Açlık grevindekilerin durumu giderek ağırlaşırken, Erdoğan, eylemindekilerin üç talebinden biri olan 'anadilde savunma hakkı...

Öcalan üzerindeki tecridin, anadilde eğitim ve anadilde savunma üzerindeki tüm engellemelerin kaldırılması talebiyle hapishanelerde başlayan açlık grevleri 57. güne girerken, siyaset de eylemcilerin taleplerine kitlendi.


‘ŞOV YAPANLAR’ İÇİN TALİMAT
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Bülent Arınç, dün ‘açlık grevi yapan yok, şov yapıyorlar’ diyen Başbakan Erdoğan’ın, açlık grevi eylemindekilerin üç talebinden biri olan 'anadilde savunma hakkı' için harekete geçilmesi yönünde talimat verdiğini açıkladı.
Önceki gün yapılan 5 saatlik toplantının ardından söz alan Arınç , açlık grevlerindekilerin taleplerini Adalet Bakanlığı ’nın ‘anadilde savunma hakkına’ ilişkin hazırladığı çalışma kapsamında değerlendirdiklerini açıklayarak, bu hakkın kullanılabilmesi için Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) değişiklik yapılacağını söyledi.


ARINÇ: ÖCALAN’A TECRİT UYGULANMIYOR
Arınç’ın verdiği bilgiye göre, CMK’nin, “Tercüman Bulundurulacak Haller” başlıklı 202. maddesine bir fıkra eklenecek. Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’ın, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ’e tasarının tamamlanarak süratle Meclis’e sevki konusunda talimat verdiğini de söyledi.
Arınç, eylemcilerin diğer bir talebinin ise Abdullah Öcalan ’a uygulanan tecride son verilmesi olduğunu anımsatarak, Öcalan’a bir tecridin söz konusu olmadığını belirtti.


‘ARTIK AVUKATI NE YAPACAK’ MANTIĞI
Avukat görüşmelerinin olmamasının Öcalan’ın avukatlarıyla yaşadığı sorunlardan kaynaklandığını vurgulayan Bülent Arınç, “Herhangi bir konuda avukatlarıyla görüşmeyi arzu ederse bu imkanın Adalet Bakanlığı tarafından sağlanması mümkün olabilir” dedi. Arınç, “Hakkındaki karar kesinleşmişse o zaman avukatlarıyla bu konuda görüşmesinin uluslararası hukuk çerçevesinde karşılığı yoktur. Ancak o kişi başka başka sebeplerle avukat talep ederse olabilir. Kendisinin istemesi ve bu görüşmenin ne amaçla olacağının Adalet Bakanlığı tarafından bilinip ona göre bir karar verilmesi gerekecektir. Adalet Bakanlığı bu konuda tek yetkili merciidir” açıklamasını yaptı.


DEMİRTAŞ: OLUMLU ANCAK YETERSİZ
Arınç’ın eylemcilere “Sizi sevenler var, lütfen eyleminizi sonlandırın” çağrısını ve anadilde savunma için verilen sözü değerlendiren BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise bunların olumlu adımlar olmakla beraber yetersiz kaldığını ve vaktin daraldığını söyledi.
Demirtaş, “Dün Bakanlar Kurulu sonrası yapılan açıklama 20 gün önce olsaydı bu duruma gelmeyecekti. Bunu önemsiyoruz; ama önümüzde birkaç gün var. Bu açıklamaların altı doldurulmalıdır. İmralı’da avukat görüşünün engellenmesinin hukuki dayanağı yok. Suç işleyen bir Hükümet var” dedi. CMK’ye göre bir hükümlünün avukatlarıyla görüşmesinin hükümetin iznine tabi olmadığını belirten Demirtaş, “Hükümet suç işliyor” dedi.


‘TECRİT KALKARSA DESTEK SUNARIZ’
İçerde ve dışarıda ölümleri durdurmak istediklerini söyleyen Demirtaş, bu nedenle görüşmeler ve eylemler yaptıklarını belirtti. Demirtaş, “Şimdi artık çözmek zorunda olduğumuz aşamadayız diyoruz. Dün yapılan açıklamaları yetersiz de olsa, taleplerle ilgili somut gelişmeler içermese de BDP olarak önemsedik. Bu bir adımdır; ama adım atmalar için zamana sahip değiliz. Cezaevindekiler de bu açıklamaları dinlemiştir. Onlar da bunu değerlendirip tartışıyorlardır. Karşılıklı adım atma noktasında onlar da pozitif yaklaşacaktır. Hükümet İmralı’ya avukat gidişini sağlarsa, yanlış mı yapmış olur? Yenilmiş mi olur? Hayır. Anayasadan aldığı yetkiyi kullanmış olur. Birçok gelişmenin önünü açabilir. Biz de elimizden gelen bütün desteği sunarız” diyerek, çözüm için yol haritasını çizdi.


