Google Play Store
App Store

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada İstiklal Caddesi'nde meydana gelen bombalı saldırı üzerinden iktidara yüklendi. Akşener, "Terörle mücadele kusursuz işleyen bir devlet aklı olmadan yapılamaz. Terörle mücadelede hiçbir şey gözden kaçırılamaz. Terörle mücadelede yapılan ilk hata son hatadır. İktidarın esas önceliği de eylemi daha yapılmadan önlemesidir" dedi.

Akşener'den bombalı saldırıyla ilgili açıklama: İktidara yüklendi
Fotoğraf: AA

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündemi değerlendirdi.

Akşener, açıklamalarında geçtiğimiz Pazar meydana gelen bombalı saldırıya ilişkin iktidarı eleştirdi. 6 kişinin hayatını kaybettiği, 81 kişinin de yaralandığı saldırıyla ilgili iktidara yönelik sert çıkışlar yapan Akşener, "Terörle mücadele, siyasi ihtirasları kaldırmaz. Terörle mücadele kusursuz işleyen bir devlet aklı olmadan yapılamaz. Terörle mücadelede hiçbir şey gözden kaçırılamaz. Terörle mücadelede yapılan ilk hata son hatadır. İktidarın esas önceliği de eylemi daha yapılmadan önlemesidir" diye konuştu.

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bombalı saldırının yaşandığı gün G20 Liderler Zirvesi kapsamında Endonezya'ya gitmesini de eleştiren Akşener, "Sayın Erdoğan'ın yurtdışında seyahatini iptal etmesini ya da en azından milletçe yas tutarken kendisini dans gösterisiyle karşılatmamasını beklemek en doğal hakkımızdı" dedi.

Saldırıyla ilgili yaptığı açıklamalarda kontrolsüz göç sorununa da değinen Akşener, "Bu tehlikeli ve kontrolsüz göçün geldiği nokta apaçık ortada. Bu vahim tablo karşısında ise iktidar, sınırlarımızın kevgire dönmesine karşı önlem almak yerine, o sınırlardan ülkemizin kalbine sızarak estirilen terörden sızlanmayı tercih ediyor. Sayın Erdoğan ve arkadaşlarına seslenmek istiyorum; herkes aklını başına alsın. Sirk yönetmiyorsunuz, devlet yönetiyorsunuz devlet" ifadelerini kullandı.

Akşener'in açıklamalarından satırbaşları:

"Yine canımız yandı. PKK/PYD/YPG terör örgütünün bombasının ateşinde tertemiz hikayelerimiz malesef yarım kaldı. Rabbim onları peygamber efendimize komşu eylesin. Başım sağ olsun. Terör, kandan, acıdan, korkudan, şüpheden beslenir. Terörün amacı aynıdır, ülkenin huzurunu bozarak demokrtaik kurum süreçlerin gücünü kurmak ister. Böyle kimi emellere el ele omuz omuza verip direndik. Kimlerin ve neyin mesajını taşırsa taşısın asla korkmadık, yılmadık. Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca, uluslararası terörle mücadele konusunda takdir toplayan, hangi iktidar tarafından yönetilirse yönetilsin güçlü bir devlettir. Milletçe çok acı hatıralara sahibiz. Her seferinde teröre lanet ettiğimiz, her seferinde de milletçe dimdik ayaktayız dediğimiz acı hatıralar.

"TERÖRE ASLA TESLİM OLMAYACAĞIZ"

Aynı zamanda tüm saldıralara karşı önlem alabilecek güçteyiz. Ancak kadim devlet geleneğimiz fedakar milletimiz her türlü belayı savuşturdu. Aziz vatanımızın üzerindeki planları, terör üzerinden kondurmaya çalışanlar bilsinler ki, biz 40 yıldır mücadele ediyoruz. Değil 40, 140 yıl olsa da teröre asla teslim olmayacağız.

Devletimizin yanında dururken devlet benim diye ortalıkta gezenlerin işlerini yapıp yapmadığını en çok da böyle zamanlarda görüyoruz. Evet devletimizin yanındayız ama içindeyiz, ötesindeyiz, berisindeyiz. Devlet koltuk sahiplerinin babalarının malı değildir. Devletimiz milletçe sığındığımız büyük birlikteliğimizdir. Devletimizin yanında olabildiğimiz kadar içinde de olabilmeliyiz. Devletin, vatandaşının can ve mal güvenliğini sağlamak en temel görevidir. Hükümetse bunu sağlamaya söz vermiş bir avuç insandır. Sözlerini yerine getiremediklerinde de ceketlerini alıp giderler. Gerekirse hesap verir cezalarını çekerler. Millet iradesi en büyük mahkemedir. Terörle mücadele, iktidarın milletimize verdiği sözün hakkını vermesi gereken alandır. İktidarın büyük ciddiyetle devleti idare etmesi, tehditleri ortadan kaldırması gerekir.

