Tüm Bel-Sen İzmir 2 No’lu Şube üye ve yöneticileri Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar'ın uygulamalarını protesto etmek için bir araya geldi. Sendikadan tarafından yapılan açıklamada, Acar’ın belediyedeki korku iklimine son vermesi gerektiği belirtildi.

"Aliağa Belediyesi’nde korku iklimine son verilmeli"

BİRGÜN EGE

Tüm Bel-Sen İzmir 2 No’lu Şube üye ve yöneticileri, Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar'ın hukuksuz kararlar verdiğini belirterek Aliağa Demokrasi Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamada Acar'ın keyfi uygulamalarla hukuku ve yasaları yok saydığı ifade edildi.

Serkan Acar’ın Aliağa Belediye Başkanı olarak seçilmesinin ardından belediye emekçilerine mobbing ve baskı uyguladığını belirten Tüm Bel-Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Fatma Kılınç, “Acar, başkan yardımcısı gibi kadrolarda çalışan üyelerimizi başka illerde görevlendirmeyle haksız ve hukuka aykırı biçimde davranmıştır. Bir üyemizin son iki yılda 5 kez görev yeri değiştirilmiş ve sürgüne zorlanmıştır. Hukuki olarak mücadelemiz verilmiş ve açtığımız davalarda üyemizin görev yerine iadesi sağlanmıştır. Buradan kendisine sesleniyoruz; bu hukuksuz ve yasa tanımazlığa son verin. Aliağa Belediyesi’nde iş barışını sağlayın. Belediyedeki korku iklimine son verin” dedi.

aliaga-belediyesi-nde-korku-iklimine-son-verilmeli-939618-1.

Tüm Bel-Sen üyelerinin sürgüne gönderildiğini vurgulayan Kılınç, “Belediye Başkanının ‘Ben istediğimi işten çıkarırım, bunun için yetkiyi halktan aldım’ anlayışını ve pervasız davranışlarını kınıyoruz. Aliağa halkını da bu davranış biçimine karşı sessiz kalmamaya davet ediyoruz. Kamu çalışanları yalnız değildir. Son olarak üyemiz Salih İşim’i 23 Eylül 2021 tarihinde 496 sayılı Encümen Kararı ile kendi rızası olmadan ve yasalara uymaz şekilde emekliliğe sevk ederek bir hukuksuzluğa daha imza atmıştır. Bu arkadaşımız için sendikamız tarafından kararın iptali davası açılmıştır. Bilinmelidir ki; yasaya aykırı ve tamamen hukuksuz bu davranışlara karşı sonuna kadar direneceğiz ve biz kazanacağız. Serkan Acar ise bu uygulamalar ile tarihe kara bir leke olarak geçecektir” diye konuştu.

Kılınç, şunları söyledi: “Bahsettiğimiz baskılar ulusal ve uluslararası hukuka aykırıdır. Mobbing, sendikal haklara müdahale, görev yeri değişikliği gibi uygulamalar Anayasamız başta olmak üzere, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’na, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, ILO Sözleşmelerine ve İnsan Haklarına ilişkin sözleşmelere aykırıdır. Aynı zamanda Türk Ceza Kanunu’na göre suçtur. Anayasa ve yasalar tarafından teminat altına alınan hakların ayaklar altına alınma, iş barışı ve huzurunun bozulması, üyelerimize ve çalışanlara yönelik bu tür tehdit, mobbing ve uygulamalara imkân verilmesi asla kabul edilemez. Başta Belediye Başkanı olmak üzere buna sebep olan ve göz yuman bütün aktörlere karşı yasal haklarımızı kullanacak ve sonuna kadar direneceğiz.”