***

Parlamentodan bir adım önde olun!


SEVGİM DENİZALTI

Öcalan'ın avukatlarıyla görüştürülmesi ve anadilde savunma talebiyle başlatılan açlık grevleri sürerken, dün Öcalan'ın avukatlarının yargılandığı KCK Davası'nda anadilde savunma krizi devam etti.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen 28’i tutuklu 47 sanığın yargılandığı KCK avukatlar davasının 2’inci duruşması, dün Silivri’de görüldü. Mahkeme heyeti Bakanlar Kurulu’nun önceki günkü ana dilde savunmaya yeşil ışık yakan kararına rağmen sanıkların anadilde savunma talebini yine kabul etmedi.
Duruşmada açlık grevinde olan Av. Cengiz Çiçek dışında tutuklu ve tutuksuz sanıklar ve avukatları hazır bulundu. Salona girmek isteyen bazı tutuklu yakınları ile jandarma arasında arbede yaşandı.
Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gözlemci olarak gelen avukatların yanı sıra, BDP Milletvekilleri Sabahat Tuncel, Ayla Akad Ata, Halil Aksoy, Nazmi Gür ve İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel de duruşmayı izleyenler arasındaydı.


'BİZLER DE AÇLIK GREVİNDEYİZ'
Duruşmada ilk söz alan tutuklu avukat Serkan Akbaş, KCK’den yargılanan avukatlar olarak kendilerinin de açlık grevine girdiklerini ve açlık grevindeki eylemcilerin taleplerinin kendilerinin de talebi olduğunu söyledi. Sanık avukatlarından Selçuk Kozağaçlı “Başbakan yardımcısı tasarıyı parlamentoya göndereceklerini açıkladı. Mahkemenin bunu göz önünde bulundurmasını ve anadilde savunma talebimizi kabul etmesini istiyoruz” dedi.
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, diğer sanıkların da yinelediği talebi kabul etmeyerek “Biz mevcut yasalara göre böyle bir karar verdik” diye yanıt verdi. Akbaş, bunun üzerine, anadilde savunma ile ilgili düzenlemenin parlamentoya geliyor olması nedeniyle, bu durumun “bekletici mesele” kabul edilmesini talep ederek, savunmasını daha sonra yapacağını belirtti.


'CESUR YARGIÇLAR OLUN'

Sanık avukatlarından Ercan Kanar “Yürütmeyi beklemenize gerek yok, cesur ve özgürlükçü bir karar verebilirsiniz. Ya da bu siyasi rehinelik durumuna son verip, tutuklulukları kaldırıp ‘bekletici mesele’ yapabilirsiniz. İddianame tamamen yapay, hayali suçlamalardan oluşuyor. Savcı, iktidarın konseptinin bile gerisinde, 90’ların mantığıyla bu iddianameyi hazırladı” dedi.
Mahkemenin öğleden sonraki oturumunda sanık avukatlarından Mehmet Emin Aktar söz aldı. Aktar, mahkemenin bir önceki celsede anadilde savunma ve tercüman talebini reddeden ara kararını bozmasını talep ederek, “Parlamentodan erken davranın, bir adım önde olun. Anadilde savunma hakkı ile ilgili düzenlemeyi bekletici mesele yapın” dedi.

TÜM TALEPLER REDDEDİLDİ

Mahkeme heyeti, daha önceki celsede verilen, anadilde savunma hakkını ve tercüman talebini reddeden ara kararı bozmayacağını açıkladı. Yasal şartlar oluşmadığından ve önceki celsede karar verildiğinden ötürü yeni bir karar verilmesine gerek olmadığını söyleyen mahkeme heyeti, parlamentoya gönderilecek düzenlemeyi beklemeyi de reddetti.
Ret kararının ardından sanık avukat Muharrem Şahin, Kürtçe savunma yaptı. Mahkeme Başkanı Şahin’in sözünü keserek “anlaşılamadı” dedi.

