A leui toplumu genel olarak bakıld

HAZIRLAYAN: ECEM ENGİN

A leui toplumu genel olarak bakıldığında her Türkiye vatandaşın demokratik taleplerinden farKlı bir şey istemiyor. Tam demokrasinin sağlandığı bir ortamda büyük oranda Alevilerin de sorunları kalmayacak. Cem evlerinin yasal statü kazanması, din derslerinin zorunluluktan kaldırılması ve v Madımak'ın müze haline getirilmesi Alevilerin başlıca talepleri olarak gözüküyor. Diyanet İşleri Baş-kanhcjı'nm da demokratik ve laik bir ülkede olamayacağını savunan Aleviler, kendilerinden alman verginin Alevi toplumunu asimile edecek programlarda kullanılmasından rahatsızlık duyuyor. 2007 seçimlerine az bir zaman kala, siyasi partiler oy toplayabilecekleri kesimler üzerine gidiyor. Türkiye'de büyük bir oy potansiyeline sahip olan Alevi toplumu da bundan payına düşeni alıyor. Sağcısı, solcusu, listelerinde aleui kökenli adaylara yer vererek alevi oylarını toplamaya çalışıyor. "Barajı aşmak için her yol mubah" görüşünü savunan en radikal sağ partiler bile, seçim öncesi Alevilere ılımlı yaklaşıyor. Aleviler ise, seslerini kürsüden duyurabilecek temsilcileri meclise sokmak için yoğun çaba gösteriyor. Aleui dernekleri ve akademisyenler, Alevi oylarının nereye gideceği konusunda farklı öngörülerde bulunsalar da, genel olarak Aleviler, bu seçimlerde Medis'e girmek istiyor. Çeşitli dernek ve vakıf başkanlarıyla ve akademisyenlerle, Alevilerin seçim sürecindeki iradelerini konuştuk. Kimi CHP'yi, kimi AKP'yi kimi de bağımsızları destek-leseler de, genel olarak Alevilerin kafası karışık. Kime oy atacaklarına karar veremeyen ve her hangi bir derneğe bağlı olmayan Aleui vatandaş sandıktan uzaklaşabilir. Yrd. Doç. Dr. Hakan Yücel, "Zorunlu din dersleri, Diyanetin yapısının değiştirilmesi, Cem evlerine bir statü verilmesi gibi talepler genel anlamda bir eşitlik talebi olarak ta anlaşılabilir" diyor. Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu ise, inanç özgürlüğü talep ettiklerini vurguluyor. Yazar Reha Çamuroğlu ise "bu seçimlerde Aleviler AKP'ye kayacak" diyor.

ERCAN GEÇMEZ

Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı

CHP, sağ partilerin gerisinde kaldı

"BU seçimlerde daha rahat ortak bir iradeye sahip görünüyorlar. Daha rahat daha düzenli bir karar mekanizmasına sahip. Türkiye'nin aydınlanmasında alevilerinde büyük rolü var. Alevileri kabul bile etmeyen sağ partilerin alevi kökenli aday çıkarması, alevi örgütlerinin başarısıdır. Bu Türkiye'nin aydınlanmasında önemli bir değişimdir ve bunu alevi örgütleri sağladı. CHP ise bunların gerisinde kaldı. Oylarının yüzde 63'ünü alevi tabandan alan bir partinin, tutumunu değiştirmemesi üzücü. Eğitim sisteminin değişmesi lazım. Biz aleviler olarak demokratik bir toplum ve demokratik bir ülke istiyoruz. Demokratik ve laik bir ülkede Diyanet İşleri Başkanlığı'nda bahsedilemez. Fakat neticede biz alevi örgütleri olarak, başarılı olduk. En radikal sağ partiler bile, programlarına yenilikçi birşeyler koydu." "Özellikle sosyalist kökenli bağımsız adayların Türkiye'nin ezberinin değişmesinde çok büyük emekleri geçecektir. Tabanımız Ufuk Uras ve Baskın Oran gibi bağımsız adaylara, sempatimiz var ve Alevi tabanından bağımsızlara çok oy gidecektir. Bağımsızların Mec-lis'te olmalarını istiyoruz."

