Beşiktaş, Vodafone Arena'da tarih yazdı. Olimpiakos'u 10 kişi kalmasına rağmen 4-1 mağlup eden siyah-beyazlılar adını çeyrek finale yazdırdı. Kartal'ın finalin oynanacağı Stockholm'le arasında artık sadece 4 maç var

Adım adım Stockholm'e!

METİN AKTAŞOĞLU - @metinaktasoglu
metin.aktasoglu@gmail.com

Kendini bilmek, güçlerinin farkında olmak önemli. Beşiktaş, bu akşam böyle oynadı, böyle kazandı. Belki adını koymak için erken ama ülkemizin “winner” kimliğinde bir futbol takımı var artık ve bu takımı izlemek çok keyifli.

İlk 20 dakikada ve son 20 dakikada girizgahı destekleyen bir Beşiktaş vardı; aklıma Barcelona’yı, Vakıfbank’ı, 2014 Dünya Kupası’nın galibi Almanya’yı, Golden State Warriors’ı, The Invincibles adını sonuna kadar hak eden Arsenal’ı getirmiştim. Aboubakar’dan kafayı yiyince bir sarsıldım ama yıkılmadım! Doğru bir benzetmeydi bu ama bir farkla: Bu takımlar dramaya yer vermezler Beşiktaş ise dramasız olmaz.

UEFA Avrupa Ligi Son 16 Turu’nda 1-1’in rövanşında Olimpiakos’u konuk eden siyah-beyazlılar, 39’da 10 kişi kaldığı mücadeleden 4-1 galip ayrıldı ve adını çeyrek finale yazdırdı.

Her şey çok güzel başlamıştı! Maça taraftarının şovu ve sonsuz desteğiyle gümbür gümbür giren Beşiktaş, daha 10’da Oğuzhan’ın muhteşem top çalmasıyla gelişen ikili organizasyonda, Talisca’nın ortasında Aboubakar’ın kafasıyla 1-0 öne geçti. Yüksek viteste oyununu sürdüren ev sahibinde, 22’de Quaresma arka direkte Babel’i buldu, Babel de fileleri: 2-0.

Ne olduysa bundan sonra oldu. 2-0’ın ardından bir beş dakika daha tempoyu düşürmeyen Şenol Güneş’in öğrencileri yavaş yavaş geri çekilmeye başladı, 31’de Elyounoussi cezayı kesti: 2-1. Farkı bire indirdikten sonra, adeta biten maçta canlanıverdi konuk ekip. Aradı, kovaladı, baskı kurdu. O sırada 39’da bir baktık Beşiktaş 10 kişi kaldı. İlk golün sahibi ve sahanın en iyilerinden biri olan Aboubakar, Da Costa’ya kafa atınca arkadaşlarını yalnız bıraktı.

Anlamıyorum, anlamaya çalışıyorum ama olmuyor. Neden? Profesyonel futbolcuların -evet çok gençler, bir sürü hata yapacaklar falan filan…- böyle saçmalıklar yapmaya hakkı yok. Hakkı yok fazla oldu belki. Şöyle diyelim; bu tarz hatalar ve saçmalıklar yapanların üst düzey futbolda yeri yok. Neyse Aboubakar’ın unutalım oyuna dönelim.

İkinci yarıda oyunun hakimi gibi gözüken Olimpiakos’un her halinden Beşiktaş kalibresinde olmadığı anlaşılıyordu ancak ortak oldular oyuna. Zorla ortak etti temsilcimiz ama hiç pozisyon vermedi. Aboubakar, arkadaşlarının emeklerine yazık edecekti neredeyse... 75’te Babel’in golüne kadar meşhur Beşiktaş kanseri nüks eder gibi oldu! Babel sert vurdu, Leali Yunan basınının manşetlerine göz kırptı: 3-1. Son sözü ise 84’te Talisca’nın pasında Cenk söyledi: 4-1. Aslında son sözü İzmir Marşı’nı var gücüyle söyleyen, takımı iten taraftar söyledi. Ne maçtı ama!