AVUKATLAR SALONU TERK ETTİ

Avukatlar, bunun üzerine mahkeme salonunu terk etti. Mahkeme salonunun dışında bekleyen tutuklu yakınları, alkışlar ve sloganlarla kararı protesto etti. Mahkeme heyeti, duruşmaya ara verildiğini açıkladı. Duruşma salonunu terk ederek dışarı çıkan avukatlar, burada bir açıklama yaptı.

***

KİM NE DEDİ?

» BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel: Bu mahkeme siyaseten Kürtlerin rehin alınması mahkemesidir. Kürt halkı savunmasız bırakılmak isteniyor. Düzenleme yapacağız demeleri de hikâye, bu duruşmadan bunu anlıyoruz.
» İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel: Anadilde savunma meselesi üzerinde tartışma yürüyor ama temel mesele bu avukatların Öcalan’la görüşmeleri. Kürt sorununun demokratik çözümüdür temel mesele. Bu konuda derhal adım atılmalıdır.
» Hollanda’dan gelen heyetten Hans Langenberg: Bu duruşmayı izlemeye geldik, çünkü avukatların özgürce, hiçbir kısıtlamaya maruz kalmaksızın mesleklerini icra edebilmelerini önemsiyoruz.


***

Tepkilere rağmen o gemi yine bozuk!

BDP'nin, Öcalan'ın avukatlarıyla görüştürülmesinin açlık grevlerini bitirebileceği uyarısıns rağmen avukatların bu hafta yaptığı görüşme başvurusu da dün  “gemi bozuk” gerekçesiyle reddedildi. Arınç, Öcalan'a tecrit uygulanmadığını ilerisüredursun Öcalan'ın avukatlarının başvurusuna 131'inci kez olumsuz yanıt verilmiş oldu.


***


Akademisyenler çözüm için eylem birliği yapacak

Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılması ve anadilde savunma ile eğitim haklarının tanınması talepleriyle 57. gününe giren açlık grevlerine kulak verilmesi ve barış müzakerelerinin tekrar başlamasına imkan verilmesi için akademi de çağrıda bulundu. Türkiye'nin neredeyse bütün üniversitelerinden ve yurt dışındaki üniversitelerde görev yapan Türkiyeli akademisyenlerden 187'sinin imzasıyla yayımlanan bildiride, "Savaş acilen durdurulmalı, yaraların tanınacağı ve siyasal olanaklılıklar oluşturulmalıdır" denildi.


'AKTİVİTELERİMİZDE ÖNCELİK OLACAK'
Prof. Dr. Ali Nesin, Prof. Dr. Şebnem Korur, Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, Prof. Dr. Büşra Ersanlı, Prof. Dr. Nüket Sirman, Doç. Dr. Sibel Özbudun, Prof. Dr. Meltem Ahıska, Prof. Dr. Fatmagül Berktay, Prof. Dr. Ali Akay, Doç. Dr. Koray Çalışkan'ın da aralarında yer aldığı 187 akademisyen yayınladıkları bildiri ile çağrıda bulundu. Akademisyenlerin yayınladıkları çağrıda, "Kürt tutuklular anadillerinde savunma hakkına kavuşuncaya ve barış müzakerelerinin tekrar başlamasına imkan verecek şekilde Abdullah Öcalan'ın tecriti kaldırılıp, avukatlarıyla görüşmesi sağlanıncaya kadar, bilimsel toplantı ve konferanslar dahil olmak üzere akademik aktivitelerimizde, üniversitelerde verdiğimiz derslerimizde ve yazı faaliyetlerimizde, Kürt sorunu ve taleplerini öncelikli gündemimize alacağımızı duyuruyoruz" denildi.

***
KCK: Talepler karşılanırsa açlık grevleri sonlandırılır

KCK Yürütme Konseyi'nden dün yapılan açıklamadaysa, açlık grevindeki tutuklu ve hükümlülerin talepleri karşılandığı taktirde eylemlerin sonlanabileceği belirtildi.
Açıklamada, "Bunun için, cezaevi direnişçilerinin makul taleplerinin karşılanması yönünde herkesin değerli çabalarını yoğunlaştırmaya, AKP’yi de çözüme hizmet etmeyen üslup ve tutumundan vazgeçip, direnişçilerin taleplerini karşılamayı bir geri adım atma olarak algılamadan, çözüm için çaba gösterenlere olumlu karşılık vererek, üzerine düşeni bir an evvel yerine getirmeye çağırıyoruz" denildi.