DOĞAN BERMEK

Alevi Vakıfları Federasyonu Başkanı

Kararsızız!

ALEVİ Vakıfları Federasyonu başkanı Doğan Bermek, partilerin seçim bildirgelerini değerlendirdiklerini ve hangi partiye oy vereceklerini henüz belirlemediklerini söylüyor. "Birçok parti alevi sorunları hakkında birşey söylemiş. Fakat söylemlerini sağlam bir zemine oturtmları lazım. Çözümlerini belirlemeleri lazım. Bizim sorunlarımıza doğru cevap vermeleri gerekiyor. İki tane alevi adayın gösterilmesi Alevilerin sorunlarını çözmez. Türkiye'nin, Alevilerin sorunlarına çözüm getire-meyecekse oy alamaz. Olaylar çarpık bakışla gelişiyor. Fakat bu heyecanlı alevi kitlelerinden kaynaklanan bir çarpıklıkda olabilir. Alevilik üzerinden siyaset yapılamaz. Ülkenin temel değerleri üzerinden siyaset yapılır"

KAZIM GENÇ

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı

CHP, sandıkta değerlendirilecek

CHP'nin sola açılmaktan ziyade sağa açılmayı yeğliyor. Bu durumu sadece Aleviler değil, Türkiye'deki bütün sosyal demokratlar sandıkta değerlendirecektir. Sağ adaylar neden listelerinde Alevi kökenli adaylara yer vermesin ki? Türkiye'de 10 milyon civarında alevi seçmen var. Numunelik de olsa listelerine koyarak, az da olsa oy alabilirler. Ama bu alevi oylarının tümünün oraya yönelmesini sağlamaz. CHP'nin de listelerinde Alevi kökenli adaylara yer veriyor bu yanıyla da CHP'ye haksızlık yapılmaması gerektiğini düşünüyorum."

ALI KENANOGLU

Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı

Bağımsızlar yeni bir süreç yaratacak

"TÜRKİYE iki cepheye savruldu ve şeriat korkusu ağır basıyor. Cumhuriyet mitinglerine katılanların büyük bir kesiminin alevi olması, partilerin listelerinde alevi adaylara yer vermesinde büyük etken oldu. Alevi toplumunun talepleri, her Türkiye vatandaşıyla örtüşüyor. Tükiye'nin demokratikleşmesini talep ediyoruz. Demokrasi gerçek anlamıyla uygulandığı takdirde, Alevilerinde sorunu kalmayacaktır. Geçmiş yıllarda seçim öncesi alevilerin toplanarak ortak bir denklarasyon hazırlamadı. Çünkü aleviler, sürü psikolojisi ile hareket etmez. Alevi vatandaş bir bireydir. Bu yıl geçmişe oranla bağımsız aday alternatifinin olduğu bölgelerde bağımsız adaylara oy verilecek. Çünkü bağımsızların söylemleri gibi yaşamaları da alevi halkını kucaklıyor. Fakar bağımsız aday alternatifi olmayan bölgelerdeki alevi seçmenler zorlana zorlana CHP'ye oy verecekler. Artık kürsüden sorunlarımızı anlatan birininn seslenmesi gerekiyor. Bağımsız adayların meclise girmesi, topluma moral getirecektir. Tüm engellere rağmen milletin temsiliyetinin sağlanabileceğini gösterecektir. Bağımsızlar Meclis'te ezberi bozarak, yeni bir süreç yaratacaklar."

ALİ YAMAN

Abant İzzet Baysal Üniv. Yrd. Doç. Dr.

Aleviler hep haksızlığa uğradı

"SİYASAL konjonktürden kaynaklanan zorunluluklarla Aleviler bugün yine ağırlıklı olarak CHP'yi desteklemek zorunda kalsalar da, bu politikaların sürmesi halinde, sorgulanan CHP-Aleviler ilişkisi orta vadede mantıki bir çerçeveye oturacaktır.

