Suriye’deki çatışmaları kışkırtan Başbakan Erdoğan’ın “kirli” politikalarını meşrulaştırmak için sık sık nefret suçu...

ELÇİN YILDIRAL SAMANDAĞ

Suriye’deki savaşı kendi tabanı ve iç kamuoyuna meşru göstermek için sık sık mezhep farkılığına vurgu yapan Başbakan Erdoğan, özellikle de Beşar Esad’ın Arap Alevisi olmasını ön plana çıkarıyor. Suriye’deki Sünnilerin azınlıktaki Aleviler tarafından yönetildiğini iç kamuoyuna yaymaya çalışan Erdoğan’ın ayrımcı açıklamalarından Türkiye’deki Arap Alevileri de nasibini alıyor. Hataylıların “savaş istemiyoruz” tepkisine  ‘Onlar Nusayrililer’, ‘onlar dinsizler’ şeklindeki açıkça nefret suçu işleyen sözleriyle karşılık veren Başbakan Erdoğan Arap Alevilerini hedef almaktan kaçınmıyor.
Erdoğan'ın her geçe gün hırçınlaşan söylemlerini tedirginlikle karşılayan Arap Alevileri, haklı bir endişe içerisinde. Ancak  bu açıklamalardan sadece onlar değil, Hatay’da yaşayan farklı mezhep ve etnik kökene sahip yurttaşlar da olumsuz etkileniyor. BirGün, Hatay ve Samandağ’da yüzyıllardır barış içinde yaşayan Arap Alevilerinin  ve Ermenilerin kaygılarına tanık oldu.


‘SAVAŞI MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR’
Ehlibeyt Kültür ve Dayanışma Vakfı (EHDAV) Samandağ Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Özen de  Başbakan Erdoğan’ın Esad’ın Alevi olmasını kullanarak, Türkiye’deki  Sunni-Hanifilere  Suriye’deki savaşı meşru göstermeye çalıştığı görüşünde. Özen, Erdoğan’ın Alevileri  hedef alan açıklamaları bu amaçla yaptığını  kaydederek, “Bizleri bu açıklamalar tedirgin ediyor” dedi.  Hatay’ın da Suriye gibi  mozaik olduğuna vurgu yapan Özen, barış ve hoşgörü ortamının korunması temennisinde bulundu.


‘BİZLER ALEVİYİZ’

Arap Alevilerinden Nurettin Zehra, “Devlete vergimizi ödüyoruz. Askerlik yapıyoruz. Devlete karşı saygımız yerinde.Nusayriler de Alevilerin bir kolu. Esad seçimi yüzde 60 oy ile kazandı. Referanduma gitti yine kazandı. Halk sevmese niye kazansın ki” diyerek  isyanını dile getirdi. Arap Alevisi Mehmet Doğru ise, “Başbakan, Nusayrili kelimesini Türkiye’deki Anadolu Alevileri ile bizleri ayırmak için kullanılıyor” tespitinde bulundu.  Doğru, “Oysa Anadolu’daki Alevilerle aynıyız. Ufak tefek nüansalar var aramızda. Şimdiye kadar Nusayriler üzerinde neden şimdiye kadar durulmadı da şimdi birden Nusayrili olduk. Bizler Arap Alevisiyiz” dedi. Doğru, “Erdoğan bizler için ‘Esad yanlısı’ diyerek, sunni olan tabanına bu savaşı haklı ve meşru çıkarmaya çalışıyor” Suriye’dekilere ‘kardeşim ‘diyor, aleviler kardeşi değil mi ki?” sözleriyle konuşmasına son verdi.


‘HATAY’DA İÇ İÇE YAŞIYORUZ’
Hatay’da Ermeniler, Türkler, Araplar, Sunniler herkesin birbirinin hakkını koruğunu belirten Çapar,  Suriye’deki Ermeniler için kaygı duyma nedenlerini şu sözlerde anlattı: “Hatay Suriye’nin küçük bir modeli. Suriye’de olan her cemaat Hatay’da da var. Ancak Suriye’de her cemaat kendi kompartmanları içinde yaşıyor. Kendi cemaatinden alış veriş yapıyor. Kendi cemaatinden insanlarla ilişki içersindeler. Ama Hatay’da durum böyle değil. Girift bir ilişkimiz var. Her mezhepten, etnik kökenden insanlar içiçe yaşıyor. Bu nedenle Hatay’da insanların birbirine düşmesi, birbiriyle kavga etmesi zor. Suriye’de ise çok kolay.”


