Akademisyen Ceren Damar Şenel’i öldüren Hasan İsmail Hikmet’in ifadesinde yer alan, “Şenel’in danışman hocalığından değiştirilmesi talebinde bulunduğu” ifadesinin “yalan” olduğu belirlendi.

Akademisyen cinayetinde zanlının ‘yalan’ beyanı

BURCU CANSU

Akademisyen Ceren Damar Şenel’i vahşice öldüren Hasan İsmail Hikmet ifadesinde, “Öğrenci işleri hukuk sekreterliğine bir yazılı dilekçe ile müracaat ederek Şenel’in danışman hocalığından değiştirilmesi talebinde bulunduğunu” beyan etti.

Çankaya Üniversitesi’ne yazılan yazıya Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’nca verilen cevapta, “Akademik danışman değişikliği ile ilgili bir talebin bulunmadığı" bildirildi.

BAŞVURU YOK SAYILDI İDDİASI

Fail Hikmet’in avukatı Vahit Bıçak, 9 Temmuz’da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na “savunma, delil toplanması talebi ve delil sunumu” ile ilgili bir dilekçe sundu. Avukat Bıçak dilekçesinde, müvekkilinin danışman hocasının değiştirilmesi yönündeki yazılı ve sözlü beyanlarının üniversite ve fakülte yönetimlerince “dikkate alınmadığı” ve “yok sayıldığı” iddiasında bulundu. Avukat Bıçak, mahkeme dosyasına dilekçe fotokopilerinin sunulduğunu beyan etti.

Mahkeme dosyasına sunulan iki dilekçede de tarih olmaması ve Hikmet’in “Dekanla görüştüm” ifadesini yazmış olması dikkati çekti.

OKUL, “BAŞVURU YAPILMADI”

İddianamede, danışman hoca değişikliği ile ilgili Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’na yazı yazılarak bu husus sorulduğunda, okuldan “Akademik danışman değişikliği ile ilgili bir talebin bulunmadığı” yanıtının geldiği belirtildi.

OKULA DÖNÜŞ BAŞVURUSU

Dava dosyasında öne çıkan bir başka nokta ise cinayetin ardından okuldan uzaklaştırma alan Hikmet’in avukatı Bıçak’ın "okula geri dönüş" talep eden başvurusu oldu.

Bıçak, Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığı’na yazı yazarak, Çankaya Üniversitesi tarafından verilen “Yükseköğretim Kurumu’ndan iki yarı yıl uzaklaştırma cezası” ve “Yükseköğretim Kurumu’ndan çıkarma cezası” ile ilgili iptal davası açtı.

Bıçak, iptal gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:

“Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4 Şubat’ta Hikmet hakkında iki yarı yıl uzaklaştırma cezası verdiğinde, müvekkil bu cezanın iptali talebiyle Üniversite Yönetim Kurulu’na başvurarak 20 Şubat’ta itiraz hakkını kullandı. Müvekkilin itirazı, 27 Şubat’ta üniversite tarafından reddedildi. Bu karar 19 Mart’ta müvekkile tebliğ edildi.

İdari disiplin cezasıyla ilgili müvekkilin savunması istenildiğinde ‘meydana gelen talihsiz olay nedeniyle üzgünüm...’ beyanında bulunmuştur. Disiplin cezası verilirken dikkat edilecek hususlar arasında sayılan ‘pişmanlık duyup duymadığı’ kriteri dikkate alınmadan disiplin cezası verilmiştir. Müvekkilin açıkça ‘pişmanım’ demesi görmezden gelinmiştir. Disiplin cezası yetersiz soruşturma yapılarak ve peşin hükümle verilen bir cezadır."