6 Şubat’ta yaşanan depremlerin etkileri sürerken bölgede yaşayan yurttaşlar Şeker Bayramı’nı buruk karşılıyor. Bazı yurttaşlar hâlâ yakınlarının cenazelerine ulaşmayı beklerken kiminin ise tek isteği evine kavuşmak.

Afet bölgesinde buruk bayram
Fotoğraf: DHA

İlayda KAYA

Depremzedeler bayramı buruk karşılıyor. Konteynerde hayata tutunmaya çalışan yurttaşlar evlerini isterken kayıp yakınlarının ise tek isteği var: Yakınlarının akıbetine ilişkin bir umut ışığı.

Maraş merkezli depremlerin üzerinden 14 ay geçti ancak depremzedeler aylardır zor koşullarda hayat mücadelesi veriyor. Konteynerlerde hâlâ hayata tutunmaya çalışanlar da var bölgede çalışarak yaşam mücadelesi veren de… Kimi ise depremin ardından kaybolan yakınlarının akıbetine ilişkin duyacak bir haber bekliyor.

Depremin ardından adeta yerle bir olan Hatay’da 2 çocuğuyla birlikte konteynerde kalıyor Sakine Ç. Sakine aylardır elektrik ve su sorununun yanı sıra yağışlarla da mücadele ediyor. Her yağışta konteynerlerinin ve çevresinin sular altında kaldığını söyleyen Sakine yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Bayram bize gelmedi. Çocuklarımla birlikte depremin ilk gününü yaşıyoruz sanki. Ne kazanıyorum ki çocuklarıma kıyafet alayım? Bayramlık alamıyorum, şeker alamıyorum… Ben akşam ne pişireceğimi düşünürken konteynerde bizim umutlarımız da ölüyor. Tek isteğim var; evime kavuşmak. Tek beklentimiz bu. Ama verilen sözler hiçbir zaman yerine getirilmiyor.”

Maraş’ta annesi ve babasını kaybeden Serkan Çelik de bayramı zor geçireceklerini söyledi. Depremin yarattığı travmaların ve depremin sonuçlarının iktidar tarafından unutulduğunu söyleyen Serkan Çelik, “Anne babamızı kaybettikten sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Nasıl geçecek bu bayram bilmiyoruz. Mezarlıklar ziyaret edilmeye başlandı. Gitmek istemiyoruz. Biz hâlâ depremin izlerini silemedik. Bu kent de toparlanmadı zaten” diyor.

ET PARÇASINA RAZIYIZ

Hatay’daki Rönesans Rezidans’ın enkazında kaybolan 54 kişi için arama çalışmaları ise bayramdan sonra başlayacak. 36 yaşındaki kızı Tuğba Koşar ile torunları 3 yaşındaki Mustafa Kemal ve 1 yaşındaki Mehmet Akif’e ait bir iz umuduyla bayrama girdiğini anlatan Öztürk gözyaşlarıyla yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Enkazı nasıl tarayacaklar bilmiyorum ama enkazdan bir şey çıkacağından da eminim. 54 kişi hiç çıkmadı. Mutlaka birinden iz bulacağız. Bir parçalarına da razıyız. Bunca zaman geçti, şimdi arama çalışmalarına başlıyorlar. Benim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konvoyunun önüne atlamamı bekliyorlarmış. Biz bir et parçasına da razıyız. Bizim ziyaret edebileceğimiz bir mezarımız bile yok. Bayramı bize kara getirdiler.”

∗∗∗

MEZARLIKLAR ZİYARET EDİLDİ

Kimileri tatil planları için yollara düşerken, 6 Şubat’tan bu yana acısı dinmeyen deprem felaketinde ise aileler, hayatını kaybeden yakınları için mezarlıkların yolunu tuttu. Adana’da depremde kaybettiği oğlunun mezarını ziyaret eden Emine Yılmaz, “Damat yapamadım. Evlendiremedim. Bir çocuğunun elini tutamadı. Enkazın altında kaldılar kurtaramadım. Ne yapayım, nasıl dayanayım bilmiyorum" diyerek uzun süre gözyaşı döktü.