Gazeteci yazar Kemal Can ile yerel seçim sonuçlarının ortaya çıkardığı genel tabloyu konuştuk. AKP’nin düzenli olarak kan kaybettiğini ifade eden Can,“AKP’de referandum döneminde başlayan hatta 2015’te 7 Haziran’dan itibaren işaretlerini gördüğümüz kendi seçmenine ve Türkiye’ye bir gelecek tasarımı, bir program, bir vaat koyamamasından kaynaklı bir düzenli erime var. Bunu zaman zaman kutuplaştırıcı siyaset ataklarıyla, sertleşmeyle […]

AKP düzenli olarak eriyor

Gazeteci yazar Kemal Can ile yerel seçim sonuçlarının ortaya çıkardığı genel tabloyu konuştuk. AKP’nin düzenli olarak kan kaybettiğini ifade eden Can,“AKP’de referandum döneminde başlayan hatta 2015’te 7 Haziran’dan itibaren işaretlerini gördüğümüz kendi seçmenine ve Türkiye’ye bir gelecek tasarımı, bir program, bir vaat koyamamasından kaynaklı bir düzenli erime var.

Bunu zaman zaman kutuplaştırıcı siyaset ataklarıyla, sertleşmeyle dengelemeye çalıştı. Sonuçlar aldığı seçimler olsa da genel olarak 2010’lardan itibaren yavaş ama düzenli geriledi. Bugün itibariyle bu gerileme yeni bir ivme kazandı” dedi.

Kampanya tabanı rahatsız etti

AKP’nin süreci hiçbir koşulda yönetemediğini söyleyen Can, “Bu seçimin özelinde daha yakın vadeli düşünülebilecek nedenlerden biri de, kampanyanın kurulu biçimi ve kendi seçmeninin konsalidasyonuna, genel kamuoyuna inandırıcı olmaması ve biraz da rahatsız edici bulunması. AKP sorunların çözümü değil siyasi bir sonuç yaratmaması için saldırgan politikalar üretti. Dolayısıyla hem genel bir yapısal sorunun hem de bu kampanya özelinde çok önemli stratejik hataların sonucunda bu yenilgiyi yaşadığını söyleyebiliriz” dedi.

AKP’nin izlediği Kürt politikasına ilişkin, “Türkiye’de şu anda en sıkıştırılmış siyasetin ve hayatın da dışına itilmeye çalışılan büyük siyasi bir aktörün bu seçim sonuçlarında çok belirleyici olduğunu gözden kaçırmamak gerekiyor. İktidar kampanyasını birçok yerde aday bile göstermemiş olan HDP’yi konuşarak geçirdi. Zaten bütün kayyum belediyelerini koruyamadığı bir kısmının HDP’ye geri verileceği anlaşıldıktan sonra iktidar en azından görüntüyü kurtaracak birkaç yerde lokal seçim operasyonu düzenlemiş ve bundan sonuç almış gözüküyor. Belki bölgedeki kayıplar HDP’nin bölgedeki politik eksiklikler konusunu gündeme getirebilir. Orada tartışma devam edebilir ama AKP’nin giderek MHP söylemine teslim olarak bölgede birkaç il alıp oyunu biraz tutmaya çalışması Batı’da çok ciddi biçimde Kürt oylarını kaybettiği ve hızla kaybetmeye devam ettiği görülüyor. Bunun önümüzdeki dönemde dikkat çekici sonuçları olacaktır” diye konuştu.

kötüleMEK seçenek olamadı

AKP’nin seçmenine bir şey söyleyememesi bir hikaye kuramamasının altını çizen Can, “İşte bunu baskıyla, beka davasıyla, şiddet politikalarıyla, kutuplaştırma, kimlik siyaseti, insanları düşmanlaştırma gibi taktik hamlelerle dengelemeye çalışıyor. Ama AKP’nin daha doğrusu Erdoğan’ın yaptığı şey bu sorunu çözmek değil bu sorunun bir siyasi sonuç üretmesini engellemek üzere kurulu.

Yani rakipleri ya da muhalefeti kötüleyerek kendisinin tek seçenek olduğunu söyleyerek bir takım endişeleri ve korkuları kışkırtarak yeni bir alternatif ya da kendisinden büyük bir kopmayı şimdiye kadar engelleyebildi. Küçük küçük kopmalar halinde yaşadık ancak büyük kopmaların önüne geçti” ifadelerine yer verdi.

İttifak için de kriz kapıda

Can gelecek sürece ilişkin ise şöyle konuştu: “Bu geri döndürülebilir bir süreç değil ve AKP’nin ve Erdoğan’ın bunu geri döndürebilecek malzemesi de yok. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde bunun yaratacağı hem ittifakın iç dengesinde hem de genel olarak siyaset üretme açısından iktidarı zorlayacağını her zamanda daha sıkışık bir politik alana geçileceğini düşünüyorum. Dolayısıyla da AKP’nin kendi içinde daha sonra belki daha geniş ittifakın tamamında bir yönetememe krizi sancısıyla başlayan sorunlar bünyesiyle de izleyebileceğimizi varsayıyorum.