Aleviler AKP’nin ‘ikinci açılımından’ da umutlu değil

Alevi Bektaşi Federasyonu Eski Başkanı Turan Eser, AKP İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu’nun ‘yeni Alevi açılımını’ “tipik bir kurnazlıkla beslenmiş politikacı tavrı” olarak nitelendirdi. Daha önceki Alevi açılımının fiyaskoyla sonuçlandığını belirten Erser, hükümetin Alevi vatandaşların haklarını koruma konusunda samimi olmadığının altını çizdi.

ALEVİLERİ DEVLETLEŞTİRME POLİTİKASI

AKP Hükümeti’nin Kasım 2007’de Alevi projesini kamuoyuna duyurduğunu hatırlatan Eser, “AKP bu projesiyle güdümlü Alevi lobisini örgütlemek istedi. Yani kendi Alevisini yaratmak istedi. Sonuçta iddialı bir açılım olan bu proje kocaman bir fiyaskoya dönüştü. AKP’nin ‘Alevi Açılımı’ Aleviliği devletleştirme amacı güderek, Alevi kimliğini devlet katında homojenleştirip, asli değerlerine ve öğretisine yabancılaştırmaktan başka bir şey değildir” diye konuştu.

9 Kasım’daki Alevilerin büyük yürüyüşünden sonra Çamuroğlu’nun Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a, ikinci ‘Alevi Açılımı’ ile ‘merhaba’ dediğini belirten Eser, “Daha önceki Alevi açılımının gereklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle görevinden istifa eden Çamuroğlu için ne değişti de, tekrar, ‘merhaba’ demek zorunda kaldı? Bu tipik bir kurnazlıkla beslenmiş politikacı tavrı değil de, nedir?” diye sordu.

ŞİMDİYE KADAR NİYE UZAK DURULDU?

Eser, yeni açılımla 9 Kasım Mitingi öncesinde Başbakan’ın, Devlet Bakanı Said Yazıcıoğlu ve Reha Çamuroğlu’yla görüştüklerini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cemevlerinin ibadethane yapılması’, ‘Cemevlerine bütçe ayrılması’ ve ‘Dede, zakir ve hademelerin maaşlarının bütçeden ödenmesi’ gibi yasal değişiklik mümkün mü diye nabız yoklanıyor. ‘Zorunlu din dersinin kaldırılmasına ilişkin talep ise ‘mümkün değil, zor’ denilerek gündem dışına alınıyor. AKP hükümeti TBMM’de her kanunu çıkaracak sayısal üstünlüğe sahip. Bugüne kadar AKP hükümeti Alevilere neden uzak durdu? Neden Alevi kurumlarına randevu vermedi? Alevilere yönelik sahte vaatlerin tekrar gündeme gelmiş olması, tesadüf değil. Çünkü Türk siyasetinin klasik politika yapma yöntemi, samimiyetten ve sorun çözmekten uzaktır.”

ZEHRA ŞAHİNDOKUYUCU ANKARA

***

‘Madımak müze olsun’ diyenler 41 bini geçti

2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta 35 kişinin hayatını kaybettiği katliamın yaşandığı Madımak Oteli’nin müze olması için çalışmalar sürüyor. İnternette yayın yapan iki Alevi forum sitesi tarafından başlatılan ve http://www.alevionline.com/madimakmuzeolsun.asp adresinde devam eden imza kampanyasındaki, imza sayısı 41 bin rakamını aştı. Aralarında sanatçılar Cezmi Ersöz, Müjde Ar, Mustafa Özarslan, milletvekilleri, Ufuk Uras, Süleyman Yağız, Ahmet Hakan, Oral Çalışlar, Hakan Gülseven ve Eşber Yağmurdereli’nin de bulunduğu çok sayıda kişi, Madımak Oteli’nin, “Barış ve Kardeşlik Müzesi” haline getirilmesini için başlatılan kampanyaya imza attı.

Katliamın yaşandığı 2 Temmuz tarihine kadar sürecek olan imza kampanyasının çağrı metninde ise şu ifadeler yer alıyor:

“2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta gericilerin 35 insanımızı yaktıkları Madımak Oteli’nin alt katında halen ironik ve utanç verici bir biçimde kebapçı işletmesi yeralıyor. Bu tür acıların bir daha yaşanmaması, çocuklarımızın görüp yobazlığın ve provokasyonların ülkemize nasıl acılar yaşatabileceğini anlaması için bu otel bir an önce Kardeşlik ve Barış Müzesi haline getirilmeli; ülkemizin tarihine bir utanç sayfası olarak kazınan bu olay, en azından gelecekte bu tür olayların yaşanmaması için bir anıt haline getirilmelidir. Ülkemizin kavgaya, acılara, yangınlara değil; kardeşlik ve barışa ihtiyacı vardır. Bu doğrultuda bu otelin Kardeşlik ve Barış Müzesi haline getirilmesi en önemli adımlardan biridir.Bizler, bu ülkenin vatandaşları olarak, ülkemiz tarihine kara bir leke olarak düşen bu vahşi katliamın her zaman takipçisi olacağız. Bu doğrultuda herkesi kampanyaya destek vermeye çağırıyoruz.” Birgün