CHP, bugünkü haliyle AKP'ye yönelik korkular ve endişelere sarılarak yine seçmenlerden oy alma yoluna girmiş görünmektedir. Toplumun sosyal, ekonomik sorunlarına yönelik görünürde elle tutulur bir programdan söz edemiyoruz. Aleviler bakımından değerlendirecek olursak, Diyanetle, din dersleriyle ve cemevleriyle ilgili ne yapılacağı muğlak durumda. Buradan bakınca tabi CHP yöneticilerinin geçmişten pek ders almadıkları görülmektedir. Daha önce Meclis dışında kalındığı unutulmuştur. Bu durum yani Alevilerin inanç ve kültürel sorunları karşısında CHP yönetiminin benimsediği, mantık dışı yaklaşım, Alevilerin kendi içlerinden seçtikleri veya oy verdikleri CHP adaylarıyla olan ilişkinin de sorgulanmasını gerektirmektedir. Belki ülkemizin siyasi konjonktürü bugün için uygun değil ama orta ve uzun vadede Alevi toplumuna yönelik izlenen hangi parti tarafından olursa olsun samimiyet dışı yaklaşım, hak ettiği cevabı alacak, siyasetin bu şekilde devam etmesinin mümkün olamayacağı, halktan kopuk siyasi parti yöneticilerince de açıkça görülecektir. Ancak ne yazık ki, bu tarz siyasetçileri tarih sayfalarında pek de iyi kay-detmeyecektir. Cumhuriyete, demokrasiye ve laikliğe gönülden, samimiyetle inanan ve tercihlerini bunlardan harekede yapan Aleviler, inanç ve kültürleri söz konusu olduğunda, istisnasız bütün partiler tarafından haksızlığa uğratılmışlardır. Mezhepler üstülük iddiasına rağmen, sadece Sünni yurttaşlarımıza hizmet götüren Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bugünkü haliyle muhafazasına CHP neden göz yummaktadır? Dikkat edilirse Cem evleri, Din dersleri ve Diyanet İşleri Başkanlığı konusunda CHP genel başkanı ve yönetim kadrosu sessiz kalmayı yeğlemektedir. Siyasal konjonktürden kaynaklanan zorunluluklarla Aleviler bugün yine ağırlıklı olarak CHP'yi desteklemek zorunda kalsalar da, bu politikaların sürmesi halinde, sorgulanan CHP-Aleviler ilişkisi orta vadede mantıki bir çerçeveye oturacaktır. Eğer CHP bu yanlış tavrından vazgeçmezse, gelecekte geçmişte olduğu gibi Alevilerden oy alması artık mümkün görünmemektedir. Halk arasında yaptığımız alan çalışmalarında da bu durum açıkça görülmektedir, dernekler de halkın eğilimi doğrultusunda, bildiriler yayınlamakta ve bağımsız adaylara yönelmiş bulunmaktadırlar. Ancak bağımsız adayların kazanıp kazanamayacaklarına ilişkin endişeler, AKP iktidarına karşı oyların bölünmemesi için belli bir partide (CHP) yoğunlaşma zorunluluğu gibi gerekçeler bağımsızlar bakımından sorunlu noktalar olarak ortada durmaktadır. "

MUSTAFA ŞEN

ODTÜ Sosyoloji Bölümü'nden Yrd. Doç. Dr.

Alevileri merkezi olarak birleştirecek bir kurum yok

ALEVİLERİN siyasi davranışını belirleyecek bir kurum varlığından söz etmek mümkün değil. Bu nedenle her seçim öncesi oyların nereye verileceği tartışma konusuna dönüyor. Sol partilerin, Alevilerin problemleleri de dahil olmak üzere bir çok soruna çözüm üretememesi ulusal ve uluslar arası düzeyde bir çok saldırılara maruz kalmasından kaynaklanıyor.

