Ait hissettiğim yerde olacağım
+1 FEST’te sahne alacak müzisyen Fatma Turgut, “Dinleyiciyi mükemmel bir konser ve performans bekliyor. En mutlu olduğumuz yerde, kendimizi en ait hissettiğimiz yerde olacağız. Ve çok özlemişken nasıl çalacağımızı siz düşünün” diyor.
Işıl Çalışkan
“Değmesin Ellerimiz”, “Buzdan Şato”, “Pembe Mezarlık” gibi şarkılarıyla 2000’li yılların başlarına damga vuran Model grubunun vokalisti Fatma Turgut, solo kariyerinin 5’inci yılında. Alternatif rock müziğin önemli temsilcilerinden Turgut, 5 Mart Cuma 22.00’de +1 FEST’te sahne alacak. Konserin sürprizi ise Turgut’un sözü ve müziği kendisine ait olan single çalışmasını ilk kez söyleyecek olması. Dinleyiciyle buluşmayı çok özlediğini ifade eden müzisyen, konsersiz geçen bir yılın kendisi için çok zor olduğunu belirtiyor.
Öte yandan pandemi sürecinde müzisyenlere yapılan desteğin çok az ve yetersiz olduğunu söyleyen Turgut, “Üzüldüğünüzde, sevindiğinizde, âşık olduğunuzda, yalnızken yanınızda olan biziz. En mutlu anlarınızda da biz varız. Bu hızlıca unutuldu bence” diye konuşuyor.
Turgut ile müzik serüvenini konuştuk.
► Müziksiz geçen bu bir yıl sizin için nasıldı?
Müziksiz geçen bir yıl benim için çok zor olurdu. O yüzden sürekli müziğin içinde, müzikle kalmaya çalıştım. Ama derseniz ki, “Konsersizlik nasıldı?”, cevabım ‘Bittim’ olur. Gerçek anlamıyla çok kötü ve mutsuz hissettirdi. Sahnede olamamak, dinleyiciyle bir ağızdan şarkılar söyleyememek… İşte en kötüsü buydu sanıyorum. Çünkü en iyi, en mutlu, en güçlü hissettiğim yer sahne. Dolayısıyla ayrı kalınca çok mutsuz oldum.
► Geleceğe dair bir öngörünüz var mı? Salgın bittiğinde müzikte bir dönüşüm olacak mı sizce?
Müziksiz bir hayat mümkün değil. İnsanları birleştiren, bir arada tutan yegâne şeylerden biridir müzik. İnsanlar birlikte olmayı, konserlere gitmeyi, eğlenmeyi özlediler. Salgın biter bitmez eski halimize döneceğiz bence. Konserlerde kavuşmaya devam edeceğiz. Seyirciyle birbirimizi çok özledik.
Müzikte çok büyük bir dönüşüm olacağını düşünmüyorum. Müzik her zaman kendini yeniler. Akımlar oluşur. İyi ve kaliteli olan her zaman kalıcıdır.
ŞARKI SÖYLEYEBİLMEK EN BÜYÜK HEDİYE
► Solo kariyer tecrübeniz nasıl gidiyor?
Solo kariyer tecrübem oldukça güzel, öğretici ve iyi gidiyor. Üretmek beni en çok mutlu eden şeylerden biri. Ve paylaşmak tabii ki. Bu yeni yıl ile birlikte solo kariyerimin 5’inci yılına girdim. Zorlukları oldu ama hepsini ders notu olarak alıp cebime koydum. Müzik yapabilmek, şarkı söyleyebilmek bana verilen en güzel hediye.
► Model grubu ile bir döneme damga vurmuştunuz. Grup kültürü size ne öğretti?
Grup müziği elbette bana çok şey öğretti. 4-5 kişinin bir araya gelip tek bir iş çıkarmaya çalıştığınızı düşünün. Aynı paydada buluşmak gerek. Bu da sabır, emek, saygı, sevgi, özveri demek. Grup müziğinin çalışma disiplini biraz farklıydı. Hem çok güzeldi hem de güzel olduğu kadar zordu. İyi bir kimya yakalayıp güzel işler başardığımızı düşünüyorum. Ömrü kısaydı ama verimliydi bence.
