Başbakan Davutoğlu’nun övgüyle kamuoyuna tanıttığı ‘Adli Reform Paketi’ni BirGün’e yorumlayan YARSAV eski Başkanı Eminağaoğlu ve Yargıçlar Sendikası Başkanı Karadağ, iktidar damgalı bir yargı sisteminin oluşturulmaya çalışıldığını vurguladı

‘Adli Reform Paketi’ne hukukçuların yorumu: İktidar damgalı yargı

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dün Çankaya Köşkü'nde, Yeni Yargı Reformu Stratejisi Tanıtım Toplantısı'ndaki en önemli gündem maddelerinden biri de ‘yargı reformu’ydu. AKP hükümeti tarafından hazırlanan paketi Davutoğlu, “Mağdur haklarını güçlendiriyoruz” şeklinde savundu. Davutoğlu paketle; bilirkişi müessesinde reforma gidildiğini, E-Devlet sisteminin daha yaygın hale getirildiğini, icra-iflas sisteminin yeniden yapılandırıldığını ve ideal yargılama sürelerininin yeni belirlendiğini söyledi. Davutoğlu ayrıca, “Hukuk kliniği kavramını yerleştireceğiz. Üniversitelerle yürütülen hukuki yardım sistemi. Üniversiteler ile hukuk sistemi içinde bir irtibat sağlanacak. Bu yolla hukuk öğrencileri, gönüllü olarak vatandaşlarımıza hizmet sunacaklar” ifadelerini de kullandı.

Davutoğlu hazırladıkları yeni ‘Adli Reform Paketi’nden övgüyle söz etse de, BirGün’e konuşan hukukçular paketin reform içermediğini belirtti. Hazırlanan paketi “iktidar damgalı kişileri yargı alanına katmaya yönelik yeni bir hamle” olarak yorumlayan hukukçuların konu hakkındaki görüşleri şu şekilde:

KAĞIT ÜZERİNDE DEĞİŞİKLİK
Yargıçlar ve Savcılar Birliği eski Başkanı Ö. Faruk Eminağaoğlu:
Temel hak ve özgürlükler ve de yargı konusunda ne yapacakları konusundan çok, geçmişte ne yaptıklarını ortaya koyma yoluna gittikleri, bakıldığında bunların da kağıt üzerinde söylemler olarak kaldığı görülmektedir.

AKP, 2005 yılında kurdukları özel görevli mahkemelerini kaldırılmalarını, bunların yerine kurdukları terör mahkemelerini kaldırılmalarını bir ilerleme olarak sunmaktadırlar. Yargıda meslekten olmayan yargıçların da yer alacağı gibi birçok konu ifade edilmektedir ki, bu gibi konular çok açıkça anayasa değişikliğini gerektiren konulardır.

KADROLAŞMA SIKINTISI
Yargıda 12 Eylül’den bu yana süren ve kadrolaşma yakınmalarına neden olan yargıç ve savcı adaylığı sınav ve mülakat yöntemi konusunda tek bir şey söylenmemektedir. Kadrolaşma uygulamasının önüne geçmek ve etkin bir mücadele yapmak yerine Bakanlık etkisindeki kurul bünyesinde işlemlere devam edip, kendi amaçları ekseninde daha fazla yargıç ve savcı alarak, böylece kendi ağırlıklarını yansıtacakları bir yargı profili ortaya çıkmaktadır. 12 Eylül’den kalan yargıç adaylığına alım yöntemlerinden hiçbir yakınma ortaya konmamaktadır.

12 EYLÜL'ÜN İZİNDE...
Meslekten olmayan yargıç ve savcı çalıştırmak iradesini ortaya koyarken ve bu durum ancak bir anayasa değişikliği ile olanaklı iken, öte yandan HSYK kararlarına karşı bütünsel yargı yolunun açılmasından söz edilmemekte, yargıda teftiş uygulamasına son verilmesinden bahsedilmemektedir. Yargıdaki 12 Eylül kurgusu, AKP amaç ve ilkeleri ile bütünleştirilerek sürdürülmektedir. Burada da meşruiyet kaynağı olarak Avrupa normları kullanılmasına rağmen, bunlar sadece görünürde gerekçe olarak kalmaktadır.

Aynı durum temel hak ve özgürlükler ile ilgili konularda da söz konusudur. 12 Eylül anlayışının terkedildiği bir demokrasi, seçim ve siyasi partiler anlayışının ifade edilmesinden uzak durulmaktadır. Her yöne çekilen kaypak söylemler kullanılarak, herkesin inandığı gibi yaşaması sağlanacaktır denilerek, inanç özgürlüğünün ötesinde, artık çok hukukluluğu doğru söylemler kullanılmasından geri durulmamaktadır. Yargıda demokratikleşmeden tek bir söz dahi edilmemekte, Adalet Bakanlığı’nın, yargı, yargıç, savcı ve adalet komisyonları üzerindeki etki ve yetkilerinin değiştirilmesi gündeme dahi getirilmemektedir.

İKTİDAR BAKIŞI VAR
Yapılmak istenilenler, tam bağımsız bir yargı ortaya çıkarmaya yönelik değil, bilirkişisinden yargıç savcısına kadar her alanda iktidar damgalı kişileri yargı alanına katmaya yönelik yeni bir hamle niteliğindedir.
Açıklamalar son derece yetersiz ve de gerçek bir yargı bağımsızlığına yönelik değil, yargıda adaleti yerine iktidar bakışını etkin kılmaya yönelik bir fırsat beyannamesidir.

***

Konuşması hamaset dolu

Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ:
Tamamen hamaset dolu bir konuşma. Yargıyı güçlendirmekten bahsediyor. Ben bir yargıda reform hamlesi değil seçim propaganda konuşması dinledim. “Yargıya güven azaldı” diyor. Yargıya kim güveni azalttı? Çorum’un İskilip ilçesinde arsa anlaşmazlığı davasına bakan yargıçlar mı azalttı!? Yargıya güven azaldıysa kamuoyunun yakından takip etiği ve hükümetin direktifleri şekillenen davalar sonucu güven azaldı.


AVUKATLAR DÖVÜLÜYOR
Daha bir hafta önce adliye girişinde avukatları dövdürüyorsunuz, şimdi “Avukatların haklarını güvenceye alacağım, güçlendireceğim” diyorsun. Aklımızla alay etmekten başka bir şey değil bu. Yargıyı yap boz tahtasına çevirdiler. Beğenmedikleri her şeyi değiştirdiler. Şimdi hiçbir temeli ve uygulanabilirliği olmayan, propagandaya yönelik söylemlerle karşımıza çıkıyorlar. Haber Merkezi

Seçim öncesi göz boyama reformlarına devam: Yargıda neler değişecek?