ORUÇ ibadeti, çok tanrılı dinlerde de tek tanrılı dinlerde de vardır. Oruç İslamiyet ile başlamamıştır. Oruç ibadeti sadece şekli bir ibadet değildir. O kişinin

Cemal Şener'in 1 Ekim Pazar günü gazetemizde yayımlanan yazısının dizgisinde yapılan hatalar nedeniyle yazıda anlam kaymaları meydana gelmiştir. Şener'in yazısını yeniden yayınlıyor ve özür diliyoruz.

CEMAL ŞENER

ORUÇ ibadeti, çok tanrılı dinlerde de tek tanrılı dinlerde de vardır. Oruç İslamiyet ile başlamamıştır. Oruç ibadeti sadece şekli bir ibadet değildir. O kişinin nefis terbiyesi ile ilişkilidir.

Oruç, İslamiyet'ten önce Arap Yarımada-sı'nda Hanifler tarafından da tutulurdu. Hanifler, Hz. İbrahim'in dinine inananlara verilen isimdir. Hz. Muhammet de Hanif dinine inanıyordu.

İslamiyet'ten önceki Hanif dininde oruç; akşam niyetlenip yatınca başlar, ertesi gün güneş batınca sona erer. Sahuru yoktur.

Alevilerde, İslamiyet'ten öncesine dayanan ve Hz. İbrahim geleneği ile süren tüm peygamberlerin tuttuğu Muharrem orucunu tutarlar. Sahur yoktur. Orijinal oruç budur.

Kuran'ı Kerim'deki Bakara Suresi'nin belirttiği oruç da budur. Kuran'da aynen şöyle yazıyor, "Siz ey iman etmiş olanlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı ki, Allah'a karşı saygı ve sorumluluk duygularını kazanasınız."

Görüldüğü gibi bu ayetle bahsedilen oruç, İslamiyet'ten önce tutulan Hanif orucudur. İşte Aleviler bu orucu tutuyorlar.

Aleviler tüm peygamberlerin ve Hz. Muhammet'in de tuttuğu Muharrem orucunu tutuyorlar. Alevi olup da Ramazan orucunu tutanlar ya bilgisizlikten veya asimile olmaktan dolayı tutuyor olabilirler.

Ülkemizde isteyen istediği orucu tutabilir. Ama Alevi inancında/geleneğinde Ramazan orucu tutmak yoktur. Alevilerde, Muharrem orucu, Hızır orucu ve 48 perşembe günlerinde dileyen kişilerin tuttuğu oruç vardır.