AKP Sözcüsü Ömer Çelik'ten 'kabine değişikliği' açıklaması
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, bir gazetecinin kabine değişikliğine ilişkin sorusuna, "Bu Cumhurbaşkanımızın takdiridir. Değişir ya da değişmez o kadar verecektir" şeklinde yanıt verdi.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, kabinde değişikliği hakkında bir soruya, "Bu Cumhurbaşkanımızın takdiridir. Değişir ya da değişmez o kadar verecektir. Cumhurbaşkanı takdirinde bir konu. Ama siz de bilirsiniz bu tip durumlardaki bütün tahminler boşa çıkar" yanıtını verdi.
AA'nın aktardığına göre, AKP Genel Merkezi'nde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan ilk Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında, yeni Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri belirlendi. AKP Sözcüsü Ömer Çelik düzenlediği basın toplantısında MYK üyelerini açıkladı. Çelik, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
'BÜTÜN TAHMİNLER BOŞA ÇIKAR'
Çelik, kabine değişikliği hakkında soru soran bir gazeteciye "Değişecek ya da değişmeyecek diyemem. Bu Cumhurbaşkanımızın takdiridir. Değişir ya da değişmez o kadar verecektir. Cumhurbaşkanı takdirinde bir konu. Ama siz de bilirsiniz bu tip durumlardaki bütün tahminler boşa çıkar. Listelerin de çoğu kez uydurma olduğunu görmüşsünüzdür." cevabını verdi.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ
Cumhurbaşkanı Kararı ile İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi ile ilgili usule yönelik eleştirilerin anımsatılması üzerine Çelik, "Usulüne ilişkin bir problem yok, hukukçu arkadaşlar bunu açıkladılar. Burada önemli olan, egemen bir devlet olarak Türkiye bu hakkını kullanmıştır" yanıtını verdi.
Çelik, şunları söyledi:
"Hepimizin odaklanması gereken konu, kadınların kazanımlarının daha çok nasıl artacağıdır, kadına şiddetin önlenmesiyle ilgili daha çok ne yapacağımız konusudur. Kadınların kazanımlarının artması ya da şiddetin önlenmesi politik bir tercih değildir, ahlaki bir zorunluluktur. Siyaset kurumu, hükümet bunu farklı enstrümanlarla yapabilir. Enstrümanların değişmesi bu hedeften, hattan ayrıldığı anlamına gelmiyor. Burada çok netiz. Kadın haklarını güçlü şekilde savunuyoruz. Bunu ahlaki bir zorunluluk olarak görüyoruz."