Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun hapisteki gazetecilerin serbest bırakılması istemiyle düzenlediği Tanıklık Günleri’nin 8’incisi, dün yapıldı.

GAZETECİ AYŞENUR ARSLAN ‘TANIKLIK GÜNLERİ’NDE KONUŞTU:
Ahlaksızca susuyorlar!

Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun hapisteki gazetecilerin serbest bırakılması istemiyle düzenlediği Tanıklık Günleri’nin 8’incisi, dün yapıldı. İstanbul Çağlayan Adalet Sarayı önünde buluşan gazeteciler ve gazeteci yakınları, bu kez Atılım Gazetesi yazarı Bayram Namaz, Azadiya Welat Gazetesi Antep temsilcisi Ferhat Çiftçi, DİHA editörü Mazlum Özdemir ve Vatan Gazetesi muhabiri Çağdaş Ulus ve Odatv davasından tutuklu Müyesser Yıldız için tanıklık etti. Eyleme BDP İstanbul İl Eş Başkanı Asiye Koçak ve il yöneticileri de destek verdi.

DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN
Açılış konuşmasını yapan gazeteci-yazar Nedim Şener, “Duyduk duymadık demeyin yargıya güven azalmış. Şaka olmalı” dedi. Şener, şöyle devam etti: “Taksit taksit gazetecileri yalnızca mesleğini yaptıkları için özel yetkili mahkemeler eliyle zindanlara gönderirken yargıya güven azalmamıştı. Ama şimdi azalmış. Bir zamanlar, ‘Türkiye’de hapishanede gazeteci yok, terör örgütü üyeliği ile suçlananlar var’ diyenler, biraz da mahcup, sayıyı önce 6 sonra 8 şimdi ise 33’e çıkardı. Biz tanıklık ediyoruz ki bugün cezaevlerinde 95 gazeteci tutukludur. Ve biz tanıklık ediyoruz ki, Ferhat Çiftçi, Çağdaş Ulus, Bayram Namaz, Mazlum Özdemir ve Müyesser Yıldız gazeteci olarak gazetecilik yaptıkları için hapishanededirler.”

Türkiye’nin bugün dünyada en fazla tutuklu gazetecinin bulunduğu ülke olduğuna dikkat çeken Şener, üçüncü yargı paketini de eleştirdi. Paketin sorunu çözmeyeceğini belirten Şener, “Terörle Mücadele Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’nda basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan tüm hükümler değiştirilmeden, Türkiye’nin cezaevindeki gazeteciler utancından kurtulabilmesi mümkün değil” diye konuştu.

GERÇEKLERİ YAZMAYI SÜRDÜRECEĞİZ
Azadiya Welat Gazetesi çalışanı Ferhat Çiftçi için tanıklık eden mesai arkadaşı Ali Kalik, özgür basın çalışanı gazetecilerin gerçekleri yazdığı için hedef olduğunu, ‘örgüt üyeliği’ suçlamasıyla cezaevlerine atıldığını söyledi. Çiftçi’nin de yaptığı haberlerden ötürü ceza aldığını vurgulayan Kalik, hapisteki tüm gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi.

DİHA editörü Mazlum Özdemir için tanıklık eden mesai arkadaşı Zekeriya Gözüpek, iddianamede Özdemir’in sık sık yurtdışına çıkmasının suç unsuru gibi gösterildiğini belirtti. “Gazeteci dediğin gezer. Masa başında haber yapılmaz” diyen Gözüpek, Özdemir’in ve diğer gazetecilerin gazetecilik faaliyetlerinden ötürü tutuklu olduğuna işaret etti.
Atılım Gazetesi yazarı Bayram Namaz için tanıklık eden mesai arkadaşı Sıtkı Güngör, Namaz’ın sosyalist bir gazeteci olduğunu, halklardan ve ezilenlerden yana gazetecilik yaptığını, bu nedenle birçok kez gözaltına alındığını ve işkence gördüğünü söyledi. Namaz’ın gazeteciliğine tanık olduğunu ifade eden Güngör, “Biz Atılım gazetesi çalışanları olarak gerçekleri yazmaya devam edeceğiz” dedi.

NEDEN İÇERİDELER HERKES BİLİYOR
Odatv davasından tutuklu Müyesser Yıldız için tanıklık eden oğlu İlim Güngör,“Annemin gazeteciliğine tanıklık etmek için buradayım. Esasen bir aile yakınının gazeteciliğine tanıklık etmek hukuken geçerli dahi sayılmayacak bir tavır. Neyse ki bu 16 ayın sonunda kişisel olarak benim ve annemin hukuk sistemi tarafından muhatap alınma kaygımız artık kalmış değil” diye konuştu. Yıldız’ın “toplumu yanlış bilgilendirmek”le suçlandığını, bunun doğru olmadığını vurgulayan Güngör, “Tam aksine,  bir başına olduğu o koğuşta bile onun tek çabası, gazeteci olmadığını söyleyebilenlere inat gerçek gazetecilik yapmak” dedi. Güngör, Müyesser Yıldız’ın cezaevinden yazdığı mektubu da okudu.

‘MESLEK ADINA ARTIK BEN NE DİYEYİM’
Müyesser Yıldız’a tanıklık eden isimlerden biri de CNN Türk’teki programı “zorunlu olarak erkenden tatil edilen” gazeteci Ayşenur Arslan’dı. Arslan, şunları kaydetti: “Ben Yıldız’ın neden içeride olduğunu biliyorum, herkes biliyor. Ama kimi ahlaksızca susuyor, kimi ahlaksızca görmezden geliyor, kimi de cezaevlerinde rehin tutuluyor. Gazetecilik mesleği adına artık ne diyeceğimi bilemiyorum.”

Çağdaş haberi de  ‘suç delili’

EYLEMDE, Vatan Gazetesi muhabiri Çağdaş Ulus için de tanıklık edildi. KCK gazeteciler iddianamesinde, Ulus’un meslektaşlarıyla telefonlaşarak haber amaçlı bilgi alışverişinde bulunmasının, yaptığı haberlerin “suç delili” olarak gösterildiğine dikkat çekildi.