Usta spor foto muhabiri Gümüşdere, Basın Müzesi’nde düzenlenen “Ağların Ardında 60 Yıl” sergisiyle anılıyor

Ağların ardında bir ömür

Kadir İncesu / kincesu@gmail.com

Pek çok genç gibi gazeteleri spor sayfalarında okurdum 80’li yıllarda… Özellikle de fotoğrafları incelerdim uzun uzun. Foto muhabiri nerede durmuş, nasıl bir kompsizyon yaratmış, hareketin hangi anında deklanşöre basmış… En önemlsi de fotoğrafın altında yazan isme dikkat ederdim. Hüseyin Kırcalı, Yaşar Saygı, Vedat Danacı, Yusuf Dursun, Şafak Kayarlar, Hasan Onuker, Ender Erkek… Ve adını ilk olarak Gelişim Spor’da duyduğum İsmet Gümüşdere… Tarihi 5-0’lık Galatasaray-Neuhatel maçında kale arkasındaki koşuşturmasını tribünden çok net hatırlıyorum. Sonraki yıllarda “Ağların Ardında 20 Yıl” adlı kitabını bir sahaftan bulup kendisine imzalatmıştım. Yeni bir kitap çıkarmaktı amacı… Bu hayalini de “Objektif Yalan söylemez” ile gerçekleştiren İsmet Gümüşdere’yi Mayıs 2003’te kaybettik.
Serpil Gümüşdere Altop tarafından babası İsmet Gümüşdere’nin anısını yaşatmak için “Ağların Ardında 60 Yıl” isimli bir sergi düzenleniyor. Basın Müzesi’ndeki serginin açılışı Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, Hıncal Uluç, Gümüşdere ailesi ile İsmet Gümüşdere ile yıllarca birlikte çalışan arkadaşlarının katılımıyla yapıldı. Sergi 9 Kasım’a kadar gezilebilir.

‘Seçim kolay olmadı’

Sergi sonrası Serpil Gümüşdere Altop ile babası İsmet Gümüşdere ve sergi üzerine konuştuk. Altop, babasının bugüne kadar çektiği ve 12 kişisel sergisinde sergilediği fotoğrafları inceleyerek 35 fotoğraf seçtiğini belirterek, “Bu seçimi yapmak çok kolay olmadı. Hem babamın bakış açısını, hem de estetik güzünü göstermek istedim. Sergide babamın 35, benim de babamın fotoğraflarından esinlenerek yaptığım 15 resim yer alıyor. Babamı kaybettiğimiz 2003 yılından beri resim yapıyorum, alaylıyım. İddialı değilim, bu resimler babamın fotoğraflarının bendeki karşılığı denebilir” dedi.

Babasının mesleğine tutku derecesinde sevdalı olduğunu söyleyen Altop, “Babam sahalardan hiç uzak kalmadı. Yaşamının son yıllarında biraz daha spor dışında, doğa fotoğraflarına yöneldi. Evden bir kez dahi fotoğraf makinesiz dışarı çıktığını görmedim. Bir gözü hep kısıktı, görüntüleri her an kadraja alacak gibiydi. Mesleğini hep aşkla yaptı. Son yıllarında yaşadığı sağlık sorunları da tutkusundan vazgeçiremedi babamı. Babam hep heyecanlı ve telaşlıydı.” şeklinde konuştu. Ali Sami Yen stadı’nda bir köftecinin ocağından çıkan alevlerin yarattığı panikle tribünlerden atlayan taraftarları gösteren fotoğrafın kendisine rönesans resimlerini hatırlattığını söyleyen Altop, babasının kale arkasında beklerken çekilen bir fotoğrafını da çok beğendiğini söylüyor.

Türk futbolunun hafızasıydı

Alp Ulagay’ın İsmet Gümüşdere ile 2003 yılında yaptığı söyleşi geçen günlerde futbolmedya.com’da yayımladı. Yıllar sonra yayınlanan o söyleşiden bir bölüm: 1947’deki çekişmeli bir Fenerbahçe-Galatasaray maçı genç fotomuhabirinin kariyerini derinden etkileyecektir: Galatasaray kalesinin arkasından ayrılma talimatına uymaz. Maçın ikinci yarısında İstanbul Bogazı kıyısındaki Şeref Stadı´nda iki takım oyuncuları arasında bir kargaşa yaşanır. Gümüşdere ok gibi fırlar, deklanşörüne basar ve en çarpıcı kareleri yakalar. İyi para getirecek kareleri yakaladığını düşünürken kendini bir anda havada bulur. İki polis memuru koluna girmiş onu saha dışına doğru sürüklemektedir. Kıskanç bir meslektaşı, Ahmet Tuna basın kartı olmadığı gerekçesiyle kendisini şikayet etmiştir. Tam bu sırada memurların karşısına dönemin ünlü fotomuhabiri Selahattin Giz çıkar. “Benim kefaletim muteberse, bu arkadaşı bırakın” diyerek genç Gümüşdere´yi kurtarır. Sonra da arabasına alıp Cumhuriyet gazetesinin Cağaloğlu´ndaki bürosuna götürür. Bir Edith Piaf plağını gramofona koyar ve bu sobalı odada İsmet diye seslendiği genci Cumhuriyet´in çömez muhabiri yapıverir.

Bir fotoğrafın hikâyesi

aglarin-ardinda-bir-omur-525014-1.

Bu sergide yer almayan bir fotoğrafı var unutamadığım. Benim için çok önemli…

Yıl 1959. Profesyonel liglerin başladığı yıl. İki grup olarak oynanan lig sonunda gruplarını birinci olarak tamamlayan Galatasaray ile Fenerbahçe 2 maçlık bir final oynayacaklardır. İlk maç Dolmabahçe Stadı’nda oynanır. Maçı Galatasaray Metin Oktay’ın ağları yırtan golüyle 1-0 kazanır. İsmet Gümüşdere de o anı fotoğraflar. Maçı izleyenler arasında İstanbul’a yeni gelen ve ilk kez bir futbol maçına giden babam da vardır. Yıllarca anlattı durdu o maçı. O maç sonrası gönül verdiğini söylerdi sarı kırmızılı renklere… Şimdi aramızda olmayan Metin Oktay, İsmet Gümüşdere ile babam Aziz İncesu'yu sevgiyle ve özlemle anıyorum.

İsmet Gümüşdere kimdir

1925 yılında İstanbul’da doğdu. 1945 yılında gazeteciliğe Cumhuriyet Gazetesi’nde foto muhabiri olarak başladı. Son Telgraf, Tercüman, İstanbul Ekspres ve Hürriyet gazeteleri ile Öz Fenerbahçe Dergisi’nde çalıştı.

İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya’da “Objektif Asla Yalan Söylemez” ismi altında spor ve doğa fotoğraflarından oluşan sergiler açtı. 1967 yılında “Ağların Ardında 20 Yıl” isimli ilk kitabı, 1999 yılında ise “Objektif Yalan Söylemez” adlı ikinci kitabı yayımlandı. Çektiği fotoğraflar ile birkaç kez yılın en iyi fotoğrafı ödülünü aldı. 2003 yılında hayatını kaybetti.