AKP 'tecavüz yasasını' neden çıkartamadı?

CAN UĞUR

AKP’lilerce teklifi Meclis’e getirilen ve ‘tecavüzcülerin tecavüz ettiği kişilerle evlenmesi durumunda cezasının hafifletilmesini’ öngören tasarıya sadece toplumsal muhalefetten değil, AKP içerisinden de tepkiler geldi.

Toplumsal muhalefetin tepki gösterdiği binlerce kadının sokağa çıkarak iptal edilmesini istediği Tasarıya AKP içinden de tepkiler vardı. Bugün AKP yasa önergesinden ilgili maddeyi geri çekeceğini açıkladı. Tasarının komisyona çekilmesinin başlıca nedenini toplumsal muhalefetin ortaya koyduğu tepki çekerken yine tasarının yasalaşmamasını sağlayan bir diğer nokta ise bu tasarının AKP’lileri dahi ikna etmemesiydi.

AKP’lilerden gelen tepkinin başını kadınlar çekti. Parti içerisinde geçen hafta katıldığı bir televizyon programında tasarıyı savunurken “13 yaşındaki kız çocuklarının evlenmesinde dinen sakınca yoktur” diyen AKP’li ‘yazar’ Vahdettin İnce gibi düşünenler azımsanmayacak sayıda ve tasarıyı savunan AKP’liler de aynı kesimden. Ancak tasarıya karşı çıkanlar da, “AKP gibi neredeyse her alanda ‘emir-komuta’ zincirine tabi bir partiyle” kıyaslandığında yüksek denebilecek sayıda. Peki bu tepkilerin nedeni ne? Bu tasarı neden AKP’lileri rahatsız ediyor? Bunun nedenine bakıldığında toplumsal yaşamın gerekleri durumuyla karşılaşıyoruz.

Dinci-gerici yaşam tarzının en çok hedef aldığı kesimlerin başında kadınlar gelirken özellik taciz ve tecavüz gibi konularda ‘dini-feodal nüfuzun AKP’li olup olmadığına bakmaksızın kadın bedeni üzerine yoğunlaştığını’ görüyoruz. AKP’lilerin de bu durumu yaşamlarında net biçimde ‘test ettiklerini de’ yine kamuoyunda çıkan haberlerden ve araştırmalardan görüyoruz. Özellikle KADEM gibi genel başkan yardımcılığını Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın yaptığı dernekleri dahi tasarıyı eleştirmeye iten nedenlerin başında, tasarının tüm kadınlar ve kız çocukları üzerinde ilk elden ‘büyük bir istismar dalgasını ortaya çıkarma tehlikesini’ bünyesinde barındırması geliyor.

Benzer durum 2012 yılındaki kürtaj tartışmasında da gündeme gelmişti. O dönem de Erdoğan’ın “Kürtaj cinayettir” sözünün ertesinde başlayan kürtajın yasaklanması sürecinde AKP içerisinden de konuya ilişkin tepkiler gelmişti. Tepkinin kaynağında, yine özellikle dinci-feodal baskıların yoğun olarak yaşandığı yerlerde sağlık güvencesinden yoksun kadınların böyle bir yasak durumunda ciddi biçimde etkileneceği vardı. Sosyoekonomik açıdan alt katmanda bulunan İslamcı çevrelerdeki kadınların bu yasaktan daha ciddi biçimde etkileneceği AKP’li çevrelerde de ifade edilmişti. 2012 yılındaki kürtaj tasarısı toplumsal muhalefetin ve kadınların tepkisi sonucu geri çekilmişti.