İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener aday listelerinde adı tartışmalı olarak geçen isimlere dair ilk defa konuştu.

Kaynak: Haber Merkezi
Akşener, listelerdeki tartışmalı isimlere dair sessizliğini bozdu

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener aday listelerinde adı tartışmalı olarak geçen isimlere dair sessizliğini bozdu. tv100’de Ece Üner’in sorularını yanıtlayan Akşener, aday listelerinde adı tartışmalı olarak geçen isimler hakkında ilk kez konuştu.

Tele1'de yer alan habere göre, kendi partisinden aday gösterilen İdris Naim Şahin için “FETÖ’cülük üzerinden herhangi bir takibat açılmamışsa buna güvenmek durumundasınız. Her şey AK Parti’nin elindeydi, yargı elinde” diyen Akşener, Sadullah Ergin konusunda ise seçmenin ikna edilmesi gerektiğini söyledi.

Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

‘SOKAKTAKİ GÖZÜM EŞİM’
Sokaktaki gözüm (Eşi Tuncer Akşener) Haziran seçiminde bana gelip ‘Meral 500 bin fark atacağız’ dedi. Yav kardeşim kafayı mı yedin? 100-150 bin bekliyoruz ama 500 bin ne… Sonra 805 bin fark olunca ‘Tuncer sen bunu nereden gördün?’ ‘Belediye otobüsünü beklerken orada gördüm, değişen fikirleri gördüm.’ dedi. Eşim ‘geliyorsunuz’ diyor sonra dönüp ‘kazanıyoruz’ diyor. Vatandaş onu tanımadığı için otobüste konuşuyorlar.

‘ANKETLERİN ORTAK NOKTASI KILIÇDAROĞLU KAZANIYOR’
Anketlerin ortalamasına baktığımızda kimisine göre Kılıçdaroğlu 1. turda geçemiyor, kimisine göre 1. turda geçiyor ya da 2. tura kalıyor. Ortak bir şey var; ister 1. ister 2. tura kalsın Kılıçdaroğlu kazanıyor. Anketlerin ortak noktası bu.

‘1995 SEÇİMLERİ GİBİ OLACAK’
Benim bir iddiam var; 1995 seçimleri gibi olacak. 3 parti yani AK Parti, CHP, İYİ Parti ya da İYİ Parti, CHP, AK Parti şeklinde sistem dizilebilecek. Aradaki puan farkları 3-5’tir bilemiyorum. Bundan sonra diğer siyasi partiler gelecek.

SADULLAH ERGİN AÇIKLAMASI: ‘CHP VE DEVA’YA DÜŞEN SEÇMENİ İKNA ETMEK’
Altılı masadaki ittifak sistemi üzerinde konuşma hakkını kendimde bulmuyorum. CHP ve DEVA Partisi masaya oturup ortak bir liste üzerinden çalıştıkları herkes tarafından biliniyor. DEVA Partisi’nin verdiği aday isimlerini CHP değerlendirdi. Niye böyle değerlendirdiniz deme gibi bir hakkım yok. Amma velakin bu seçmenin iştiyakını anlamak mecburiyetimiz var. Seçmenin oyunu almak istiyorsak o insanı duymak, anlamak ve ikna etme mecburiyetimiz var. Sadullah Ergin, CHP ve DEVA yöneticilerine düşen o seçmeni ikna etmektir. Üstten parmak sallamak değildir.

İDRİS NAİM ŞAHİN’İN ADAYLIĞI
İdris Naim Şahin, Erdoğan’ın yakınında bulunan bir şahıs. PKK ile mücadele etmiş bir şahıs, o zaman Çözüm Süreci’ne karşı çıkmış. O dönem basına bakarsanız görevden alınmasını Abdullah Öcalan’ın istediği iddia edilmişti. Bahçeli görevden alınmayı eleştirmiş, İdris Naim Şahin’in arkasında durmuştur. Aytun Çıray’ın FETÖ’cülük iddiası üzerinden yürürsek eğer Şahin’in bir şaibesi varsa herhangi bir tahkikat açılmadıysa güvenmek zorundasınız. Benim hakkında açıldı, Şırnak’ta bir kişinin iddiaları üzerine dava açıldı. İfadem alınmadı. Ben sanık mıyım, tanık mıyım bilmiyorum? Buğra Kavuncu hakkında da FETÖ suçlaması yapılmıştı. Mahkemeye gitti. Şimdi dalga geçiyorum ‘İçimizde FETÖ suçlamasından aklanan tek siyasetçi sensin’ diye…

İRFAN SÖNMEZ’İN ADAYLIĞI
Elazığ’daki ilginç bir arkadaştır, ön seçimde çıktı. Asla bir iltisakı irtibatı yoktur. 15 yıl hapis yatıp ağır işkenceler görmüş bir ülkücüdür. Selçuk Özdağ’ın da ya kayınbiraderi ya eniştesidir. 15 Temmuz’dan sonra 33 kişi tutuklandı. Ben o zaman çok insanı aradım, beni tutuklayın, yapmayın bu insanlara diye. İrfan Sönmez de takipsizlik aldı. Başka dümenler vardı o dönem.

‘ERDOĞAN’LA DÜRÜST BİR İLETİŞİMİMZ VAR’
Sayın Erdoğan’la çok dürüst bir iletişimimiz var. Bugüne kadar onun tarafından bir hastalandığım zaman arandım, Suriye’ye hareket yapıldığı zaman arandım. Bu tür olaylar dışında aranmadım. Ben de kendisini daima Türkiye’yle ilgili önemli konular üzerinden aradım. Arkadan gizli ne ondan bir çağrı oldu… Tehdidi de kamuoyu huzurunda yaptı, çağrıyı da.

‘ÖZLEM ZENGİN’İ ARAMADIM’
Özlem Hanım’ı başına ekstra bir iş gelmesin diye aramadım. Düşman kuvvet olduğum için. Bu yasa ve İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili tavır koyan kim olursa olsun, derlerse ki bir gün Meral Hanım burada dur, durmayan namerttir.”