Google Play Store
App Store

Çorlu Tren Katliamı’nın 3’üncü yılında yakınlarını kaybedenler, sorumluların hâlâ hesap vermediğine dikkat çekiyor: Bugün acı bizde, yarın kime gider?

Adaletsizliğe büyük isyan

Dilan ESEN

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde raydan çıkarak devrilen ve 7’si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan tren katliamının bugün üçüncü yıldönümü. Ancak adalet bir türlü yerini bulamadı. Yakınlarını kaybeden aileler, açılan davada sadece 4 kişinin yargılanmasına tepkili. Facianın asıl sorumlularının yargılanmadığına dikkat çektikleri gibi ‘kazanın’ nedenlerinin yeterince araştırılmadığına da vurgu yapıyorlar. Göz göre göre gelen faciada ‘gerçek sorumluların’ ceza alması için mücadelen aileler, yaşadıklarını anlattı.

Aysun Köse, faciada 16 yaşındaki kızı Sena Köse’yi yitirdi. Köse, “Evlat acısıyla mücadele edemezken bir de adalet mücadelesi veriyoruz” diyerek başlıyor sözlerine. Yetkililerin facianın ilk gününden bu yana ‘kazanın nedeninin yağmur olduğuna’ yönelik açıklamalarına sitem ediyor. Köse, “Bunu demeleri bizi üzüyor” diyor ve ekliyor: “Son duruşma umut oldu. Herkes yanlış gördüğü şeylerin neticelenmesi için tepki göstermesli. Bugün bizde acı ama yarın kime gider?”


Köse’ye göre, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası, TCDD’nin ‘her şeyini ortaya döküyor.’ Şöyle devam ediyor Köse: “Sanıkları savunan avukatlar bile her şeyi döküyor. Ama bu çok üst mercilere dayandığı için yol alamıyoruz. Biz bunu bozacağız. Artık istifaları görelim, sorumluluk sahibi insanları görelim. Kısacası adalet tecelli etmiyor. 3 senedir çocuğumun başına gittiğimde ilerleme kaydedemediğimiz için mahcubuz.”

TCDD LİYAKATSIZ BİR KURUM

Trende hayatını kaybedenlerin arasında 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel ile eski eşi bulunan Mısra Öz, “3 yıldır sevdiklerimizden, evlatlarımızdan, kardeşlerimizden ayrı bir şekilde bu hayata tutunmaya çalışıyoruz” ifadesini kullanıyor. Adalet arayışı süresince para cezasına mahkûm edilen Öz’e göre, TCDD liyakatsızca yönetilen bir kurum. Öz, şunları söylüyor: “Ölüme sebep olanların bedel ödemediğine şahit olduğumuz duruşmaların içinden geçiyoruz. Pamukova tren katliamında birileri hesap vermediği için Çorlu yaşandı. Çorlu’dan sonra da kimse bu düzensizliği ve liyakatsızlığı sorgulamadı. Birileri hesap sormadığı ve vermediği müddetçe bu tür katliamlar yaşanmaya devam edecek. Canı yanan biz olacağız.”

Öte yandan Ankara-Konya Yüksek Hızlı Tren hattının 4 Temmuz’daki yoğun yağış nedeniyle kullanılamaz hale geldiğini ve menfezlerin taşıp rayların sel suları altında kaldı. Yakın zamanda yaşananlar, Çorlu Tren Katliamı’nı hatırlatırken CHP, konuyu Meclis gündemine taşıdı.

***

YARGILAMA DEĞİL, OYALAMA

Yakınlarını kaybeden yurttaşlar 25 kişinin yaşamına mal olan ‘kazanın’ yargılaması Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştiriliyor. Duruşmalarda, sorumluluğu bulunan üst düzey TCDD yetkilileri hakkında bir kez daha suç duyurusunda bulunuldu. Ancak Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı neredeyse hiçbir şey yapmadı. Zira savcılık aradan geçen 5 aylık süreçte TCDD İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü’nde çalışan yalnızca 5 kişinin ifadesini alabildi. Dava avukatlarından Onur Şahinkaya’ya göre savcılık, davayı üst düzey yetkililere taşımamaktaki ısrarını sürdürüyor. TCDD’nin üst düzey yetkililerinin sorumlu bulunduğu bilirkişi raporunu hatırlatan Şahinkaya, şöyle konuşuyor: “Yeni raporda, sorumluluğun yalnızca alt düzey memurların olmadığı ortaya çıktı. Mahkemeye müracaat ettik ama savcılık görevini yerine getirmemekte ısrar ediyor. AYM’ye savcılık hakkında başvuru yapacağız. Savcılık soruyor ama TCDD, cevap vermiyor, savcılık da gerisini getirmiyor.”