Çünkü terörle mücadele, ciddiyetsizliği kaldırmaz. Çünkü terörle mücadele, siyasi ihtirasları kaldırmaz. Çünkü terörle mücadele, iktidardakilerin, birbiriyle çelişen, tutum ve açıklamalarını kaldırmaz. Çünkü terörle mücadele, kusursuz işleyen bir devlet aklı olmadan yapılamaz. Terörle mücadelede hiçbir şey gözden kaçamaz, Hiçbir şey atlanamaz, hiçbir aşamada hata yapılamaz. Çünkü, terörle mücadelede yapılan ilk hata, son hatadır.

İktidarın esas önceliği de eylemi daha yapılmadan önlemesidir. İktidarın görevi daha o bombanın fünyesi takılmadan bilmesidir. Terörle mücadelede sınır güvenliği de önemlidir. İktidar bir teröristin, mülteci kılığına girerek 4 koca ay kaçak şekilde ülkemizde yaşamasına göz yummaz. İktidar, kontrolsüz göç politikası uygulayarak sınırlarımızın kevgire dönmesine sessiz kalamaz, teşvik edemez.

Devlet terör korkusunu def ederken milletini asla karanlıkta bırakmaz. Geçtiğimiz pazar yaşadığımız gibi bir belirsizlik, karartma asla yapılmaz. Dezenformasyonla mücadele adı altında bir korku ve vesvese ortamı oluşturmaktansa bilgiye ulaşmaları sağlanmalıdır. Sokaklarda yürüme özgürlüğümüz elimizden alındıysa, terör amacına ulaşmış, milletine söz verip yetkiyi alanlar da işlerini yapamıyor, yapmıyor demektir.

ERDOĞAN'A 'ZİYARET' ELEŞTİRİSİ

Sayın Erdoğan'ın yurtdışında seyahatini iptal etmesini ya da en azından milletçe yas tutarken kendisini dans gösterisiyle karşılatmamasını beklemek en doğal hakkımızdır. Yayınlanan taziyeyi reddedip terör saldırısından ABD'yi sorumlu tutan İçişleri Bakanı'nın, grup konuşmasında Amerika'yı müttefiklikten çıkaran Cumhur İttifakı ortağının ve tüm bunlar olurken de dostu Biden ile Bali'de sohbete oturup taziyeleri kabul eden Sayın Erdoğan'ın kendi aralarında bir ortak anlayış ve dil ile hareket etmelerini beklemek en doğal hakkımızdır. Sayın Erdoğan'ınki doğruysa diğerlerininki nedir. Diğerlerininki doğruysa Sayın Erdoğan'ınki nedir. Her alanda yalpalamarıyla artık başımızı döndüren bu iktidardan hiç olmazsa böylesina acı bir olayda biraz devlet ciddiyeti, biraz disiplin biraz da ilkeli bir duruş beklemek en doğal hakkımızdır.

İster iktidar, ister muhalefet olsun, bu vahim olay üzerinden siyaset devşirmeye kalkan her zavallı odağın karşısında bizler duracağız. Hiçbirine fırsat tanımayacağız. Geçmiş travmalarımızın tetiklenmesine asla izin vermeyeceğiz. Süreçte emeği geçen tüm güvenlik güçlerimizi kutluyorum.

Devlet kaynaklarına göre 6 canımıza kıyan, 81 kardeşimizi de yaralayan terörist, PKK/PYD/YPG elinde eğitim görmüş, Suriye uyruklu ve Afrin üzerinden ülkemize kaçak girmiş. Bu acı olayın bir de kaçak göç boyutu var. Türkiye'nin 11 yıldır yaşadığı sığınmacı meselesinin bir milli güvenlik meselesi olduğunu dile getiriyoruz.Milyonlarca sığınmacının sebep olduğu sorunların yanında gösterilen müsamaha nedeniyle sınır güvenliğimiz ortadan kalktı. Maalesef bu konuda yaptığımız uyarılar cevapsız kaldı.