Aleviler kendini sol partiler içinde daha rahat hissediyor. Alevilerin CHP'yle sorununu, bu seçimlerde bağımsızlara yönelerek belli edecekler" diyen Mustafa Şen Alevilerin seçim sürecindeki tutumlarını şu şekilde değerlendiriyor:

"1990'h yıllardan beri ortak bir irade tartışmaları oluyor. Buna rağmen, büyük ölçüde ortak bir paydada buluşabiliyorlar. Genelde sol partilere yöneliyorlar. Sol partilere oy verilmesine rağmen çözüm açısından bir ilerleme olmuyor. Sol partiler tek başlarına iktidar olsalar bile, sağdan gelen saldırıları herkes biliyor. Sol iktidar olduğunda ulusal ve uluslar arası düzeylerde çok yönlü saldırılara maruz kalıyor. Sorunlarına çözüm bulunamayınca alevilerin bir kısmı sandıktan uzaklaşıyor. Büyük bir kısmı ise hala merkez solda yer alıyor. Geri kalanı ise ÖDP'den, Genç Parti'den MHP'ye kadar geniş bir yelpazede oy kullanıyor. Bireysel ve bölgesel farklılıklar da oy tercihlerini etkiliyor. Sağ partiler alevi kökenli aday çıkartarak biz size yakınız demeye çalışıyorlar. Alevi kökenden gelmekle sorunları savunmak arasında doğrudan bir ilişki yok. Bunlar alevilerin oy verme davranışını değiştirecek şeyler değil. Alevilerin problemleri her Türkiye vatandaşının problemi. Alevilerin bağımsızlara yönelmesi, CHP ile ilgili bir sorun. Siyasetin daralması ve solun çözüm üretememesi ve merkez soldan dinamik bir yapının çıkmamasından kaynaklanıyor. Yüzde 10 barajı yüzünden temsilde adalet sağlanamıyor. Bunu sağlamak da bağımsız adaylara düşüyor. Demokrasinin en büyük sorunu yüzde 10 seçim barajıdır. Demokraside daha ciddi bir tanıma ihtiyacımız var. Baraj sorunu demokrasi meselesinin merkezinde yer alıyor. Türkiye'de alevi sünni değil islamcılarla islamcı olmayanlar arasında problem var." İslamcıların, alevileri tehlike olarak gördüğü görüşünü savunan Şen, "İslamcılar, laikliğin toplumsal temeli alevilermiş gibi yansıtıyorlar. Aslında, Türkiye'de herkesin sandığından daha çok laikliğin geniş bir toplumsal temeli vardır"

SELAHATTİN ÖZEL

Alevi Bektaşi Fedarasyonu Başkanı

Taleplerimizi kabul eden CHP'yi destekleyeceğiz

"İSTEDİĞİMİZ büyüklükte olmasa bile CHP ve DSP birleşimini destekliyoruz. Biz taleplerimizi onlara sunduk. Cem evlerinin resmi olması, zorunlu din derslerinin kaldırılması ve madımak otelinin müze haline getirilmesini talep ettik.

Taleplerimize evet dediler. Bizde CHP'ye destek vereceğimizi söyledik. CHP'de zaten seçim programlarına taleplerimizi aldılar. Yapacağımız duyuru ile de Alevi halkına, AKP'ye karşı CHP'ye oy vermesi konusunda uyaracağız. Fakat bazı bölgelerde bizim çıkarttığımız Alevi adayları destekleyeceğiz. Ama bu sınırlı olacak." Sağ partilerden aday olan Aleviler yüz karasıdır. Biz zaten seçim öncesi sağ partilerin böyle bir yola gideceğini söylemiştik. Birilerinin Alevilik üzerinden siyasallaşması mümkün değil. Sağ partiler bu şekilde oy top-layamayacak."

REHA ÇAMUROĞLU Yazar

AKP'ye çok oy gidecek!

ESKİ DYP Genel Başkan Yardım Yardımcısı ve AKP Milletvekili Adayı Reha Çamuroğlu, AKP'ye aday olduktan sonra epey konuşuldu. Gerçek demokrasiyi AKP'nin getireceğine inanıyor. Tabii CHP'ye oy verecek Alevilen de yüz kere düşünmesi gerektiğini inatla vurguluyor. Reha Çamuroğlu Alevilerin seçime nasıl gittiğini anlattı...

