Mardin Cezaevi’nde gardiyan dayağı sonucu öldüğü iddia edilen Abdülaziz Ekinci’nin ailesi daha önce defalarca başta Adalet Bakanlığı olmak üzere çok sayıda kuruma Ekinci’nin....

Hükümlü Abdülaziz Ekinci’nin, Mardin Cezaevi’nde gardiyan dayağı sonucu öldüğü iddia edilirken İnsan Hakları Derneği (İHD), Ekinci’nin ailesinin daha önce Ekinci’nin gördüğü baskıları anlatan dilekçeleri İHD Diyarbakır Şubesi aracılığı ile Adalet Bakanlığı, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, TBMM İnsan Hakları Komisyonu, Mardin Valiliği, Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı, Mardin Cezaevi İzleme Kurulu’na verdiği öğrenildi. İHD Genel Sekreteri Sevim Salihoğlu, “Ölen kişi, ziyaretine gelen yakınlarına ağır baskı ve eziyet gördüğünü, gardiyanların kendisini sürekli dövdüklerini belirtmiş. Bunun üzerine Ekinci’nin annesi, Adalet Bakanlığına defalarca dilekçe vererek oğlunun yaşamının tehdit altında olduğunu ifade etmiş, ancak buna rağmen kimse ilgilenmemiş” dedi.

İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül ise, cezaevlerinde insanların insan onuruna uygun şekilde yaşaması gerektiğini belirtti. Öndül, “Cezaevinde kalan tüm hükümlü ve tutukluların insan haklarıyla ilgili evrensel standartlardan yararlanması gerekir. Ülkemizde güvenlik güçleri ve kamu görevlileri suç işlediklerinde cezalandırılmıyor, olaylar kapatılmaya çalışılıyor. Bu böyle devam ettikçe bu tür ölümlerin arkası kesilmeyecektir” diye konuştu.

 

GARDİYANLARIN ADINI VERDİ

Medine Ekinci, Adalet Bakanlığı’na yaptığı başvuruda oğlu Abdulaziz Ekinci’nin başına gelenleri şöyle anlattı: “Oğlum, cezaevine girdiğinden itibaren gardiyanların kötü muamelesine maruz kaldı. Görüş günlerinde ancak iki kişinin kollarına girmesiyle benim yanıma gelebiliyordu. Birinde gözü ve sırtında morluklar vardı. Önceleri benimle konuşuyordu. Daha sonra konuşmamaya başladı. Oğlum bir görüş sırasında Seyithan ve Şirin adında iki gardiyanın ismini zorla söyledi. Onların kendisini dövdüğünü anlattı. Bunları duyunca ağladım. Başlangıçta oğluma tedavi yapılmadı. Ancak İHD Diyarbakır Şubesi harekete geçince tedavi uygulandı ama bu onun hayatını kurtarmaya yetmedi, kaldırıldığı hastanede öldü.”

Bu arada, İHD Diyarbakır Şubesi’nin de, anne Ekinci’nin başvurusu üzerine konuyu Adalet Bakanlığı, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, TBMM İnsan Hakları Komisyonu, Mardin Valiliği, Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı, Mardin Cezaevi İzleme Kurulu’na ilettiği öğrenildi.

ZEHRA ŞAHİNDOKUYUCU ANKARA

 

***

İşte af bekleyen hükümlüler

CumhurbaŞkanI Abdullah Gül’ün “Cumhurbaşkanı’nın istediği kişiyi affetme hakkı yok. Ben, istediğim kişiyi ‘getirin affedeyim’ diyemem. Önem verdiğim konu adil olmaktır. Örnek verilen isimlerden çoğu tutuklu, mahkemeleri devam ediyor. Hükümlü olmayan kişileri affedemem” sözlerine karşılık, Erol Zavar, A. Samet Çelik, Hediye Çekin, İnayet Mete, Menduh Kılıç, Afyon Korkmaz, Aynur Epli ve Gazi Dağ’ın halen çeşitli cezaevlerinde hükümlü olarak tutuldukları ve sağlık problemleri nedeniyle affedilmeyi bekledikleri ortaya çıktı. Gül Ergenekon tutuklusu Ferit İlsever’le ilgili talebe de baktırdığını, Cumhuriyet savcılığının hastaneye sevk etmesi gerektiğini, Adli Tıbbın rapor vermesi gerektiğini söyledi, “O raporun ardından ancak ben karar verebiliyorum” demişti.

Ancak “hükümlü” ya da “tutukluların” Adli Tıp raporu alması son derece güç. Nitekim, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde 29 Temmuz’da karaciğer kanserinden ölen Ali Çekin,Siirt Cezaevi’nden İstanbul’a Adli Tıp raporu almak için getirilmişti, fakat  rapor alamadan yaşamını yitirmişti. Konuyla ilgili soruları yanıtlayan Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Yavuz Önen “Cezaevlerindekiler sağlık hakkından tıpkı dışarıdaki bir vatandaş gibi yararlanmak hakkına sahiptirler” dedi. Cezaevlerinde sağlık hakkından yararlanamayan “hükümlüler” ve bulundukları cezaevleri şöyle: 1 Nolu Sincan F Tipi Cezaevi’nde Erol Zavar, Bergama M Tipi Cezaevinde Afyon Korkmaz, Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde Aynur Epli, Antalya E Tipi Kapalı Cezaevi’nde Gazi Dağ, Kırıklar 1 Nolu F Tipi Cezaevinde Menduh Kılıç, Siirt E Tipi  Kapalı Cezaevinde İnayet Mete, Hediye Çekin ve Kırıklar 2 Nolu F Tipi Cezaevinde A. Samet Çelik. Bianet

 

***

DTP: Gül yetkisini adilane kullanmalı

DTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, Adalet Bakanlığı’nın, cezaevlerindeki hasta ve yaşlı tutuklu ve hükümlülerin durumunu bir an önce gündemine almasını, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de Anayasa’nın kendisine vermiş olduğu yetkiyi kullanmasını istedi. Halis, TBMM’de İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül, İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Genel Başkan Yardımcısı Emrullah Beytar ile basın toplantısı düzenledi. Halis, Cezaevlerindeki hasta ve yaşlı hükümlülerin sağlık sorunlarına yaklaşık bir ay önce dikkati çektiğini, geçen süre içinde 77 yaşındaki Ali Çekin adlı tutuklunun yaşamını kaybettiğini ifade etti.  Cumhurbaşkanı Gül’ün yetkisini adilane bir biçimde kullanmadığını belirten Halis, cezaevlerinde sağlık durumu, Erbakan’dan daha kötü hükümlüler bulunduğunu söyledi.

 

***

‘85 yaşındaki babam affedilsin’

 

Örgüte yardım yataklık iddiasıyla 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılarak cezaevine konulan 85 yaşındaki 9 çocuk babası Yusuf Kaplan’ın kızı Hacer Kaplan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e seslenerek, “Erbakan’ı afettiniz, benim babam içinde yetkinizi kullanın ve affedin” dedi. Sağlık durumu kötü olan babasının affedilmesi için Malatya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuru yaptıklarını söyleyen Hacep Kaplan, “Aile olarak beklentimiz, Necmettin Erbakan’ı yaşından ve hastalığından dolayı affeden Cumhurbaşkanımızın, babamızı da af etmesidir” şeklinde konuştu.