Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Eskiocak, deprem bölgesinde ishal, grip, kızamık, kolera gibi çok sayıda hastalık ile çadırlarda yangın, karbonmonoksit zehirlenmesi gibi vakaların da yaşanabileceğini söyledi.

Afet bölgesinde sorunlar çığ gibi: Kontrolden çıkabilir
Fotoğraf: DepoPhotos

Sibel BAHÇETEPE

Peş peşe meydana gelen depremler, bölgede yaşayan halkın da sağlık sorunlarını da katlayacak. Barınma, ısınma, sağlıklı ve dengeli beslenememe özellikle yaşlılar, çocuklar, hamileler ve kronik hastalığı olanları daha kötü etkileyebilir. Özellikle ishal, kızamık, kolera, verem hastalığında ilaca direnç gelişmesi, zatürre, anjin (boğaz ağrısı) gibi hastalıklar deprem gibi doğal afetler sonrası sıklıkla ortaya çıkan halk sağlığı sorunları. Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak, bu hastalıkların yanı sıra var olan hastalıkların da kontrolden çıkabileceği uyarısında bulunarak “Buna yönelik önlemler alınmalı” dedi.


11 ili etkileyen depremlerin ardından yıkım ve hasar nedeniyle evlerinde barınamayan geçiçi yerleşim alanlarında kalanların çok olduğu deprem bölgelerinde halk sağlığı sorunları da gündeme geldi. Hatay’lı olan ve deprem sırasında da Gaziantep’de bulunan, depremde de çok sayıda yakınını kaybeden Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri Komisyonu üyesi Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak ile deprem sonrası ortaya çıkabilecek halk sağlığı sorunlarını konuştuk. Deprem sonrası ilk 24 saatte ölüm, yaralanma ve enkazın altından çıkarılma geciktikçe yaralanmanın da etkisiyle hem sıvı kaybı, hem de doku yıkımına bağlı Crush Sendromu’nun ortaya çıktığını anlatan Prof. Eskiocak, bu durumun da böbrek yetmezliğine neden olacağını söyledi.

DİYALİZ İHTİYACI ARTTI

Deprem sonrası diyaliz merkezlerine olan gereksinimlerin artığına dikkat çeken Prof. Eskiocak “Ölüm, yaralanmalar ve böbrek yetmezliği ilk ortaya çıkan halk sağlığı sorunudur. Bununla birlikte hemen tedavide aksamalar olur. Mesela şeker hastalarının ilaçlarını, özellikle de insülin bağımlılığı olanların insülinlerini temin edememesi, diyaliz hastalarının diyaliz gereksinimlerini karşılayamaması ortaya çıkar” dedi. Acil tedavi gerektiren durumlar ya da verem gibi hastaların tedavilerinin aksayabileceğini dile getiren Eskiocak “Çoklu ilaca dirençli tüberküloz vakaları gelişebilir. Mevcut kalabalık ve kötü yaşam koşulları nedeniyle yayılabilir, koruma ve tedavi hizmetlerinin aksaması sonucu var olan hastalıklar kontrolden çıkabilir” dedi.

ERKEN DOĞUM TETİKLENİR

İnsanlar evlerinin yıkılması, yerlerinden yurtlarından olmalarının stres, beslenme ve hijyen gibi sorunları da beraberinde getirdiğini anlatan Prof. Eskiocak, “Bu durum özellikle gebeler ve bebekler için riskler ortaya çıkarır. Erken doğum tetiklenir. Hem anne ölümleri, hem de bebek ölümleri gibi çok önemseyeceğimiz sorunlarımız olur. Bunlardan endişeleniyoruz” diye konuştu. Gündelik yaşam aktiviteleri için yeterince su, besin, hijyenik malzeme, ısınma ve güvenli ortamda barınma olanaklarını yitirince özellikle su ile bulaşan hastalıkların ortaya çıkabileceğini kaydeden Eskiocak, şöyle devam etti: “Bu hastalıklar içinde de özellikle ishal ile seyreden hastalıklar, kolera gibi hastalıklar ortaya çıkabilir. Uzun süredir sınırın öte yakasında Suriye'nin kuzeyinde kolera vakaları vardı. Hava yolu ile bulaşan hastalıklarda da artış olabilir. Grip mevsimindeyiz, Covid-19 durumu vardı, bunlara ek olarak kızamık ve menenjiti de söyleyebiliriz. Bu hastalıkların bir kısmını ne yazık ki gördük. Ayrıca bir arada yaşama, hijyen koşullarının yetersizliği, aynı kıyafetle günlerce yaşamak bit ve uyuz vakalarını da tetikliyor. Uyuzu bu ara çok duyduk.

Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak - Halk Sağlığı UzmanıProf. Dr. Muzaffer Eskiocak - Halk Sağlığı Uzmanı

Bunlara ek olarak cinsel yolla bulaşan hastalıkların da artabileceğini söyleyebiliriz. Kondom ya da hijyenden yokluk bu hastalıkları artırabilir. Bulaşıcı hastalıklar dışında kış koşulları ve soğuk, çadırın içinde soba yakma ve yangın da önemli bir sorun. Hele ki çadırların usulüne uygun bir düzende yerleştirilmemesi durumunda hem yangının çadırlar arasında yayılması kolaylaşır hem de itfaiyenin müdahalesi zorlaşır. Bunları geçmiş depremlerde gördük. Sobaların bacalarını uygun şekilde kurulmaması durumunda karbonmonoksit zehirlenmeleri de yaşanabilir. Bununla ilgili vakalar da bildirildi. İnsan davranışı bu dönemde öngörülemez. O nedenle başından beri güvenliğin alınması önemli. Sadece fiziksel şiddet değil, cinsel şiddet gibi davranışları da görmek mümkün.”

İHMALLER VAR

Deprem bölgesindeki ihmallere de dikkat çeken Eskiocak, “İşsizlik hem ruhsal sağlığı olumsuz etkileyecektir. Depremden ya da olağandışı durumdan önce hazırlıklar yapılmış olmalıydı. Organizasyon, hazırlık aşamasında olay olmadan önce olmalıydı.Burada, merkezi yönetimden yerel yönetime ciddi bir ihmali olduğunu söylemeniz yanlış olmaz“ dedi. Bölgedeki gözlemlerini de anlatan Eskiocak “İshalden kaygılanıyorduk. Bu vakalar çıkmaya başladı. Kızamık ile ilgili aşılama başladı. Bu dönemde hekimler, depremzede sağlık çalışanları ve bölgeye giden sağlık emekçilerinin dinlendirilmesi, bölgeye görevlendirme veya gönüllü sağlıkçıların gönderilmesi önemli. Tükenme ve posttravmatik stres gibi durumlar bu grupta fazla. Yerleşim yerlerinde olan yaşlıların, çocukların, kronik hastalığı olanların, gebelerin, engellilerin, yalnız ebeveynlerin ve kronik hastalığı olanların tespitine ve izlenmesine ilişkin çalışmalar yürütülmeli. Geçici yerleşim alanlarının bir ASM birimi olarak hizmet almasının planlanması gerekli. Dayanışma çok önemli, bunları da sürdürmemiz gerek” diye konuştu.

***

HİJYEN VE BARINMA ÖNEMLİ

Halk sağlığı açısından yapılması gerekenler özetle şöyle

• İnsanların termal konforunu olumsuz etkilemeyecek soğuğa, sıcağa dayanıkl geçici barınma yerleri acilen organize edilmeli (çadırlar ya da konteynerler).

• Bunlar yapılırken bir düzen ile yapılmalı. Örneğin çadırların aralarından itfaiye araçlarının geçebileceği genişlikte yollar olmalı.

• Çadırların ya da konteynerlerin arasında mahremiyeti sağlayacak mesafe olmalı.

• Başta tuvalet, duş, çamaşırhane gibi yerler bir an önce sağlanmalı

• Sağlıklı bir beslenme ve yönetim olmalı

• Geçici yerleşim yerlerinin, orada barındırılanların temsilcilerinin de olduğu, yönetim birimleri olmalı. Halkın gereksinimleri karşılarken adil ve hakkaniyetli davranılmalı

• Bakıma muhtaç insanların ihtiyaçları sağlanmalı.

• Psikolojik destek sağlanmalı

• Depremin yaralarını sarmanın ve sağ kalanları yaşama bağlayacak hizmetlerin, sosyal yardımların devletin ödevi olduğu anımsanmalı

En sık görülen hastalıklardan bazıları

• İshal

• Kolera

• Kızamık

• İlaca dirençli verem

• Zatürre

• Anjin (boğaz ağrısı)

• Cinsel yolla bulaşan hastalıklar

• Posttravmatik stres ve kaygı bozukluğu

• Soba zehirlenmeleri

• Üst solunum yolu hastalıkları