"Ben Türkiye'nin demokrasi yolunda ilerleyen bir ülke olmasını istiyorum. Türkiye'de hala askeri darbe, askeri yönetim gibi lafların edilmesinden rahatsızlık duyuyorum. Dolayısıyla AKP'den aday oluşum her şeyden önce demokrasiyi ilerletebilece-ğinden duyduğum güvenden kaynaklanıyor. Merkez sağ partilerden de adaylık teklifi aldım. CHP ise totalitarizm özlemleri içerisinde kıvrandırılan bir parti olmuştur. Böyle bir partiden aday olmam söz konusu bile olamaz. CHP'ye oy vermek Alevilerin yüz kere düşünmeleri gereken bir siyasi olay. CHP 5 tane alevi örgüt yöneticilerini aday adayı gösterdi. Bir tanesi bile listelere alınmadı. Bu partinin samimiyetine güvenenleyiz. Zaten o adayların birinci hedefleri milletvekili olmaktı. Gelecek için umut verici bir tablo değil. Önümüzdeki AKP iktidarında ise Alevilerin meseleleri konusunda çok önemli gelişmeler olacak. Ben her gün alevi vatandaşlarla toplanıyorum. Destek görüyorum. Zaten sandıkta da görülecektir. AKP'nin Alevilerden ciddi miktarda oy alacağını iddia ediyorum. Alevilerin kime oy verecekleri konusunda kafası karışık. AKP'ye karşı ılımlı mesaj veren bağımsız adaylara destek vereceklerini söylüyorlar. Bu bir çelişkidir. Aleviler demokrasi dışı tercihlere çağrılmaktalar. Bana karşı yürütülen linç kampanyası da bunu gösteriyor. 20 milyon aleviyi, 35 bin üyesi olan derneklerin temsil ettiği düşünülemez. Alevilerin oy verirken birinci kriterinin cem evleri sorunu olduğunu düşünmek de hatadır. Her Türkiye vatandaşının dertleri neyse onlarında dertleri de onlardır. Partinin Alevilik konusunda ne dediğine bakıp oy vermiyorlar. Bu şekilde Alevileri dar görüşlü insanlar olarak yansıtmaya kimsenin hakkı yok."

HAKAN YÜCEL Galatasaray Üniversitesi'nden Siyaset Bilimci Yard. Doç. Dr.

Gönüllü ya da gönülsüz, oylar CHP'ye gidecek

"ALEVİLERİ ortak bir çatı altında buluşturacak herhangi bir kurum yok. " diyor. Hakan Yücel. Ve devam ediyor: "Örgütlerin etkileyebildiği belli bir oy potansiyelinden söz edilebilir ancak çeşitli siyasal eğilimler sözkonusudur ve medya da sıkça görünen örgütler çoğu kez en etkili örgütler değil medyayla en yakın ilişkide olan örgütlerdir dolayısıyla kısıtlı olarak geçerli sayebileceğimiz bir ortak irda de yanıltıcı olarak yansımaktadır. Sağ partilerin özellikle de MHP'nin ve AKP'nin Alevi aday girişiminin önemli bir başarı getireceğini tahmin etmiyorum.. Ancak liberal sağın her zaman Alevilerde bir oy potansiyeli vardır. CHP'deki durumun hizip çatışmalarının bir neticesi olduğu düşünüyorum. Ayrıca CHP eskiden beri Alevilere destekleri oranında yer vermiyordu, Alevi taleplerini de değerlendirmiyordu. Bu eğilim şu anda daha da keskin bir görünüm kazandı, çünkü CHP azınlıkları içine alan onların taleplerini taşıyan bir parti değil, doğrudan toplumsal anlamda merkezi hedefleyen ve onunla yetinen bir politika içinde. Bu politika içinde Alevilere ve Kürtlere pek yer yok. Bir kısım Alevide CHP küskünlük olduğu görülüyor ama bence bunda Alevi adaylara yer verilmemesi tek neden değil. Ancak tüm sorunlara karşın Alevilerin oy verebilecekleri parti yelpazesi dar olduğundan gönüllü ya da kerhen CHP'ye yönelen yüksek bir oy potansiyeli bulunmaktadır. AKP ve MHP hemen hiç oy alamadığı bir kitleden oy almak için bir strateji olarak bu yaklışımı belirlediği görülüyor. Ancak AKP MHP BBP gibi partilere olan güvensizlik çok köklü nedenlere dayanmaktadır ve birçok sorun masaya yatırılmadan , özellikle de 1970'li yılların (AKP için de 1990'ların) muhasebesi yapılmadan, sadece Alevi adaylar gösterilerek bu güvensizlik aşılamaz. Alevilerde sol görüşlere eğilimin yüksek olmasından, önemli bir Kürt-Alevi nüfusun bulunmasından ve Alevi kökenli CHP küskünlerinin sol içinde bir arayış içine girecekleri olgusundan hareketle bağımsız adaylara ilginin genel ortalamanın üstünde olacağını söyleyebiliriz, ancak AKP kaygısından dolayı CHP'ye gidecek oyların önemli bir oranda aşınmayacağını da görmek gerekiyor. "

