İş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin adalet mücadelesi yürüten aileleri, 34'üncü Vicdan ve Adalet Nöbeti'nde buluştu. Aileler "“Türkiye'de iş cinayetleri son bulsun diye elimizden gelen mücadeleyi sürdürüyoruz ancak yalnızız. Beraber olursak başarabiliriz” dedi

Adalet arayan işçi aileleri: Bizi yalnız bırakmayın

İş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin adalet arayan aileleri bugün 34'üncü kez İstanbul Galatasaray Lisesi önünde bir araya geldi. İş cinayetlerinin tüm sorumlularının yargılanması ve bu cinayetlerin önüne geçilmesi için yıllardır sokaklarda, meydanlarda, adliye önlerinde mücadele veren aileler, bir kez daha tüm duyarlı insanlara 'Yanımızda olun' çağrısında bulundu.

Adalet ve Vicdan Nöbeti'nde konuşan aileler, dava süreçlerinde yaşananları aktardı. Aileler adına açıklamayı, abisini Marmara Park AVM'de çadır yangınında yitiren Damla Kıyak okudu.

İSİG Meclisi verilerine göre eylül ayında 143 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Kıyak, “Bizler acıyı, kaderi yaşayan aileler olarak bir daha olmasın diye uğraştıkça ve seslendikçe, inadına iş cinayetleri olmaya devam ediyor” dedi.


TARİH ACIMASIZLIĞIYLA SÜRÜYOR
Tarihin ölen işçiler ve geride kalanlar için tüm acımasızlığıyla sürdüğünü belirten Kıyak, iş cinayeti sonrası ailelerin yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Cinayet gerçekleşir, yetkililer-işverenler aynı açıklamaları yaparlar. Sendika-meslek odası-siyasi partiler...Kınamayan yoktur. İşverenler hemen aracılar sokarlar, tazminatlarını biraz artırarak ailelere teklif ederler. Dava yoluyla alınacak tazminatı peşin vereceklerini söylerler, 'Kader, naaparsın' derler. Ailenin hemen civarından da benzer sesler yükselir, 'Zaten cumhuriyet savcısı takip ediyor, sen naapacaksın ki?' derler. İşte biz 'Hayır, adalet istiyoruz' diyenler 34 nöbettir buradayız.”

SORUMLULAR YARGILANMADIKÇA...
İşverenlerin ve denetim yükümlülüğü olanların bu cinayetlerin asli sorumluları olduğunu vurgulayan Kıyak, “Bütün sorumluların yargılanması için hükümette olanlar etkili tutum almadıkça; hakimler, savcılar ve bilirkişiler her iş cinayetini 'kamu düzenine dair bir suç' olarak görmedikçe, kamusal denetim mekanizmaları etkili olarak yerine getirilmedikçe, işverenlerin işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri almasında caydırıcılık artırılmadıkça, taşeron sistem devam ettikçe, sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmadıkça...iş cinayetleri sürmeye devam edecek” diye konuştu.

'YALNIZIZ, DESTEĞİNİZİ BEKLİYORUZ'
Nöbette konuşan aileler davalarla ilgili bilgi verdi. Oğlu Eren'i Özel Doğa Hastanesi'nde yaşanan iş cinayetinde yitiren Eren Eroğlu, 17 Eylül'de görülen ilk duruşmayı anlattı. Eroğlu, bu cinayette sorumluluğu bulunan Esenyurt Belediyesi, TEİAŞ, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, TDS Reklam ve Özel Doğa Hastanesi yetkililerinin yargılanması gerektiğini ifade etti.

Nöbette, 2 Ekim'de 13'üncü duruşması görüşen Esenyurt-Marmara Park AVM çadır yangını davası da ele alındı. Aileler, 11 işçinin ölümüne yol açan bu yangının meydana gelmesinde, İş Bankası GYO, ECE, Marmara Park AVM, Kayı İnşaat, KALDEM ve diğer işverenlerin, bu işyerlerinn denetiminden sorumlu olan tüm kurum ve kişilerin birinci derecede sorumlu olduğunu ve yargılanmaları gerektiğini dile getirdi. Davada artık sona gelindiğini belirten aileler, bir sonraki duruşmanın 29 Ocak'ta görüleceği bilgisini verdi.

Aileler, “Türkiye'de iş cinayetleri son bulsun diye elimizden gelen mücadeleyi sürdürüyoruz ancak yalnızız. Beraber olursak başarabiliriz” diye konuştu.