ROCK MÜZİK ÖLMEDİ VE ÖLMEYECEK
► Rock müzik öldü diyenlere cevabınız ne olur?
Tek cevabım şu ki, rock müzik hiçbir zaman ölmedi ve ölmeyecek. Kendini yenileyecek ve hep var olacak. Rock müzik derdi olan ve bunu yıllarca mükemmel örnekler vererek, kendini çok net ifade etmiş bir müzik türü.
► +1 FEST’te sahne alacaksınız. Seyirciyle buluşmak heyecan verici olsa gerek. Ama eskisine göre bir farkla. Seyircisiz bir konser olacak bu. Neler hissediyorsunuz?
Tüm kalbimle söylüyorum ki, çok heyecanlıyım. Sahneye çıkarken, o an kuliste yanımda olsanız ne demek istediğimi çok iyi anlarsınız aslında. Kendi gözlerinizle görürsünüz halimi (Gülüyor).
Seyirciyi görmesem de ellerinde telefonla ya da önlerinde bilgisayarlarıyla orada olacaklarını biliyorum. Ben yine onların gözlerinin içine bakarak söyleyeceğim. Çok heyecanlıyım!
O günün bir de şöyle de bir önemi var benim için: Söz ve müziği bana ait olan single’ım aynı gün yayınlanmış olacak. Ve o akşam ilk defa canlı olarak çalacağız. Bu da heyecanımı beşe katlıyor.
► Güzel bir haber bu. Nasıl bir şarkı olacak?
Yeni single’ın söz ve müziği bana ait. Prodüktörlüğünü de ben, Can Baydar ve Cem Şahin olmak üzere üç kişi yaptık. Benim için ilklerden oluşan bir proje. Her şey kendime ait aslında. Çok mutluluk verici.
Yaşadığım bir aşkı anlatmaya çalıştım dilim döndüğünce. Orta tempo bir şarkı. Başka da bir şey söylemek istemiyorum. Şarkıyı mırıldanıyorum şu an.
► +1 FEST’te dinleyiciyi nasıl bir konser bekliyor?
Dinleyiciyi mükemmel bir konser ve performans bekliyor. En mutlu olduğumuz yerde, kendimizi en ait hissettiğimiz yerde olacağız. Ve çok özlemişken nasıl çalacağımı siz düşünün…
► Önümüzdeki sürece dair planlarınız neler?
Üretmeye devam edeceğim. Hep söylerim; nefesim yettiğince şarkı söyleyeceğim ben. Çalışmalarım; şarkılarım, yalnızlığım, mutluluğum, hüznüm, sevincim... Hepsini paylaşmaya devam edeceğim.
***
Yapılan destek için geç oldu
► Pandemi müzisyen ve müzik emekçileri için oldukça zor geçti. Yazık ki birçok müzisyen yaşamına son veriyor. Müzisyenler için yapılan desteği yeterli buluyor musunuz? Nasıl olmalıydı?
Hayatına son veren kişilerden biri, müzik emekçisi bir arkadaşımdı. Uzun bir süre prodüksiyon amirliğimi yaptı. Bir diğeri, tanımıyor olsam da yine müzikle ilgilenen, dolayısıyla aslında arkadaşım olan bir müzik emekçisi… İkisinin de toprağı bol olsun.
O kadar üzdü ve yaraladı ki bu beni, tarifi inanın imkânsız. Çok zor…
Size de yeterince değer verilmediğini düşündürmüyor mu? Kıymetsiz hissetmiş demek ki bu insanlar. Önemsiz hissetmiş. Hâlbuki insanların hayatında o ya da bu şekilde en çok yer kaplayan insanlar biz sanatçılarız. Üzüldüğünüzde, sevindiğinizde, âşık olduğunuzda, yalnızken yanınızda olan biziz. En mutlu anlarınızda da biz varız. Bu hızlıca unutuldu bence. Yapılan destek hem az hem de geç oldu kanımca.