Zeytinliklerini ve Akbelen Ormanı’nı koruyan İkizköylüler verdiği direnişle adeta muhalefete, mücadele etmeyi öğretti. Ziyarete konuşma yapmaya gelen muhalefet liderleri ise bu dersi kaçırdı. İklim krizine karşı seyirci olan iktidar her geçen gün önemi artan sulak alanların, ormanların, kıyıların talan edilmesinin önünü açtı. Yangınlar ve sellere karşı yine önlem alınmadı.

Akbelen ‘muhalefete’ büyük ders verdi
Fotoğraflar: Depo Photos - İHA - AA

Hazırlayan: Aycan KARADAĞ

2023 ekoloji almanağı, her yıl olduğu gibi başlıca iki bölümden oluşuyor. Bir tarafta iklim krizinin etkileri, sermayenin doğayı talanı yer alırken diğer tarafta direnişin, mücadelenin haykırışları sayfayı dolduruyor. Akbelen Direnişi ve iklim krizine bağlı artan hava olayları ile Dubai’de yapılan iklim zirvesi geçen yıl ekolojinin ana gündemlerini oluşturdu.

Umudu diri tutan, tüm iktidar mekanizmalarına rağmen direnişten vazgeçmeyerek Akbelen’i korumaya çalışan İkizköylüler’e, 2023 yılı hikayesinin başkahramanı demek hatalı olmaz. Muğla Milas’ta bulunan Akbelen Ormanı’nın termik santral için yok edilmesi ve buna karşı İkizköylülerin verdiği mücadele; Cerattepe, Gerze, Salihli, Aliağa, Kazdağları ve adını sayamadığımız tarihe not düşmüş onlarca direniş arasında yerini aldı.

Akbelen Direniş’i, ülkenin dört bir tarafından gördüğü destek ile büyüse de bu denli uzun sürmesi İkizköylülerin en yalnız kaldığı dönemde bile nöbet alanını terk etmemesi oldu. 4 yıldır her ağacı tek tek savunan İkizköylüler, yeni yılı da direniş alanında karşıladı. Yeni yılın ilk mesajında da mücadele vurgusu yapan İkizköylü Nejla Işık, “Bizler İkizköy’de Akbelen'de tam 4 senedir dağımız, taşımız, toprağımız, vatanımız için mücadele ediyoruz, direniyoruz, nöbet tutuyoruz. 2023'te canımızdan can gitse de kolumuzu, bacağımızı kesseler de Akbelen'i yangın yerine getirseler de biz bu topraklardan da Akbelen'den de vazgeçmiyoruz. İyiliğimizle, sevgimizle, birbirimize duyduğumuz destek ve dayanışmayla, yine burada nöbet alanında 2024'e saatler kala yine bir aradayız. Biz bu mücadeleyi bırakmadık, bırakmayacağız. Ne Akbelen'i ne de İkizköy'ü madene vermeyeceğiz. Bu maden duruncaya kadar biz bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” dedi.

DAYANIŞMA BÜYÜTTÜ

İkizköy’de sergilenen dayanışma ve mücadele inadı tüm yaşam savunucularına örnek oldu. 4 yıldır süren direniş, son olarak şafak baskınıyla ağaçların kesilmesi sonrası sönümlenir diye düşünülürken İkizköylüler, tek bir ağaç kalana kadar Akbelen’i terk etmeyeceklerini ifade etti. İktidarla ve sermayeyle nasıl mücadele edilmesi gerektiğini gösteren bölge halkı, seçim sürecinde kendinden, Meclis’teki partilerden daha çok söz ettirdi.

ARABAYA DEĞİL, BARİKATA

Eski CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Akbelen’de nöbet tutan köylüleri ziyaret etti. Bölge halkı, yaptığı konuşmanın ardından alandan ayrılacağı sırada Kılıçdaroğlu’nun bindiği aracın önünü keserek, “Arabaya değil, barikata” diye slogan attı. Kılıçdaroğlu çağrıların ardından araçtan inerek ağaçların kesildiği alana gitti. Memleket Partisi Lideri Muharrem İnce ise adeta ziyaret ettiği direnişçilere parmak salladı. İnce, kendisine söz almak için sıra beklemesi gerektiğini söyleyenlere "Şov yapmadan eylem yapmanız gerekiyor" dedi. Sözleri tepki çeken İnce, direniş alanından ayrılmak zorunda kaldı.

İKLİM KRİZİ ‘YOKMUŞ GİBİ’

Öte yandan, iklim krizi tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ekstrem hava olaylarının artmasına neden oldu. Sıcaklık rekorları kırıldı, hatalı kentleşmeyle birlikte artan sel felaketi şehirlerde büyük yaraların açılmasına neden oldu. Ülkenin dört bir tarafındaki yağma ve talana izin veren iktidarın iklim kriziyle mücadelesinde de beklentiye girmek hatalı olurdu. Tam da bu yüzden AKP iktidarı, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dubai kentinde yapılan Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı’nda  (COP28) beklentileri ‘karşıladı.’ İklim krizi kaynaklı afetler için oluşturulan Kayıp Zarar Fonu’ndan yararlanmak istediğini belirten Türkiye, fosil yakıtların sonlandırılmasına dair anlaşmalara imza atmadı. Ayrıca dünyanın en gelişmiş 20 ülkesi (G20) arasında bulunan Türkiye, dünyada en çok sera gazı salan 15. ülke ve ulusal sera gazı emisyonlarını 2030’a kadar yüzde 30’dan fazla artırmayı öngören iklim hedefini henüz güncellemedi.

