Afili bir giriş yapacağım
Müzisyen Deniz Orhangazi ilk albümü “Örsüz” ile dinleyiciyle buluştu. Orhangazi, “İnternet havuzunun içinde bir şekilde varız, fakat şu an için kendimi henüz o havuza atlamış değil de afili bir giriş için bekleyen yüzücülerden biri olarak tanımlıyorum” diyor.
Işıl ÇALIŞKAN
Deniz Orhangazi, henüz 6 yaşındayken Çağdaş Batı Müziği ile tanışmasıyla müzisyen olmayı kafasına koymuş.
Aynı istikrarla klasik gitarda kayda değer bir yol kat eden müzisyen, şimdi ilk albümü “Örsüz” ile dinleyici karşısında. Orhangazi ile albümünü ve hedeflerini konuştuk.
► İlk albümünü çıkaran bir sanatçı olarak nasıl bir gelecek öngörüyorsunuz?
Bir sanatçı olarak gelecekte ne olur öngöremiyorum fakat bence olması gereken bir şey var. En azından sanat için. İşin ticari boyutu birinci öncelikleri olan güzide yapımcılarımızın ismi duyulmamış, parası olmayan, satacak mı satmayacak mı muamma insanlara ve eserlere ilgi göstermemesini anlayabiliyorum. Ama sanatçılarımızın bizim gibi yeni gelecek gençlere kucak açması taraftarıyım. Destekleri bizim için çok önemli, toplum için çok önemli.
► Anlattıklarınızın yanı sıra işin teknolojik boyutu da var aslında. İnternetle birlikte herkes kolayca üretimini sunabiliyor. Bu geniş havuzun içerisinde kendinizi nerede görebiliyorsunuz?
İnternet ve teknoloji sanatçıdan yana bir kere, bu bir gerçek şu an için. Yeteneği olan, söyleyecek sözü olan bizler için harika bir şey. Ama dediğiniz gibi havuz çok geniş ve içinde sağlıklı yüzebilmemiz için havuzun sterilliğinin sağlanması da doğal olarak çok zor. Daha çok yeni bir isim Deniz Orhangazi, tabii ki internet havuzunun içinde bir şekilde varız, fakat şu an için kendimi henüz o havuza atlamış değil de afili bir giriş için bekleyen yüzücülerden biri olarak tanımlıyorum diyebilirim.
► Albümün ismi olan Örsüz ne anlama geliyor?
Örsüz bildiğim kadarıyla bu albümden önce bir anlama gelmiyordu. Bu albümü tanımlayacak yeni bir kelime arıyordum. İki amacı vardı bunun. İlki Google'a aratınca bizden başka bir şey çıkmaması ve bize denk gelen biri albümü aratınca onun karşısına hemen çıkabilmemiz. İkincisi bu albüm eğer bütünsel olarak benimse, ismi de benim olmalı diye düşündüm. Ve albümdeki şarkıları dinlerken birdenbire "Ya bu albüm çok Örsüz bir albüm” dedim. Sonra albümün adı Örsüz oldu. Bir anda çıkıverdi.
İçime attıklarımın cevabı
► Peki albümün hikâyesi nedir? Parçalar nasıl bir zincirle birbirine bağlandı Örsüz’de?
Anlatısı olan bir sanat taraftarıyım. Örsüz de benim bu albümü yapma ihtiyacımın anlatısı. Kendim için usanmadan sıkılmadan dinleyeceğim bir albüm, sektöre ise verdiğim bir cevap Örsüz. Dinlemeyenler için sihrini bozmadan detaya inecek olursam Örsüz'ün temel hikâyesi içinde bulunduğum süreç. Geçmiş süreç. Albüm için şarkı defterimi açıp şarkıları seçtiğimde 13 şarkıdan oluşuyordu, fakat yine bu sürecin içinde yaşadığım üretim süreci şarkıların sayısını dokuza düşürdü. Her bir eser içime attığım şeylerin cevabı. Olumsuzdan olumluyu çıkarma serüvenim. Zaten tüm bunları sanatsal bir izdüşüm ile anlattığımız bir video klip serisi çektik. Alesta ile mini dizi gibi yayınlayamaya başladığımız bu klip serisinde de anlatımızı görsel sanatlar ile güçlendirmek amacındayız. Kliplerin deyim yerindeyse her şeyi olan iki isim var. Senaryosunu beraber yazdığım, yönetmenim Esra Kutlu ve sadece klipler değil albüm ile alakalı her sorunun üstesinden gelmeyi başarmamı sağlayan Berat Kaşkaloğlu. Bu iki insana çok ayrı bir teşekkür borçluyum.
► Albümünüz ilk olarak “Her Şey Başlıyor” ile açılıyor. Peki bundan sonra ne olacak?
Her Şey Başlıyor, beni ve yapmak istediğimi çok iyi tanımlıyor. Adı da öyle olmalıydı. Evet, şimdi her şey başladı. Bundan sonra olacak olan şey çok açık; devam etmek. Devam edeceğim ve albümü yayınladığımızdan beri tecrübe ettiğim kadarıyla bu sefer çok daha zor olacak. Çünkü bir albüm üretilmem için birçok cihaza, enstrümana, ürüne sahip olmam gerekiyor. Kara düzen gereği, sistem gereği bunların hepsi de herkesin tahmin edebileceği gibi maddiyat. İnsanlardan yeteneğine göre alınıp, ihtiyacına göre verilmiyor ne yazık ki.