İsrail ile anlaşmaların iptalini içeren önergeyi reddeden AKP, bir yandan mitinge hazırlanıp diğer yandan ticarete devam ediyor

AKP iktidarının İsrail politikası: Bol hamaset, popülist siyaset, tam gaz ticaret

İsrail’in Filistinlilere yönelik gerçekleştirdiği katliam sonrası Mavi Marmara Anlaşması dahil İsrail ile yapılan anlaşmaların iptal edilmesi önerisinin önceki gece AKP oylarıyla reddedilmesinin ardından, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da anlaşmaların iptalinin bir fayda getirmeyeceğini söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Mavi Marmara Anlaşması iptal edilsin’ önerisini gerçekçi bulmadığını söyleyen Bakan Çavuşoğlu “İptalin bir faydası olmaz. Bu doğru bir yaklaşım olmaz burada biraz bizi köşeye sıkıştırmak için bunu söylediğini düşünüyorum. Böyle bir durumda fırsatçılık yapılması doğru bir yaklaşım değil” dedi.

Çavuşoğlu, “Türkiye Doğu Kudüs’te büyükelçilik açacak mı?” sorusuna da şu cevabı verdi: “Şu anda Doğu Kudüs işgal altında. Bizim oradaki başkonsolosumuz büyükelçilik nezdinde. Biz başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin tanınması için çabalarımızı sürdüreceğiz. Bunun için tüm dünyada bir seferberlik ilan ettik, bunu da sürdüreceğiz.”
Anlaşmaların iptalini “gerçekçi” bulmayan, ticareti sürdüren AKP hükümeti, İsrail’i protesto etmek için ise cuma günü İstanbul Yenikapı meydanında büyük bir miting yapmaya hazırlanıyor.

Krize rağmen ticarette artış
İktidarın tutarsız İsrail politikası muhalefet partileri tarafından eleştirilirken, CHP’li Umut Oran, AKP yönetiminin İsrail’e karşı hamasi söylem dışında bir adım atmadığını kaydederek, yaşanan siyasi krizlerin aksine İsrail’le yapılan ticarette yaşanan artışa dikkat çekti. 2002 yılında İsrail’le yapılan ticaret hacminin 6.455,2 milyar dolarken 2017 yılında bu rakamın 20.599,8 dolara çıkmasına dikkat çeken Umut Oran “Erdoğan’ın sözde ABD’nin Kudüs kararını protesto, özde seçim öncesi tabanını siyasi istismarla konsolide ederek düşen oylarını toparlama girişimi olan bu tavrını samimi bulmadığımızın altını çiziyoruz” dedi.

Erdoğan’ın iktidarı boyunca Filistinlilerin acısını istismar ettiğini, onların yanında duruyormuş gibi gözüküp hep İsrail ve ABD politikalarına hizmet ettiğini kaydeden Oran, “Kendisi, ABD emperyalizminin küresel çıkarları ve İsrail’in güvenliği için oluşturulan Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) eşbaşkanlığı görevi kapsamında, bölge ülkelerini parçalama ve bu kapsamda Suriye yönetimini devirmek için yıllarca her türlü hukuk dışı yola başvurmuştur. Filistinlilerin en büyük destekçisi olan ve İsrail politikalarına en büyük direnci gösteren Esad yönetimine karşı olan tavrı da Erdoğan’ın gerçek pozisyonunu ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.

Mavi Marmara ve ‘one minute’ de durdurmadı
Oran şu ifadeleri kullandı: “Türkiye ve İsrail arasındaki toplam dış ticaretin 2002 yılında 1,4 milyar dolar olan hacmi, AKP döneminde rekor hızla büyüyerek 2013 yılında 5 milyar doları aştı, 2014’te 5,8 milyar dolarla rekor kırdı, 2017 yılı itibariyle de 5 milyar dolara yakın bir düzeyde gerçekleşti. İsrail ile ticaret 2002-2017 döneminde yüzde 249,4 büyüdü. Mavi Marmara krizinin yaşandığı Mayıs 2010’dan sonra da ticaretin tam tersine arttığı görülmektedir. Yani İsrail ile ticaret değil bir dakika, bir saniye bile kesilmemiş durumda! Hatta 2014’te Türkiye’nin İsrail ile ticareti tüm zamanların rekorunu kırarak 5,83 milyar dolara tırmanmıştır. Doğalgaz taşıma ve askeri anlaşmaların aynen devam ediyor.”

Ticaret hacminin “One Munite” çıkışının yapıldığı 2009’dan sonra da arttığına dikkat çeken Oran, “2009’da 2,5 milyar dolara düşen ikili dış ticaret hacmi, 2010’da 3,4 milyar dolara ulaştı. İzleyen dönemde sürekli artan ticaret hacmi 2014’te 6 milyar dolara yaklaştı” dedi.