Yakıt krizinin yaşandığı Lübnan'da akaryakıt almak için saatlerce bekleyen kişiler arasında çatışma çıktı, benzin istasyonlarında silah sesleri yükseldi.

Akkar patlaması ve akaryakıt kıtlığı

Oliver MARSDEN

Lübnan'ın kuzey bölgesi Akkar'da 15 Ağustos'ta meydana gelen ve 28 kişinin ölümüyle sonuçlanan akaryakıt tankeri patlamasının ardından aileler, sevdiklerinin kömürleşmiş bedenlerini teşhis etmeye çalışırken perişan oldu.

Akkar'da yaşayan İsmail Hasan, pazar sabahı Trablus Devlet Hastanesi'nde naaşların kimliğinin tespiti için yapılan DNA testi sonuçlarının kesinleşmesiyle iki oğlunun da ölüm haberlerini aldı. Hasan, 29 yaşındaki Muhammed ve 31 yaşındaki Ahmed isimli oğullarının olay yerinden tesadüfen geçtiğini ve neler olduğunu görmek isterken patlamanın yaşandığını anlattı. Halba'daki Devlet Hastanesi'ne gelen beş aile de patlamada ölen yakınlarını bulmak için kimlik tespitlerinin sonuçlanmasını beklerken can verenlerden biri taktığı yüzükle teşhis edildi. Trablus'taki Salam Hastanesi'nde ise patlama sonucu yaralanan onlarca kişi yanık tedavileri için steril gazlı bezlerle sarılmış bir halde yatıyor. Lübnan Kızılhaçı da olay yerinde yaralanan 79 yaralıyı tedavi ettiklerini açıkladı.

KAÇAK TANKER KRİZİ

Patlamanın kaynağı henüz bilinmiyor. Ancak yerel görgü tanıkları yaklaşık 200 kişilik iki grup arasında çıkan bir kavgayı anlattı. Kavga sırasında ateşlenen silahların tankerdeki yaklaşık 60 bin litre yakıtın patlamasına neden olduğu belirtildi. Görgü tanıkları, ateş edenin yakıt tankerini depolayan şahsın oğlu olduğunu söyledi ancak bu doğrulanamadı.

Lübnan Ordusu, kaçak tankerin tutulduğu bina sahibinin oğlunun tutuklandığını açıkladı. O sabahın ilerleyen saatlerinde patlamada hayatını kaybedenlerin arkadaşları ve aileleri, kaçak akaryakıt tankerini alıkoyduğu iddia edilen kişinin evine baskın yaparak içeri girmeye çalıştı. Öfkeli insanlar daha sonra binayı ve park halindeki araçları ateşe verdi. Alevler evi sararken olay yerine gelen askerler müdahaleyle kalabalığı dağıttı.

AKARYAKIT İZDİHAMI

15 Ağustos sabahı meydana gelen patlama, Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riad Salameh'in akaryakıt ürünlerine verilen sübvansiyonları sona erdirme kararını açıklamasından dört gün sonra yaşandı. Bu karar, ülke genelindeki yakıt satışlarında rekor bir artışa neden oldu.

Yakıt rezervlerinin tehlikeli derecede azaldığı ve yurttaşların otomobillerini doldurmak için can attığı koşullarda bu rekor düzeydeki satışlar nedeniyle bazı benzin istasyonlarında izdihamı önlemek için askerler bile yerleştirildi. Ancak aşırı sıcak hava dalgasının ortasında saatlerce güneşin altında yakıt almak için bekleyen kişiler arasında çatışma patlak verdi, benzin istasyonlarında silah sesleri yükseldi.

Beyrut Limanı patlaması sonrası istifa eden ancak yerine halen hükümet kurulamadığı için görevine devam eden Başbakan Hasan Diyab, Merkez Bankası Başkanı Salameh'in kararını "yasaya aykırı" olarak nitelendirdi ve "Yaşamın olağan akışını ve sosyal krizin gerçekliğini hesaba katmıyor" tepkisini verdi. Beyrut Limanı'nda yıllardır depoda tutulan binlerce ton amonyum nitratın tutuşması sonucu 218 kişinin hayatını kaybettiği patlama halen dün gibi akıllardayken Akkar'daki patlama da ne yazık ki acıları çoğalttı.

HASTANELER TEHLİKEDE

Ülkede nüfusun yarısından fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Yakıt, gıda ve ilaç stokları yavaş yavaş tükeniyor. Birçok kente günde yalnızca birkaç saat elektrik verilmesi sonucu yurttaşlar karaborsada satılan jeneratörlere ve yakıta güvenmek zorunda kaldı.

Beyrut Amerikan Üniversitesi Tıp Merkezi önceki gün yaptığı açıklamada, jeneratörlerindeki yakıtların hızla tükendiğini belirtti, hızlıca yakıt temin edilmezse 40 yetişkin ve 15 çocuğun solunum cihazlarını kapatmak zorunda kalacağını ilan etti.

Akaryakıt kıtlığı özellikle Akkar'ın kuzey bölgesini çok sert vurdu. Burada birçok benzin istasyonunun rezervi Beyrut'taki istasyonlardan bile önce tükendi. Karaborsacılar, şu şişelerine yakıt doldurup yol kenarında satarken görüntülendi. Karaborsacılardan biri 10 litre için 250 bin Lübnan lirası (165 dolar) istedi. Akaryakıt bulunduğuna inanılan bazı kamyonların yol kenarlarında önü kesildi.

'HİÇBİR ŞEYİMİZ YOK'

Lübnan halkı ülkeyi yöneten siyasi seçkinlerden uzun zaman önce umutlarını yitirdiler.

Ülkenin kaotik çöküşü hızla ivme kazanıyor. Akkar'ın Tiel semtinden Mecid Hammoud, tepkisini şöyle dile getiriyor: "Burada büyük bir mafyamız var. Başbakandan sağlık bakanına, enerji bakanına kadar. Bizden her şeyi istiyorlar ancak bize hiçbir şey vermiyorlar. İlaç yok, benzin yok, para yok, ekmek fırınlarını çalıştıracak gaz bile yok."

Middle East Eye'dan çeviren BirGün Çeviri Kolektifi