AKP Sözcüsü Ömer Çelik partisinin MYK toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin "Türkiye kendi tezini ortaya koyabilecek, kendi hukukunu üretebilecek yeteneğe sahiptir. Bütün kadın örgütlerinin görüşlerine açığız ve değerlendiriyoruz" dedi.

AKP Sözcüsü Çelik: Bütün kadın örgütlerinin görüşlerine açığız ve değerlendiriyoruz

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

ABD'de 3 Kasım'da yapılacak genel seçimlerde Demokrat Parti'nin başkan adayı olan Joe Biden'ın 19 Ocak'ta New York Times (NYT) yayın kuruluna verdiği söyleşide söylediği sözler, son günlerde Türkiye'nin gündemine oturdu.

ABD'de Demokrat Parti'nin başkan adayı Biden'ın, "Erdoğan bir otokrattır, yapmamız gerektiğini düşündüğüm şey, ona karşı çok farklı bir yaklaşım benimsemek ve muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça ortaya koymak" sözlerinin ardından Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerine yanıt veren Çelik, "Biden'ın seçim diye kullandığı kelime darbe anlamına geliyor. CHP'nin arkadasında olmadığı bir darbe girişimi var mı?" ifadelerini kullandı.

İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin de konuşan Çelik, "Türkiye kendi tezini ortaya koyabilecek, kendi hukukunu üretebilecek yeteneğe sahiptir. Ne kadını güçlendirmeyi ne aileyi korumayı terk edeceğiz. Kadının kamusal alana çıkması, eşitlik konusunda çeşitli mesafeler alınması konusunda devrimci işler yaptık, daha da fazlasını da yaparız. AK Parti, kıyafeti, ideolojisi ne olursa olsun bütün kadınların kamusal alana çıkışını özgürleştirmiş ve kolaylaştırmış bir siyasi harekettir. Bütün kadın örgütlerinin görüşlerine açığız ve değerlendiriyoruz" dedi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK toplantısının ardından yaptığı açıklama satır başları şöyle:

►Biden’in yaptığı bu açıklama diplomatik nezaketten tamamen uzaktır. Türkiye'ye geldiği zaman verdiği mesajlar çok daha farklıydı.

►Cumhurbaşkanımız Libya’da Doğu Akdeniz’de onların dediğini yapsaydı, yaptıklarına sessiz kalsaydı onların gözünde otokrat değil demokrat olacaktı. ‘Ben Erdoğan’ı değiştireceğim ama bunu darbeyle değil seçimle yapacağım’ diyor. Sözlerinin tam anlamıyla darbecilik olduğunu fark ettiği için darbeyle değil seçimle diye ekleme yapıyor.

►Türkiye’ye kimse müdahale edemez. Demokrasimiz ve milli iradeyi koruma konusunda 15 Temmuz’da ne kadar büyük bedeller ödeyeceğimizi gösterdik. Kimse demokrasimizi çalamaz, siyasi sistemimize müdahale edemez.

Türkiye'nin seçilmiş yönetimini hedef alan her söz milletimizin iradesine karşı husumet besleyen bir tavırdır. Esas sorulması gereken soru şudur: Bu röportaj çıktıktan sonra 'Ben muhalefetle işbirliği yapacağım' dediği halde niçin sizin bazı üyeleriniz 'Erdoğan seçimle ya da başka türlü gidecek' diye açıklamalar yaptı?

►CHP gerekli tavrı koymadı. Demokrasiye sahip çıkanlar 'ama' ile başlayan cümle kurmaz.

►Biden'ın sözlerinde Kürt vatandaşlarımıza yönelik büyük bir saldırı da vardır. Bu hakaret topyekün reddedilmiştir. Hiç bir siyasi ahlakla bağdaşmayacak bir anlayış söz konusudur. Ne tek bir Kürt vatandaşımız ne bölgedeki tek bir Kürt çocuğu bu emperyalist siyasetin lejyoneri olmaya asla iyi bakmaz.

►Hiç kimse demokrasimizi çalamaz, demokrasimizi yıkamaz, hiç kimse siyasi sistemimize müdahale edemez.

► Siyasi tarihimize baktığımızda CHP'nin arkasında olmadığı bir darbe girişimi var mıdır?

►Türkiye'de kriz çıkmasını isteyerek kendisine yol açabileceğine inanan bir damar var. 'Doğu Akdeniz'deki duruşunuzdan vazgeçin' gibi bir yaklaşım üretiyorlar.

► Ekonomi konusunda nezih bir dille yapılan eleştirileri takip ediyoruz ama bu kriz dilencileri, dünyaya baksınlar, Türkiye bu pandemi sürecini başarılı şekilde yürüttü. Bundan sonra da üreticimizin yanında olmaya devam edeceğiz.

► Fransa, Doğu Akdeniz'de provokatif bir rol üstlenmektedir.

► Yunanistan bölgede boyunu aşan oyunlar oynuyor.

► (İsrail-BAE anlaşması) BAE, Arap Barış Planı'yla karşı karşıya gelen bir anlaşma imzalandı. Filistinlilerin içinde olmadığı çözümün sonuç vermesi mümkün değildir.

'KADININ KAMUSAL ALANA ÇIKMASINDA DEVRİMCİ İŞLER YAPTIK' İDDİASI

► (İstanbul Sözleşmesi) Onla ilgili çalışma devam ediyor. Burada biz gerçekten nezih bir diller kadınlara hakaret etmeden görüşünü ifade eden herkesi takip ediyoruz. Burada esas olan kadını korumak ve güçlendirmekle ilgili yaklaşımla aileyi korumak arasında bir çelişki görmüyoruz. AK Parti Türkiye'nin en güçlü kadın siyasi hareketidir. Esas amacımız kadını korumak ve güçlendirmek hem de aile kurumunu güçlü tutmak şeklinde bir yaklaşım olduğunu ortaya koyuyoruz. Türkiye kendi tezini ortaya koyabilecek, kendi hukukunu üretebilecek yeteneğe sahiptir. Ne kadını güçlendirmeyi ne aileyi korumayı terk edeceğiz. Kadının kamusal alana çıkması, eşitlik konusunda çeşitli mesafeler alınması konusunda devrimci işler yaptık, daha da fazlasını da yaparız. AK Parti, kıyafeti, ideolojisi ne olursa olsun bütün kadınların kamusal alana çıkışını özgürleştirmiş ve kolaylaştırmış bir siyasi harekettir. Bütün kadın örgütlerinin görüşlerine açığız ve değerlendiriyoruz.