Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, seçim güvenliği konusunda Türkiye'de hiçbir zaman sorun yaşanmadığını belirterek "Türkiye'nin en güvenli yaptığı işlerden birisi seçim işidir." dedi.

Adalet Bakanı Bozdağ: Türkiye'nin en güvenli yaptığı işlerden birisi seçimdir

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yargı muhabirlerinin sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

NATO üyeliği için başvuru yapan İsveç ve Finlandiya'nın terör örgütlerine yönelik tutumunun sorulması üzerine Bozdağ, Türkiye'nin bu iki ülkeden 33 FETÖ ve PKK mensubunun iadesini istediğini ancak taleplerine olumlu yanıt alınmadığını hatırlattı. "Terör örgütlerini koruyan, kollayan adeta bir kuluçka yuvası durumundalar" diyen Bozdağ, iki ülkeden Türkiye'ye ihanet eden, düşmanlık yapan terör örgütlerine desteklerini kesmelerinin ve bunu da resmiyete dökmelerinin açık şekilde istendiğini dile getirdi.

Bozdağ, şöyle devam etti: "Hukuki anlamda maalesef ne Finlandiya'yla ne İsveç'le bugüne kadar herhangi bir yardımlaşmamız, dayanışmamız olmadı. Hiçbir talebimize olumlu cevap vermediler. Vereceklerini de şu an görünür gerçeklik göstermiyor."

"SEÇİMLERDE HİLE YAPILMASINA BİZİM SİSTEMİMİZ İZİN VERMİYOR"

Bozdağ'a "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışması yapan altı muhalefet partisi yeniden bir araya geldi ve bildiri yayınlandı. Ortak bildiride şöyle bir ifade var, 'Seçimin sonuçları YSK tarafından ilan edilip kesinleşene kadar ortak çalışma ve iş birliğine devam edeceğiz', ayrıca şöyle bir ifade daha var 'Seçimlerin adil, serbest, şeffaf ve güvenlik içinde gerçeklemesi için her türlü tedbiri alacağız.' Açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu yöneltildi.

Bozdağ, "Seçim güvenliği konusunda Türkiye'de ne bugün, ne dün hiçbir sıkıntı yaşanmamıştır. Türkiye'nin en güvenli yaptığı işlerden birisi seçim işidir. Seçimde kim ki 'Herhangi bir parti hile yaptı, yapıyor' diyorsa, ya seçim mevzuatını bilmiyordur ya seçim uygulamalarını bilmiyordur" yanıtını verdi.

"Seçimlerde hile yapılmasına bizim seçim sistemimiz izin vermiyor" diyen Bozdağ, "Seçim güvenliğiyle ilgili konuşanlar bana şunu hatırlatıyor, bunu çok net söyleyeyim, seçimi kaybetmeyi anladıkları zaman muhalefette olanlar seçim güvenliği konuşması başlatıyorlar. Şu anda seçim güvenliği tartışmalarını Millet İttifakı yaptığına göre cumhurbaşkanlığı seçimini kaybedeceklerini şimdiden anladıkları için mazeret üretiyorlar" ifadelerini kullandı.

KILIÇDAROĞLU'NUN 'KAÇIŞ PLANI' AÇIKLAMASI

Kılıçdaroğlu'nun, Erdoğan ve ailesine yönelik gündeme getirdiği 'kaçış planı' iddiasıyla ilgili Bozdağ, şunları söyledi:

"Şimdi hatırlayın, Gezi olayları oldu, mücadele etti, 17-25 Aralık yargı ve emniyet içindeki FETÖ'cü alçakların kalkışması oldu, kaçmadı, mücadele etti. 15 Temmuz darbe teşebbüsüne hep beraber şahit olduk ve birlikte mücadele ettik. Her yerde infaz için Cumhurbaşkanı'mızı ararken o, ailesi ve çocuklarını da yanına alarak semalar darbeci teröristlerin kontrolü altında olduğu halde ölüme uçtu, halkın arasına geldi, halkı meydanlara çağırdı, ölümüne mücadeleye davet etti, kaçmadı. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın hayatına bakarsanız, orada kaçacak bir figür yok ama üstüne üstüne gidecek, ölümü göze alan cesur bir yürek ve meydan okuyan bir siyaset anlayışını herkes görüyor.

Cumhurbaşkanı'mıza 'kaçacak' diyenlerin hepsi şu anda yurt dışında. Sayın Kılıçdaroğlu bunu yeni demedi, daha önce de dedi, şimdi de söylüyor ve bunları yaparken iftira ediyor. Ben çok açık söylüyorum, bu çok net bir iftiradır ve Sayın Cumhurbaşkanı'mızın siyasi hayatı ortadadır. Hiçbir mücadeleden kaçmamış, hiçbir zorluktan kaçmamış, hiçbir engelden kaçmamış, hepsini mücadele ede ede aşmış, alın teriyle buraya gelmiş. Onun için 'kaçacak' hesabı yapanlar veya böyle düşünenler sadece bir algı operasyonuna hizmet ediyorlar. Belki bir projenin parçası olarak bir şeyler söylüyorlar ama Sayın Cumhurbaşkanı'mız ortada, mücadelesi ortada."

Erdoğan'ın 15 seçimin 15'ini de kazandığını, "rakiplerini eze eze geçtiğini" söyleyen Bozdağ, şunları kaydetti:

"Kimden korkup, kimden kaçacak? Türk milleti arkasında dağlar gibi duran lider ve bütün rakiplerini milletin duası ve desteğiyle aşan bir lider. Kılıçdaroğlu'na bir şey söylemekte fayda görüyorum. Herkesin banka hesabı var. Bir banka evrakını alıp niçin olduğunu bile bile, onu farklı göstermek, hiçbir ahlaki ölçüyle, hiçbir hukuki ölçüyle bağdaşmaz. Bir ana muhalefet liderine, ki cumhurbaşkanı adaylığını üstü kapalı değil bence açıkça ilan etmiş birine, hiç yakışmaz. Bu kadar düşmemeli, ahlakın seviyesini de siyasetin seviyesini de bu kadar Sayın Kılıçdaroğlu düşürmemelidir. Yani çok belli. Para denetimi Türkiye'nin açık resmi kanaldan gidiyor. ABD denetimi açık. Şeffaf, orada her yerde de yayınlanıyor. Kimden gittiği, ne için gittiği, ne yapıldığı, her şey ortada ve bunu alıp büyük bir yolsuzluk, büyük bir hırsızlık olayı gibi takdim ediyor. Türk milletinin de aklıyla alay ediyor."

(AA)