TL’nin dolar karşısında sürekli devam eden değer kaybı, akaryakıt fiyatlarında zamları beraberinde getiriyor. Kimya Mühendisleri Odası Ege Şube Başkanı Fatma Mehlika Koç, zamlara karşı biyoyakıt kullanılması çağrısında bulundu

Akaryakıt zamlarına karşı biyoyakıt çağrısı

Berkay SAĞOL

TL’nin dolar karşısında sert değer kaybı, akaryakıt fiyatlarında zamları beraberinde getirmeye devam ediyor. Benzin 16 Ekim’den bu yana 86 kuruş zamlandı. LPG’ye de ekim ayı içinde toplam 93 kuruş zam geldi. Motorinde aynı süre içinde toplamda 87 kuruş zamlandı. Dolar çift haneye yaklaşılırken, akaryakıt sektörü de çift haneli benzin ve motorin fiyatları için hazırlıklara başladı.

Akaryakıta sürekli zam gelirken kaçak kullanımda artmaya başladı. Geçen günlerde Ankara’da 98 bin 208 litre, İzmir’de ise 109 bin 500 litre karışımlı akaryakıt ele geçirildi. Kimya Mühendisleri Odası Ege Şube Başkanı Fatma Mehlika Koç, akaryakıt fiyatlarının Türkiye’de dünya ortalaması fiyatının yaklaşık iki katı olduğuna ve gelir seviyesine göre de dünyanın en pahalı akaryakıtının Türkiye’de kullanıldığına dikkat çekti.

YANGIN UYARISI

Türkiye’de insanların akaryakıt fiyatlarının yüksek olması sebebiyle daha ucuz alternatifler aradığını belirten Koç, “Benzin daha hassas olduğu için fazla müdahale edilememektedir. Eğer ucuz solvent bulunabilirse yakıtın içine katılmakta bu da depodaki benzinin uçmasına sebep oluyor. Asıl problem motorinde yaşanıyor. Motorine solvent, 10 numara yağ gibi birçok farklı ürün eklenebiliyor. 10 numara yağ diye tanımlanan ürün motorine göre çok daha ağır bir üründür. Bu ürün motorine göre dizayn edilmiş motorda kullanıldığında motor aşırı ısınmaktadır ve bu yüzden araçlarda yangın çıkıyor. Çokça yaşanan otobüs yangınlarının sebebi 10 numara yağ kullanımıdır” dedi.

akaryakit-zamlarina-karsi-biyoyakit-cagrisi-937550-1.
Kimya Mühendisleri Odası Ege Şube Başkanı Fatma Mehlika Koç

Akaryakıt fiyatlarının halkın kendi geliriyle kolaylıkla alabileceği bir seviyeye indirilmesi gerektiğini dile getiren Koç, “Kaçak yakıt kullanımını engelleyebilmek için öncelikle halkı kaçak yakıt kullanmaya iten akaryakıttaki fiyat sorunsalını çözmek gerekiyor. Özellikle Akaryakıt ürünlerinden alınan ÖTV'nin hiç bir haklı gerekçesi ve mantığı yoktur. Akaryakıt tüketiminde özel yatlara akaryakıt verilirken sağlanan kolaylık ne yazık ki çiftçilere ve karayolu taşımacılığı yapan sektöre tanınmıyor” diye konuştu.

Bağımsız bir enerji politikası oluşturulması gerektiğini ifade eden Koç, “Enerjideki dışa bağımlılık ve maliye hazinesinin vergi gelirleri ile doldurulması anlayışı ülke insanlarını sıkıntıya sokuyor. Yapılması gereken yerli ve yenilenebilir kaynaklara yönelmektir. Akaryakıt kullanımını için benzin yerine biyoetanol, motorin yerine ise biyodizel kullanımı yaygınlaştı. Birçok ülkede bu konuda yasal düzenlemeler yapılmış, biyoyakıtlar, fosil yakıtların içerisine belli oranlarda karıştırılarak satışa sürüldü. Örneğin Brezilya, ABD, Avrupa Birliği ülkelerinde gibi ülkelerde biyoyakıtların , benzin ve motorine katkı oranları yüzde 50, yüzde 80 hatta yüzde 100 oranlarında kullanılıyor” ifadelerini kullandı.

Koç, şunları söyledi: “Ülkemizde ise bu durum 1 Ocak 2014 tarihinden bu yana yüzde 3 oranında biyoetanol kullanılması, 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren ise biyodizel kullanımı yasal bir zorunluluk hâline geldi. İlerleyen dönemlerde ise bu katkı oranlarının arttırılması hedeflenmekteydi, ancak günümüzde hala aynı oranlarda biyoyakıt katkısı yapılıyor. Bu durum hem çevre kirliğinin azaltılamamasına hem de artan petrol fiyatlarına karşı vatandaşlarımızın korunmamasına neden oluyor. Biyoyakıt kullanımının ülkemizde yaygınlaşmasının en önemli avantajlarından birisi ise dışarıya olan bağımlılığı azaltacak olmasıdır.”