‘MESELE ÇADIR DEĞİL Kİ’
Suriye’deki Ermenilerin ısrarla ‘bu savaş bizim savaşımız değil’  dediğini söyleyen Çapar, kanunlardan yana olduklarını dile getirdiklerini, nüfusları az olduğu için başka seçeneklerinin olmadığını kaydetti. Çapar, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Suriye’deki Ermeniler hakkında konuştuğunu belirterek aralarında geçen konuşmayı, “Bana nasıl buraya gelenler için çadır açtıysak gelen Ermeniler için de açarız’ dedi. İyi de mesele o değil ki. Mesele Suriye’deki Ermenilerin Türkiye’ye sürükleyecek koşulları engellemek. İşin bu noktaya gelmemesini sağlamak. Suriye’den savaş nedeniyle ayrılan çok Ermeni oldu. Can güvenlikleri yok. Nüfusu da az olduğu için bir etkinlikleri de yok. Bu göç onlar için yeni bir travma oldu. Bu tarvma öyle bir ay sürmüyor. Nesilleri boyu sürüyor” sözleriyle dile getirdi.

***

‘AKP’nin de ölümlerde günahı var’

Hatay ve Samandağ’ın önemli Alevi Dedesi  Zülfikar Çiftçi, süreçten kaygı duyduklarını dile getirdi.  “Kardeşi kardeşe öldürtüyorlar. AKP’nin de bunda günahı var” diyen Çiftçi, Suriye’de akrabaları, dostları olduğunu belirterek, Suriye’deki akrabalarla, dostlarla sürekli ilişki içindeyiz.  Suriye’deki halk ile bizler arasında güzel bir diyalog var. Bu nedenle de savaş istemiyoruz” diye konuştu.Suriye’de Alevi yönetimi olduğu için ve  bu yönetimi gayri meşru saymak için AKP’nin  Alevileri hedef aldığını söyleyen Çiftçi, Oysa Suriye’deki yönetime baktığımızda çoğunun sunni olduğunu görürüz. Sadece iki tane Alevi var yönetimde. Esad demokratik bir seçimle iktidara geldi. AKP kime demokrasi götürüyor? “ diyerek sitemini dile getirdi.
AKP’nin kendi yarattığı terör ortamını Alevileri suçlayarak üstünden atmak isteğini belirten Çiftçi, “Başbakan bizler için kullandığı  bunlar ‘dinsiz,  Bunlar ‘Nusayrili’” sözleri bizleri tedirgin ediyor. Bizler Aleviyiz. Niye başka şekilde göstermeye çalışıyorlar ki? Açıkça bizlere saldırıyor. Suriye’de mezhepsel bir savaş yok ama o yöne doğru kaydırmaya çalışıyorlar” diye konuştu.

***

Kartun: Ermeniler Türkiye’ye sığınmaz
VakIflI Köyü sakini Agop Kartun ise, Suriye’de  yaşamlarını yitiren Ermeniler olduğuna dair haberler aldıklarını belirterek, “ Suriye’de  akrabalarımız var endişe içindeyiz” dedi. Cemaat temsilcilerinin Suriye’yi terk etmesi nedeniyle cemaatin başsız kaldığını söyleyen Kartun, “Ermeniler, Ortadoğu’da en rahat Suriye’deydi. Şimdi  ise can güvenlikleri yok. Ermeniler göç etse Türkiye’ye sığınmaz. Zaten Türkiye’den göç etmişler” diye konuştu.

***

Ermeniler: Arap Alevilerinin yanındayız
Hatay’da 500, Türkiye’nin tek Ermeni mahallesi  Vakıflı Köyü’nde ise 135 Ermeni yaşıyor.  Suriye’deki savaştan Suriyeli Ermeniler de olumsuz etkileniyor. Ayrıca Başbakan Erdoğan’ın Arap Alevilerini hedef alan sözleri Ermenileri de rahatsız ediyor. Savaştan ve Başbakan’ın açıklamalarından Ermenilerin nasıl etkilendiğini  Ermeni temsilcilerine sorduk.
Samandağ Vakıflı Köyü Ermeni Cemaati Başkanı Cem Çapar,  Kendilerinden çok Suriye’deki Ermenilerin hayatlarından kaygı duyduğunu dile getirerek, Hatay’daki Ermenilerin durumunu ise şu sözlerle ifade etti: “Bizler kendimizi Alevi ve Sunni kardeşlerimiz sayesinde güvende hissediyoruz. Eğer Hatay’da Arap Alevilerine yönelik bir tehdit oluşursa elbette bizler de  Ermeni olarak onların yanında oluruz.”

***
‘Türkiye’nin politikası gerginliği arttırıyor’

“Surİye’de sivil bir muhalefet vardı.  Silahlı grupların desteklenmesiyle sivil halk çekildi sadece silahlı gruplar kaldı” diyen Kartun, muhalif olan sivil halkın bu nedenle Esad’ı desteklemeye başladığını söyledi. Türkiye’nin izlediği poltikanın  gerginliği daha da arttırdığını kaydeden Kartun,  Bu tablodan, Suudi Arabistan’a, Katar’a, Lübnan’a, Suriye’ye demokrasi götürüleceğine inanmak zor” sözleriyle görülerini paylaştı.