İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Urfa'da düzenlenen kanaat önderleri ve iş insanları toplantısında yurttaşlarla bir araya gelerek "Elbette oylarınıza talibiz ama bugün onu yapmak için gelmedik. İkna edebilen oylarınızı alacak ama benim sizden arzumdur; doğru bir terazide hepimizi bir tartın" ifadelerini kullandı. Eğitim sistemindeki eşitsizliklere ve işsizliğe değinen Akşener "‘Ev genci’ denilen bir kavram var büyükşehirlerde. Onların olmasını istemiyor" dedi.

Akşener: Büyükşehirlerde 'ev genci' denilen bir kavram var, halk bunu istemiyor

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener; Urfa'da düzenlenen kanaat önderleri ve iş insanları toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yurttaşlarla bir araya gelen Akşener, eğitim sisteminde yaşanan eşitsizliklere değinerek "Yapılan imtihanlar neticesinde köy çocuklarının sınav kazanmasının olmadığı bir Türkiye bugün varsa bunları değiştirmek, bunları düzeltmek bu ülkeye, bu millete onlardan almış bir insan olarak benim borcumdur" ifadelerini kullandı.

Seçimlere yönelik de açıklamalarda bulunan Akşener, "İkna edebilen oylarınızı alacak ama benim sizden istirhamımdır, arzumdur; doğru bir terazide her birimizi bir tartın" şeklinde konuştu.

Akşener, şunları kaydetti:

'BÜYÜKŞEHİRLERDE 'EV GENCİ' DENİLEN BİR KAVRAM VAR'

“Hizmet üzerinden rekabetin ne manaya geldiğini anlatmak istiyorum, kamuoyuna mal etmenin ne manaya geldiğini anlatmak istiyorum. Bu bir izahattı, ben bu ülkeden aldım. Bu ülke yorgun, bu millet yorgun; bu millet huzur istiyor. Bu millet artık yan yana yürümek istiyor. Bu millet, bu insanlar liyakatli kadrolar tarafından yönetilmek istiyor. Bu insanlar yandaş kayırmanın bitmesini istiyor. Bu insanlar, arkasında 92 puan alıp atanamamış çocuğunun yerine 58 puanla atanmış gençlerin varlığını duymak istemiyor. ‘Ev genci’ denilen bir kavram var büyükşehirlerde. Onların olmasını istemiyor. Haksızlıkların, hukuksuzlukların giderilmesini, adaletin tesis edilmesini istiyor… Herkes, masanın altında birbirinin ayağına tekme attığı ve bu tekmeler sonucunda oluşan acıların ortadan kalkmasını istiyor. Bunun anlamı makulde buluşmaktır.

Bugün eğer, o gün İzmit’in bir köyünde doğan Meral’in elde ettiği şanslara bugün benim doğduğum şehrin köylerindeki kız çocukları sahip değilse, Şanlıurfa’nın köylerindeki kız çocukları sahip değilse; parası olanın okutulduğu, parası olmayanın çocukların okutulmadığı bir Türkiye varsa, okul puanı adı altında bir puanla devlet okullarında sıraya giren çocukların puanları ile özel okullardan gelen çocukların puanlarıyla, yapılan imtihanlar neticesinde köy çocuklarının sınav kazanmasının olmadığı bir Türkiye bugün varsa bunları değiştirmek, bunları düzeltmek bu ülkeye, bu millete onlardan almış bir insan olarak benim borcumdur.

Elbette oylarınıza talibiz ama bugün onu yapmak için gelmedik. Hiçbir dükkânın içinde bir siyasi partiyi yermedim, bizim partimizi övmedim, propaganda yapmadım. O nedenle buradayım. Seçim zamanı arkadaşlarımız hepinizi ikna etmeye gelecekler, bütün siyasi partilerden bahsediyorum. İkna edebilen oylarınızı alacak ama benim sizden istirhamımdır, arzumdur; doğru bir terazide her birimizi bir tartın. Şu andan itibaren siz konuşacaksınız biz dinleyeceğiz, siz söyleyeceksiniz biz not alacağız, siz soracaksınız biz cevaplandıracağız"

ANKA