Adalet de rayların altında kalmasın

Deniz GÜNGÖR

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 8 Temmuz 2018’de meydana gelen ve 25 kişinin yaşamını yitirdiği, 318 kişinin yaralandığı Çorlu Tren Katliamı’nda oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz’ün “Hep 9 Yaşında – Bir Melek Masalı” adlı kitabı okurla buluştu. Kırmızı Kedi Kitabevi’nde çıkan kitapla 5 yıldır verdiği hukuk mücadelesini kaleme alan Öz, “Savcılık dosya üzerinde siyasi bir elin olmadığını söylüyor. Fakat buna asla inanmıyorum aksine bu dosyanın üzerinde siyasi bir el var. Karar duruşmasına yaklaşıyoruz. Biz sadece adalet istiyoruz” dedi. Katliam gibi kazanın yarın görülecek 16’ncı duruşması öncesi Mısra Öz, BirGün’ün sorularına şu yanıtları verdi:

DAVADA SİYASİ EL VAR

‘Bir melek masalı - Hep 9 yaşında’ isimli kitabınızla hukuksal mücadelenizden bahsediyorsunuz. Bize kitabınızdan bahseder misiniz?

Kitapta, Oğuz Arda’nın dolu dolu geçirdiği 9 yılını ve onun ardından Türkiye’de bir anne olarak yaşadığım sıkıntıları dile getirdim. Adalet ararken yaşadığımız her şeyi; yanımızda olan, olmayan, içinden geçtiğimiz süreçler, bir hukuk, bir yaşam mücadelesini kaleme aldım. Kitabın sonunu adalet talebi ile bitirdim çünkü bizim her yerde istediğimiz tek bir şey var, o da adalet. Adalet yerini bulsun. Kitabı çok zorlanarak yazdım ve bitirmem 4 yılımı buldu. Oğlumun adını yaşatmak istiyorum. Bunun için Oğuz Arda Sel Çocuk Derneği’ni kurdum. Bu kitap ile Türkiye’de ölen, öldürülen bütün çocuklarla, yas tutan annelerle aslında ortak duygular içerisinde var olduğumuzu göstermek istiyorum. Hepimiz aynı duygulardan geçiyoruz ve aynı duyarsızlıkla karşılaşıyoruz. Bu hayatta kalmamızın sebebi ise adaleti aramaktır.

Katliamın üzerinden 5 sene geçti. Süreç yavaş ilerliyor, yarın 16’ncı duruşma görülecek. Dava hangi aşamada?

Dava artık sona doğru yaklaşmak üzere çünkü kilitlenmiş durumda. Dosyaya giren herhangi bir evrak ya da işlem yok. Bu doğrultuda biz artık gerçek sorumluların yargı karşısına getirilmesini istiyoruz. Son duruşmada birlikte ne yaşadıysak aynı yerde duruyoruz. En son avukatlarımız Sulh Ceza Hâkimliği’ne dilekçe vererek suç duyurusunda bulundu. Bunun sebebi son çıkan bilirkişi raporunda gerçek sorumluların genel müdürlükte olduğu ve adli kusurlu olarak gözükmeleri. Şu an dava dosyasında 14 sanık var. Biz kişiler dışında sorumlular varsa yargı karşısına çıkarılsın istiyoruz. Bilirkişi raporunda ve sanıkların tüm ifadelerinde Genel Müdürlük işaret edildiği için oradaki sorumluların yargı karşısına çıkartılması talebimizi yineliyoruz. Yoksa ne yazık ki adalet dediğimiz gibi rayların altında kalmış olacak. Cuma günü görülecek olan duruşma karar duruşması olmayacak. Bunlar karardan önceki 1 ya da 2’inci duruşma diye düşünüyorum.

ADALET TALEBİ BÜYÜYOR

Son olarak 1879 gündür Çorlu Tren Kazası özelinde adalet sağlanamadı. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?

Savcılık dosya üzerinde siyasi bir elin, baskının olmadığını söylüyor. Fakat buna asla inanmıyorum aksine bu dosyanın üzerinde siyasi bir el var. En başından sonuna kadar verilen tüm ifadeler, raporlar, tanık ifadeleri her şey Genel Müdürlüğü işaret ediyor ve yargılama gerçek anlamıyla yapılmıyor. TCDD 1. Bölge Müdürü Mümin Karasu’ya kadar çıktı fakat ne yazık ki ancak bir kez olsun sorumlu tutulup ifadesi alınmadı. Bu ne kadar adil bir yargılama? Biz adil yargılama istiyoruz, Genel Müdür Yardımcısı Ali İhsan Uygun’un, hatta dönemin Ulaştırma Bakanı olup beni sosyal medyadan engelleyen Ahmet Arslan’ın da yargı karşısına çıkıp eğer gerçekten suçları yoksa kendilerini aklamalarını istiyoruz. Sürekli katliamlar yaşanıyor, birilerinin canı yanıyor, bu artık son bulsun istiyoruz. Herkesi bu davaya sahip çıkmaya, bizlerin yanında olmaya çağırıyorum.