Laikliğin toplumsal tabanını oluşturan en önemli gruplardan biri de Alevilerdir. Bu soru tersinden de alınabilir laiklik Aleviliğin eşit yurttaş olmalarının garantisidir. Ancak Türkiye'de uygulanan şekliyle laikliğin Ale-vilerle Sünnileri eşit kılmadığı, Alevilerin laikliğin tek sigortası olarak İslamcı gruplara hedef olarak gösterilmesinin birçok Aleviyi rahatsız ettiği de unutulmamalıdır. Bu Aleviler laikliğe herkesin ihtiyacı olduğunu ve bu konudaki bir mücadeleye ancak bir dayanışma ilişkisi içinde girişebileceklerini hedef olarak gösterilmekten rahatsız olduklarını defalarca belirttiler."

 Sayılarla kendine gelmek

NTV'deki "Neden" programında "Aleviler ve Siyaset"i tartıştık. Açılışta Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Turan Eser'e sordum:

"Neden her seçim öncesi 'Sünniler ve Siyaset' değil de 'Aleviler ve Siyaset' tartışılır?"

Eser, rakamlarla yanıtladı bu soruyu...Verdiği rakamlar, tartışmaya yer bırakmayacak kadar net bir tablo sergiliyordu.

Bu rakamları yorumsuz olarak sizlerle paylaşmak istiyorum:

 

Türkiye'de kaç okul var? 67 bin...

Kaç hastane var? 1220...

Kaç sağlık ocağı var: 6 bin 300... Peki kaç cami var? 85 bin...

Her 60 bin kişiye 1 hastane düşerken, 350 kişiye 1 cami düşüyor. Peki kaç kilise var? 270...

Kaç cemevi var? 100.

Türkiye'de kaç doktor var?

77 bin...

Peki kaç din görevlisi var?

90 bin...

Türkiye'de her 900 kişiye bir doktor düşerken, her 780 kişiye bir din görevlisi düşüyor.

Eğitim-Sen'e göre Türkiye'nin 200 bin öğretmen açığı var.

Türkiye'de kaç kütüphane var? 1435...

Almanya'da kaç kütüphane var? 11 bin...

Türkiye'nin kaç kentinde devlet tiyatrosu var? 13...

Kaç kentte kuran kursu var? 81...

Bu kursların toplam sayısı kaç? 3852...

***

Türkiye'de 1 opera derneği var; 11 bale, 10 heykel, 18 resim, 18 sinema, 38 tiyatro derneği var.

Peki kaç tane "cami yaptırma derneği" var?

35 bin...

***

İçişleri Bakanlığı'nın bütçesi ne kadar?

783 trilyon...

Ulaştırma Bakanlığı'nın?

678 trilyon...

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'nın?

677 trilyon...

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın?

632 trilyon...

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın?

280 trilyon...

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın?

249 trilyon...

Çevre ve Orman Bakanlığı'nın?

404 trilyon...

Sadece Sünnileri temsil eden Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütçesi ne kadar?

1.3 katrilyon...

8 bakanlığın bütçesi kadar...

22 üniversitenin toplam bütçesine denk...

Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinin yıldan yıla büyümesine bakalım:

1997'de 66 trilyon.

1998'de 119...

1999'da 180...

2000'de 270...

20oı'de 302...

2002'de 553...

2003'te77i...

2004'te 1 katrilyon...

2005'te 1 katrilyon...

2006'da 1,3 katrilyon...

2007'de 1.7 katrilyon... (Can Dündar'ın "Neden" programından alıntıdır.)