Adana’dan alışıldık bir KCK iddianamesi

Adana’da 20'si tutuklu 54 kişi hakkında "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla dava açıldı. 6 Mart 2012 tarihinde Adana'da bulunan Kürt kurumlarına yönelik gerçekleştirilen operasyonda aralarında DİHA Editörü Ali Buluş, DİHA Muhabiri Özlem Ağuş, Azadiya Welat Gazetesi çalışanları Ferit Köylüoğlu ve İbrahim Karakaş ile BDP PM Üyesi Mehmet Muhdi Aslan'ın da bulunduğu 55 kişi gözaltına alınmıştı.
3 günlük gözaltı sonrasında savcılığa çıkarılanlardan, DİHA muhabiri Özlem Ağuş'un da aralarında olduğu 21 kişi tutuklandı.

HERKES İŞİNİ YAPMAKLA SUÇLANDI
Soruşturmasını tamamlayan savcılığın hazırladığı iddianameyi kabul eden Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 20'i tutuklu 54 kişi hakkında "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla dava açtı. Kabul edilen savcılık iddianamesinde sanıkların günlük yaşamda yaptığı tüm faaliyetlerinin "Örgütsel faaliyet" olarak sunulması dikkat çekiyor. Muhabir yaptığı haberden dolayı, haber müdürü muhabiri yönlendirdiği için, dağıtımcı gazete dağıtımını konuştuğu için KCK Basın Komitesi'nde yer almakla suçlanırken, BDP üye ve yöneticilerinin tüm parti çalışmaları ise KCK Siyasi Alan Komitesi faaliyeti olarak değerlendiriliyor. Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan 300 sayfalık iddianamede ortam ve telefon dinlemeleri delil olarak gösterilirken, toplam 17 olay suç olarak sıralanıyor.

GAZETECİLİK FAALİYETLERİ YİNE SUÇ
İlk duruşması 26 Aralık 2012 tarihinde görülecek olan davada DİHA Adana Muhabiri Özlem Ağuş'un Adana ve Mersin'de yaptığı haber takipleri, haber görüşmeleri, TV ve radyoya bağlanması "Örgüt propagandası" olarak görülüp yargılama konusu yapılıyor. Savcılık bununla da kalmayıp Ağuş'un muhabir olarak takip ettiği kimi etkinliklere doğrudan iştirak ettiği ve organize ettiği iddiasında bulundu. BDP'liler tarafından "Kendimi ihbar ediyorum" kampanyası kapsamında savcılığa dilekçe verilmesi ve basın açıklaması etkinliğini takip ederken fotoğrafları çekilen Ağuş'un boynunda fotoğraf makinesi ve kamerayla muhabir olduğu net olarak görülürken, savcılığın eyleme katıldığı yönündeki değerlendirmesi DİHA muhabiri Ağuş hakkındaki iddiaların ne kadar zorlama iddialar olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Ağuş'un, 29 Ocak 2012 tarihinde Mersin'de "Öcalan'a özgürlük, siyasi soykırıma son" kampanyası kapsamında yapılan mitingi izlemesi, haberini geçmesi ve DİHA Muhabiri Zeynep Kuriş ile yaptığı konuşma suç delili sayılıyor.

HABER TARTIŞMAK VE YAZDIRMAK SUÇ
15 Ocak 2012 tarihinde Adana'nın Seyhan İlçesi Küçükdikili Beldesi'nde "Öcalan'a özgürlük, siyasi soykırıma son" kampanyası kapsamında yapılan eylemi takip etmesi, haber yapması, haberinin sitede olması, DÖKH tarafından 3 Mart 2012 tarihinde Adana merkez Seyhan İlçesi Dağlıoğlu Mahallesi Karasu Kavşağı'nda yapılan mitingi takip etmesi ve haber yapması, iddianamede; "Örgüt güdümde yayın yapan ROJ TV'ye propaganda içerikli bilgi aktarmak ve örgüt ideolojisi doğrultusunda hareket etmekle" ile etkinliklere bizzat katılmakla suçlanıyor. "Örgüt üyeliği ve örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla suçlanan Ağuş'un telefondan haber yazdırması ve DİHA Editörü Ali Buluş'la haber tartışması yapması iddianamede suç olarak gösteriliyor.

GAZETE DAĞITMA, TİRAJLARI DA SORMA
Hakkında "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla dava açılan DİHA Editörü Ali Buluş'un telefon üzeri DİHA Muhabiri Özlem Ağuş ile haberler hakkında konuşması ve haber önerisi yapması iddia edilen suçlara delil olarak gösteriliyor. Azadiya Welat Gazetesi çalışanları Ferit Köylüoğlu ve İbrahim Karakaş hakkında ise yapılan telefon görüşmelerinde gazete dağıtımcıları ile yaptıkları konuşmalar, gazete dağıtımını yapmak ve gazete tirajlarını sormak suç sayıldı.

BDP’LİLER DE SİYASET YAPMAKTAN SUÇLU
İddianamede BDP tarafından organize edilen tüm etkinlikler suç olarak kabul edilerek, BDP'lilerin "KCK/TM ve PKK talimatıyla" etkinlik yaptığı ve "Örgüt propagandası yaptığı" ileri sürülüyor. BDP'lilerin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle yapılan mitinge katılmaları, Roboski Katliamını protesto etmek amacıyla yapılan basın açıklamalarına katılmaları, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen ağırlaştırılmış tecridi protesto etmek, KCK operasyonlarını protesto etmek ve olağan toplantıları illegalize edilerek, "Örgüt üyeliği" ve "Örgüt propagandası yapılmasına" delil olarak gösteriliyor. İddianamede 54 kişinin farklı tarihlerde 17 farklı olaya katılarak, suç işlediği ileri sürüldü.