Bu tehlikeli ve kontrolsüz göçün geldiği nokta apaçık ortada. Bu vahim tablo karşısında ise iktidar, sınırlarımızın kevgire dönmesine karşı önlem almak yerine, o sınırlardan ülkemizin kalbine sızarak estirilen terörden sızlanmayı tercih ediyor.

Sayın Erdoğan ve arkadaşlarına seslenmek istiyorum; herkes aklını başına alsın. Sirk yönetmiyorsunuz, devlet yönetiyorsunuz devlet. Türkiye'yi yönetenlerin işi sızlanmak değil, bank tartışmaları açıp siyasi yakan top oyunlarından medet ummak da değildir. Sorumluluk alarak planları bozmak, milletimizin güvenliği için ne gerekiyorsa onu yapmaktır. Biz çözüm önerisi sundukça karşı çıkan iktidarın aklını başına alma vakti geldi de geçti. Bay Kriz, hamasi konuşmalarla sorunu daha da büyüttüğünü görmelidir. Bay Kriz ve beceriksiz ekibi bu işin ciddiyetini kavramalı, ülkemizin geleceğine ipotek koyan bu sorunu çözmeli. Biz, AK Parti iktidarının sorumlu olduğu bu sorunu AK Parti kadrolarının çözemeyeceğini biliyoruz. Sandık geldiğinde milletimizden yetkiyi alıp gereğini yapacağız, bu hayasız akını durduracağız. Sokaklara çıkmaktn, kalabalıklara girmekten çekinmeyeceğiz.

Önümüzdeki sürecin bir korku iklimi içinden geçmesine fırsat vermeyeceğiz. Kalabalıklara girmekten, özgürce dolaşmaktan çekinmeyeceğiz. Akılla, emekle, kadrolarımızla, projelerimizle yarışacağımız, tertemiz bir seçim süreci geçireceğiz. Türkiyemiz, milletimiz, demokrasimiz sahipsiz değil.

Hakikatlere gözünü kapatan bir iktidarın ülkemize verecek bir şeyi olamaz. Saraylıların gününü gün ettiği, insanımızın ancak yaşadığına şükrettiği bu düzen eğri bir düzendir. Bir dolu vatansızı, kendi öz vatandaşına üstün tutan bu düzen, bir hıyanet düzenidir. Faiz haramdır diye tefecilerin davulunu çalan bu düzen haram düzenidir. Terör örgütleri arasında tercih yapacak kadar şirazesinden çıkan bu düzen bir yıkım düzenidir. İnsanlarımızın layıkıyla yaşama hakkını, kendi şatafatı için kurban edebilen bu düzen, bir mafya düzenidir. Böyle bir düzene de ancak kahrolsun 'düzen' denir.

Türk milleti, yeri geldiğinde kahrolsun düzen diyen, hürriyetine aşık bir millettir. Kahrolsun düzen, yaşasın hürriyet diyebilen bir büyük millettir. Türk milleti, kendi açlığı pahasına elin tokluğunun, elin onurunun, kendi çocuğu pahasına elin çocuğunun makbul görüldüğü bir düzeni değiştirmesini de iyi bilir. Artık milletimiz kendini her alanda fakirleştiren, özgürlüklerini kısıtlayan, ülkemizi krizlere sürükleyen bu yönetimden derhal kurtulmak istiyor.

Her olayda sorumluluğu üstünden atmak için binbir takla atan, gerçekleri masallarla gizlemeye çalışan bu zihniyetten artık bıktı. üç bela kazandığı ekmeğini, ülkeye kontrolsüzce sokulan milyonlarca sığınmacıyla paylaşmaktan artık bıktı. Adaletsizlik duygusuyla yaşamaktan, kendisini sürekli aşağılayan bir Cumhurbaşkanı'yla yaşamaktan bıktı. Kutuplaşmadan, öfke siyasetinden ve nefret dilinden, makbul vatandaş olabilmek için iktidarı ikna etmeye çalışmaktan bıktı. Milletimiz çaresiz değil, artık biz varız, İYİ Parti var. Bizim bu aziz vatanda çaresizliğe mahkum etmeye göze alacağımız tek bir insanımız yok. Yeter söz milletindir diyeceğiz, aslanlar gibi iktidara geleceğiz. İkinci asın şafağına, güneşli günlere, iyilerin zamanına çok az kaldı."