Af düzenlemesi yerine yargı bağımsızlığı sağlanmalı

DİDEM MERCAN

Ceza infaz yasası düzenlemesi Meclis’e gönderildi. İnfaz yasasında kadına şiddet, istismar ve terör kapsam dışı kalırken düşünce suçluları ve tutuklu gazeteciler düzenlemeden yararlanamayacak.

Af yasasına ilişkin beklentiler ve son gelişmeleri Türk Ceza Hukuku Derneği Başkan Yardımcısı Kazım Yiğit Akalın BirGün’e değerlendirdi.

Siyasi, düşünce suçluları, tutuklu gazeteciler, ‘terör’den yargılananlar ya da mahkûm olanlar için hiçbir iyileştirme olmadığına değinen Akalın, ‘’ Sadece Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu iyileştirme kapsamında. Cumhurbaşkanı her söyleminde ‘Devlet sadece devlete karşı suçları affedebilir, vatandaşa karşı suçların affedilmesi vatandaşa bırakılmalıdır’ diyor. Burada aslında; hırsızlar, çeteler, dolandırıcılar, yaralama suçu işleyenlerin infaz süreleri indirilip devlete karşı olan suçlar bilakis kapsam dışında bırakılıyor.

Devamlı surette örtülü af düzenlemeleri yapmak yerine, devletin psikolog ve sosyologlarla bir çalışma içerisinde ‘ıslah’ müessesemizi iyileştirmesi gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca yargı bağımsızlığının sağlanarak, vereceği kararlar ile yargının tekrar güven duyulan bir kurum olması da arzu ediliyor’’ dedi.

Cezaevlerinin kapalı ortamlar olduğunu hatırlatan Akalın, hastalığın burada rahatlıkla bir salgına dönüşebileceğine dikkat çekti. Cezaevlerinde salgının yayılmamasına yönelik çözüm önerilerinde bulunan Akalın, şu ifadeleri kullandı: ‘’Çıkarılacak infaz düzenlemesi içerisine, tutukluluk bakımından şiddete ilişkin suçlar dışında, tutukluların ev hapsi ya da benzer bir adli kontrol ile tahliyelerini sağlayacak yasal bir düzenleme de eklenebilir. Elbette kimse yargıçlara tavsiye, telkinde bulunamaz veya talimat veremez ancak tutuklulara ilişkin bu hususun geçici bir madde ile aşılabileceğini düşünüyorum.’’

Almanya’da 18 aya kadar kısa süreli hapis cezası alan mahkûmların serbest bırakıldığına değinen Akalın, İtalya ve İngiltere’de ise buna yönelik taleplerin olduğunu dile getirdi.