Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AAB

Volkan ŞAHİN - Bülent ZEYTİN İSTANBUL

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Genel Başkanı Turgut Öker, önceki gün yurtdışına çıkmak üzere Atatürk Havalimanı'nda bulunduğu sırada gözaltına alınması ile ilgili olarak bir basın toplantısı düzenledi. Öker, "Bu olayların Alevi toplumuna gözdağı verme amacıyla yapıldığına inanıyorum. Fakat şu iyi bilinmelidir ki, geçmişte katliamlarla bile durdurulamayan Alevi kültürü, bu baskılara da boyun eğmeyecek" diye konuştu.

Tunceli'de yapımı devam eden 'Dersim Bedensel Engelliler Rehabilitasyon Merkezi'ne destek vermek amacıyla Türkiye'ye gelen, AABK Genel Başkanı Öker'in, gözaltına alınmasına tepkiler sürüyor. Bir basın açıklaması yapan AABK Genel Başkanı Öker, gözaltına alınma gerekçesinin 26 yıl önce öğrencilik yıllarında astığı bir afişten ötürü olduğuna dikkat çekerek, "Bana bunun bir bilgisayar arızasından kaynaklandığını söylediler. Fakat bu olayın bir bilgisayar arızası ile açıklanamayacak düzeyde olduğuna inanıyorum. Olay Alevilere gözdağı verme amacı taşımaktadır" şeklinde konuştu.

"Başbakan en büyük misyonerdir"

Sanatçı ve Alevi aydınları ile Tunceli Dernekleri Birliği'nin de katıldığı basın toplantısında zorunlu din dersi konusu da gündeme geldi. Öker, Avrupa'nın 9 ülkesinde örgütlü 186 Alevi derneği ve kültür merkezini temsil ettiklerini söyleyerek, "Hükümet AB'ye karşı demokratik iktidar görüntüsü çizmeye çalışıyor. Başbakan, Dışişleri Bakanı ve TBMM Başkanı yurtdışında düzenledikleri bütün toplantılara bizleri de ısrarla davet ediyor. Fakat içeride Aleviler'e yönelik katı tutum aynen devam ediyor. Misyonerlik tartışmalarının gündeme geldiği şu günlerde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 80 yıldır Alevi çocuklarına zorunlu din dersi adı altında Sünni İslam İnancı'nı dayatması neden tartışılmıyor. Bu da bir misyonerlik faaliyeti değil midir? Aleviler'e ibadethane olarak ısrarla camiyi gösteren Başbakan da, en büyük misyonerdir. Bu konuda önümüzdeki günlerde ülkemiz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce de suçlu bulunacak. Zorunlu din derslerinin kaldırılmasına yönelik olarak yürüttüğümüz kampanyaya ülkenin tüm duyarlı kesimlerinin destek vermesinin gerektiğini düşünüyoruz. Avrupa'da bulunan insanlarımıza Hıristiyan inancını bu şekilde dayatsalardı da tepkimiz bu şekilde olurdu" diye kaydetti. Öker, gözaltı koşullarını da eleştirerek, "Başkanı olduğum konfederasyon ve avukatlarımız sayesinde hukuki süreç olması gerektiği gibi süratle işletildi ve haftalarca gözaltında kalmaktan kurtuldum. Fakat gözaltında kaldığım süre zarfında gördüm ki, son 25 yılda modernleşme ve demokratikleşme adı altında yapılanlara karşın gözaltı şartlarında değişen hiçbir şey olmamış" dedi. Basın toplantısına katılan sanatçı Ferhat Tunç da olayın basit bir bilgisayar hatasından kaynaklandığına inanmadığı söyleyerek bu olaylara karşı tavır alınmadığı taktirde benzer 'bilgisayar hatalarının' olmaya devam edeceğini söyledi.