AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Van Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanan DEM Parti adayı Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının iadesine ilişkin kararını kaldırılmasının siyasi değil, hukuki bir konu olduğunu savunarak, "Sistem içerisinde itiraz yolları bellidir, herkes itirazını yapar son kararı da YSK verir” dedi.

AKP Sözcüsü Çelik'ten Van açıklaması

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde MYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. 31 Mart’ta yapılan yerel seçim sonuçlarının değerlendirildiğini kaydeden Çelik, şunları söyledi:

''Tek gündemli olarak toplanmıştır MYK’mız; seçim sonuçlarının ve seçim sürecinin değerlendirilmesi. Seçimler demokrasi tarihimize yakışır bir olgunlukla geçmiştir. Milli iradeye sahip çıkan tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Başta MHP’deki teşkilat mensupları olmak üzere diğer bütün ittifak unsurlarımızdaki teşkilat mensuplarımıza teşekkürlerimizi ifade etmek istiyoruz. Önemli bir seçim sürecini Türkiye, genel seçim ve yerel seçim olarak tamamlamış oldu. Seçilen herkesi hangi partiden olursa olsun tebrik ediyoruz. Milletimizin sandık yoluyla kendisini ifade etmesi Türkiye’nin en büyük gücüdür. Türkiye’yi yöneten unsur demokrasidir, sandıktır.

Demokrasimiz bir kere daha bu seçimler vasıtasıyla güç kazanmıştır, kazanan demokrasini gerçek sahibi olan vatandaşlarımız olmuştur. Siyasetin sicil amiri vatandaşlarımızdır. Vatandaşlarımızın sandık yoluyla verdiği mesajlar, takdir ve uyarılarını bu şekilde gerçekleştirmeleri Türkiye’nin en büyük gücü olmaya devam edecektir. 31 Mart seçimlerinin partimize dönük olarak mesajlarını en derinlemesine bir şekilde okuyacağımızı ifade ediyoruz. 31 Mart seçimleri de önümüzdeki dönemde izleyeceğimiz yol ve üreteceğimiz siyasette bir dönüm noktası olacaktır.

''VATANDAŞIMIZIN VERDİĞİ MESAJ BİZİM İÇİN YOL HARİTASIDIR”

Arzu ettiğimiz sonuçlara ulaşamadığımız yerler var, bu yerlerle ilgili olarak da verilen mesajı sonucun niçin öyle olduğunu bütün boyutlarıyla derinlemesine ele alacağız. Biz milletin var ettiği bir siyasi hareketiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak sadece iktidara gelirken milletin sesini dinleyip yönetime geldikten sonra başka seslere kulak açan değil bütün süreç boyunca da sadece milletin sesini dinleyen bir siyasi anlayışa sahibiz. Bu mesajı bütün boyutlarıyla almak boynumuzun borcudur, milletin mesajını almak siyasi namusun bir gereğidir. İlk sonuçlar gelmeye başladığı andan itibaren bunu değerlendirmeye başladık. Bu mesajı doğru bir şekilde almak için gayretimizi sürdürüyoruz. AK Parti kurulları sorumluluğunu yerine getirecek. Siyasi partileri var eden milletidir. AK Parti’ni sahibi millettir. Vatandaşımızın her zaman verdiği mesaj bizim için yol haritasıdır. Bütün seçim sonuçları, her bir sandıkta ele alınarak milletimizin verdiği mesajın içselleştirilmesi için bütün birimlerimiz çalışmalarını yapmaya başlamıştır.