YANLI BİLİRKİŞİLERE ZIRH

Şahinkaya’nın verdiği bilgilere göre, dosyada yeni bir gelişme yaşandı. Soruşturma aşamasındayken üst düzey yöneticiler ve siyasetçiler hakkında verilen takipsizlik kararına yapılan itiraz üzerine AYM, Adalet Bakanlığı’ndan savunma istedi. Bakanlık da 30 Nisan’da ‘savunmasını’ gönderdi. Adalet Bakanlığı, haklarında soruşturma yürütülen ve olay günü keşif yapan bilirkişilerin raporunu savundu. Bu raporu, tren hattının sinyalizasyon çalışmasını yapan Savronik Sistem A.Ş.’nin yönetim kurulu üyesi ile daha önce Ulaştırma Bakan Danışmanı olan kişilerden oluşan bir heyet hazırlamıştı. Avukatlar, 17 Mayıs’ta AYM’ye, Adalet Bakanlığı’nın görüş yazısına ilişkin beyanlarını sundu. Bakanlık görüşünü yalanladılar. Şahinkaya, “Bakanlık, savcılığın her şeyi layıkıyla yaptığını söylerken rapordan da bahsediyor. Bilirkişiler bu dosyayı kilitledi” dedi.

***

Üç yılda ne yaşandı?

Çorlu Tren Katliamı’nda sonra yaşananlar özetle şu şekilde:

• 8 Ekim 2018: Kaza günü olay yerinde inceleme yapan bilirkişi heyetinin raporu savcılığa sunuldu. Yanlı rapor eleştirildi.

• 16 Kasım 2018: Aileler, avukatları aracılığıyla ilk incelemeyi yapan bilirkişilerin taraflı olduğunu belirterek, rapora itiraz etti.

• 28 Şubat 2019: Başsavcılık; siyasetçiler, bürokratlar, TCDD’nin üst yönetimi yer alan kişiler hakkında da “kovuşturmaya yer olmadığı” kararını verdi.

• 5 Mart 2019: Hazırlanan iddianamede TCDD 1. Bölge Müdürlüğü’nde görev yapan Bakım Müdürü Turgut Kurt, Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım ve Hat Bakım ve Onarım Memuru Celaleddin Çabuk hakkında ‘taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak’ suçundan 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası istendi.

• 25 Nisan 2019: Siyasetçiler, bürokratlar, TCDD’nin üst yönetimi hakkında ‘kovuşturmaya yer yok’ kararına yapılan itiraz reddedildi.

• 30 Mayıs 2019: Dosyada gerçeğe aykırı rapor hazırlayan bilirkişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.

• 12 Haziran 2019: Çorlu tren kazası ailelerinin AYM önünde yapmak istedikleri basın açıklamasına polis müdahale etti.

• 3 Temmuz 2019: Davanın ilk duruşmasında mahkeme heyeti protesto edildi. Mahkemenin davadan çekilme kararı Çorlu 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kaldırıldı.

• 4 Kasım 2020: 6’ncı duruşmada, bilirkişi raporunun incelenmesi ve genişletilmesi için Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığında devam eden dosyaya ilave edilmesi ve TCDD’deki sorumluların belirlenmesi istendi.

• 9 Mart 2021: Dava dosyasına giren bilirkişi raporuna göre TCDD’nin üst düzey sorumluları ‘asli kusurlu’ bulundu.

• 16 Mart 2021: Davanın son duruşmasında, mahkeme tüm yetkililer ve tüm sorumlular hakkında tetkik etmekte olan, yürütülmekte olan savcılık dosyasına ihbarda bulunma kararı verdi.

Davanın bir sonraki duruşması 7 Eylül’de görülecek.