toplamının bir yansısı hatta yankısı olarak açıklanabilir. Çünkü insanla kaybettiklerimizi zamanla tazeliyor doğa.
‘Bir tarihin’ günümüze, hatta geleceğe şiirle yansımasının nasıl bir etkisinin olacağını düşünüyorsunuz?
Düşüncelerimin başına tanıklık yazarım. Çünkü çağın bütün yansımaları, tepkimeleri ilk ve en çabuk söz sanatlarında varlık kazanır diye düşünüyorum. Ayrıca var olan geleneğin, kültürün ve sanatın aktarılmasında yine en önemli rolü şiir üstlenir. Bunların ışığında şiirin geleceğe insanlık için sağduyu ve bir dirim kazandırabileceği yönündeyim. En azından enseyi karartmamak için.
‘Ben geldim gittim çağlardan beri,’ dizeniz ışığında sormak istiyorum; geçmişten bugüne yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu da bir tanıklık meselidir. Şöyle ki geçmişten bugüne kalan mirasın onulması zor bir enkaz olduğunu düşünüyorum ve dünyadaki bu yıkım, bütün şiddetiyle devam ediyor. İnsan ve hayvan hakları; yaşama hakkı, ekoloji ve kültür alanlarındaki göçük giderek derinleşiyor. ‘Suya veriyoruz rengimizi…’
Şairin ‘kambur’u nedir? Bu kamburdan kurtulmak için mi yazar?
Bireyin varoluş kaygısını, günlük yaşantısını; çağının ve döneminin ortak birikimini acısıyla birlikte belli bir estetik süzgeçten geçirerek (tabii dönüştürerek) biricik bir yapıt oluşmasını sağlayan kendiliktir şairin kamburu. Kurtulmak için mi bilmem, kamburunu göstermek için yazıyordur belki de. Çünkü şiir, yazarından bağımsız düşünülemez.
Bir şair kendisini neden ‘acısıyla yenişen bir suçlu gibi’ hisseder?
Acıyı doğuran da sağaltan da kendisidir de o yüzden.