Hatay

SERMAYEYİ ÜZMEDİLER

Defalarca yapılan değişiklikler işlevselliğini yitiren çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreçleri artık sermaye önünde bir engel değil. Planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde ve engellemesinde önemli rol oynaması beklenen ÇED’in içi tamamen boşaltı. Yürürlüğe girdiği 1993 yılından bu yana kısmen ya da tamamen toplamda 23 kez, AKP iktidarı döneminde son olarak 30 Temmuz 2022’de değiştirilen ÇED’in koruyuculuğunu yitirdiği 2023 verilerine de yansıdı. İrili ufaklı 5 bin 840 projeye ilişkin ÇED için başvuru yapılırken neredeyse tamamı onaylandı. Projelerin ezici çoğunluğu için ise ÇED gerekli değildir kararı verilerek, ÇED sürecinden muaf tutuldu.

Sadece 10 projeye verilen ÇED olumsuz kararı ile proje engellenirken buna karşılık izin verilen proje sayısı 5 bin 325 projeye izin verildi. Bunların 4 bin 772’sine ÇED gerekli değildir kararı verilirken 553’üne ÇED olumlu kararı çıktı. 65 proje için ise ÇED gereklidir kararı verildi.

∗∗∗

2023

• AKBELEN DİRENİŞİ

Limak Holding ve İÇTAŞ ortaklığındaki YK Enerji, Muğla Milas’ta bulunan Akbelen Ormanı’nı madene feda etmesine karşı direniş sürüyor. 24 Temmuz 2023 tarihinde Orman Genel Müdürlüğü alana girerek ağaçları kesmeye başladı. Tepki gösteren bölge halkı ise gözaltına alındı, çeşitli cezalarla karşı karşıya kaldı.

• İKLİM KRİZİ

Dünya, küresel ortalama sıcaklığın 16,77 derece ölçüldüğü haziran-ağustos döneminde tarihteki en sıcak yaz mevsimini yaşadı. Ayrıca sıcaklığın 17,23 dereceye ulaştığı 6 Temmuz, en sıcak gün olarak kayıtlara geçti. Beraberinde ekstrem hava olayları da arttı.

Tüm bu yaşananlara rağmen COP28, başarısızlıkla sonuçlandı.

Kırklareli

• HALK KAZANDI 

Muğla'nın Menteşe ilçesine bağlı Bayır Mahallesi ile Yatağan’daki Deştin Mahallesi’nde tarım ve orman alanına yapılmak istenen çimento fabrikasına karşı yöre halkının bir yıldır mücadelesi sonuç verdi. ÇED olumlu kararı, Muğla 2. İdare Mahkemesi tarafından iptal etti. Ardından şirketin ruhsatı da iptal edildi.

• ALEVLER İZLEDİK

Akdeniz iklim kuşağında bulunan kıyı bölgelerimizde bu yaz da orman yangınları ciğerlerimizi yaktı. Havaların giderek ısınması ve kuraklıkla birlikte orman yangınları haberleri peş peşe gelmeye başladı. İktidar ise yine ders çıkarmadı. Çanakkale, İzmir, Muğla, Antalya gibi kentlerde yangınlar meydana geldi.

• ORMANA DÜŞMAN

AKP’li milletvekillerinin imzasını taşıyan Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi verildi. Teklifte, terk edilmiş maden sahalarına inşaat molozlarının dökülmesi işini belediyelerden alarak özel şirketlere devredecek ve özel orman alanlarının orman vasfının kaldırılarak yapılaşmanın önü açılmış oldu. 

• KOY KURTULDU

Muğla Marmaris’teki Karacasöğüt Koyu bir süredir şirketler tarafından talan edilmek isteniyor. Bölgede arkeolojik kalıntıların bulunması sonrası yurttaşlar harekete geçti. Bölgede Muğla Turizm Çevre Vakfı Turizm ve Ticaret Anonim (MUÇEV) ve Global Marin şirketleri yat projeleri yapmak istiyor.

• REKOR ÜCRET

Uzmanların ve yaşam savunucularının karşı çıktığı Kanal İstanbul projesine karşı açılan davalar sürüyor. Kanal İstanbul’a karşı açılan 10’dan fazla davada, davacılardan 20 ile 50 bin TL arasında ek bilirkişi ücreti istendi. Avukat Mehmet Horuş, “Kanal İstanbul bilirkişi masrafları 1 milyon TL’yi bulacak” dedi.