''MİLLET EKSENLİ SİYASET BİZİM SİYASİ HAREKETİMİZİN DNA’SI OLMUŞTUR”

Burada esas olan sokağın sesini en doğru şekilde dinlemektir. Vatandaşımız irade gösterdiği zaman buna teslim oluruz, buna dönük olarak herhangi bir itirazımız, eleştirimiz olamaz. Farklı toplumsal grupların ilettiği mesajlar AK Parti siyasetine yön göstermeye devam edecektir. AK Parti genel merkezinden, bütün yetkili kurullarımızdan başlayarak, il ve ilçelerimize en ufak birimlere kadar bütün siyaset tarzımıza sirayet edecektir. Bu MYK’da da Genel Başkanımızın, Cumhurbaşkanımızın verdiği mesaj; milletin talebi doğrultusunda, millet eksenli siyaseti yeni dönemde daha da güçlendirmek için yapılması gerekenlerin hepsinin ele alınması. Öz eleştiriden başlayarak bütün verilen mesajların doğru bir şekilde değerlendirilmesi şeklindedir. Millet eksenli siyaset bizim siyasi hareketimizin DNA’sı olmuştur, bundan sonrasında da böyle olmaya devam edecektir.

''YENİ ANAYASA GELECEK NESİLLERE BORCUMUZDUR”

4,5 yıldan daha fazla bir zaman için Türkiye’nin önünde bir seçim gündemi yok. Önümüzdeki bu 4 yıldan daha fazla zamanı bahsettiğim anlayış ve ilkeler çerçevesinde gerçekleştirmek için gayret sarf edeceğiz. Hem iç hem dış politikada güçlü bir siyaset oluşturmaya devam edeceğiz. Demokratik reformlar her zaman gündemimizde olacak. Yeni anayasa gelecek nesillere borcumuzdur, bununla ilgili çalışmalar yapılacak. Deprem bölgesinin yeniden ihya edilmesi, oradaki hayatın tamamen normale dönmesi en önemli gündemimiz olmaya devam edecek. Terörle mücadele meselesi de asli gündem olmaya devam edecektir. Bütün partilerden seçilen belediye başkanlarını tebrik ediyoruz, onların milletimiz için hayırlı işler üretmesini temenni ediyoruz. Milletimiz için yapacakları hayırlı işlerde onlara destek olacağımızı net bir şekilde ifade etmek isterim. Demokratik yolla meşruiyet içerisinde seçilmiş olmak son derecede kıymetlidir. Bu çerçevede doğru işlere imza atmaları millet iradesinin hakkını vermeleri anlamına gelecektir.”

''HUKUKEN HAKLILARSA ZATEN SONUÇ ALIRLAR''

Van’da yaşanan gelişmelerle ilgili değerlendirmesi sorulan Çelik, şunları söyledi:

''Bu konu il seçim kurulunun takdirinde olan bir konu. Memnu hakların iadesi konusunda gereken şartların yerine gelmemesi sebebiyle il seçim kurulu böyle bir karar almış. Bu siyasi alanın müdahale ettiği, hükümet alanının müdahale edebileceği bir alan değil. Doğrudan memnu hakların iadesiyle ilgili şartların yerine gelmemesiyle ilgili bir konu. Konu hukuki bir konu. İtiraz edeceklerse yapacakları itiraz mekanizmaları bellidir. Hukuken haklılarsa zaten sonuç onların arzu ettiği gibi olacaktır. Ama seçilme şartları yerine gelmemişse buna da herkesin saygı göstermesi gerekir. Enteresan olan şudur; demokratik tepkimizi gösterelim deniyor sonra sokaklar yakılıp yıkılmaya başlanıyor, polise saldırı oluyor. Bunu şiddet olaylarına dönüştürmenin demokrasiyle bir bağı yoktur. Sistem içerisinde itiraz yolları bellidir, herkes itirazını yapar son kararı da YSK verir.”

Erken seçim çağrılarına ilişkin bir soruya Çelik, “Bu çağrıların mantığı yok, Cumhurbaşkanlığı kabinesi ve Cumhurbaşkanımız 5 yıllık yetki sahibidir. Bu seçim yerel seçimdir, 2 konuyu birbirine karıştırmamak gerekir” yanıtını verdi.

AKP'deki oy kaybının en büyük sebebine ilişkin soru üzerine Ömer Çelik, “Hiçbir zaman tek faktörlü yaklaşımla olmaz bu aynı anda bir çok açıdan değerlendirdiğimizi bunu bir siyasi çerçeveye dönüştüreceğimizi ifade etmek isterim” dedi.