Haftalardır şike konuşuyoruz. Söylenebilecek neredeyse her şeyi söyledik, tartıştık, yer yer kavga bile ettik.

Haftalardır şike konuşuyoruz. Söylenebilecek neredeyse her şeyi söyledik, tartıştık, yer yer kavga bile ettik. Şikenin ardından şimdi kapının önünde başka bir bomba var. Düzenek hazırlanmış, kablolar bağlanmış ve patlamaya hazır. Belki duymuşsunuzdur, fonlarla yapılan transferlerden ve bu transferlerle ilgili olarak FIFA’nın başlattığı soruşturmadan bahsediyorum.
Önce size hikayeyi özetleyeyim. Barcelona Üniversitesi’nde Finans ve Ekonomi bölümünde görev yapan Jose Maria Gay fonlar aracılığıyla yapılan transferler üzerine bir rapor hazırlıyor, bu rapor sonrasında harekete geçen FIFA henüz resmi olarak deşifre etmediği bir soruşturma başlatıyor. Üst düzey bir FIFA yetkilisi isim vermeden soruşturma başlatıldığı bilgisini sızdırınca kızılca kıyamet kopuyor.
Soruşturma nedenine geçmeden fonların futbolda nasıl çalıştığını anlatmam lazım. Fonlar birden fazla iştirakçinin katılımı mantığıyla çalışıyor. Yatırımcıların her biri en az 250 bin dolar vererek fona katılıyor ve minimum bir milyon dolardan başlayarak çeşitli oyuncuların bonservis bedelleri elde ediliyor. Tıpkı bir tür şans oyunu gibi, eğer paranızı doğru oyuncuya yatırmışsanız bonservisini elinizde bulundurduğunuz futbolcu birkaç yıl içerisinde bir yıldıza dönüşüyor, sizse dolar milyonerine…
Peki sistemdeki sorun ne? Son meselede skandal, bir dönem Abramoviç’le birlikte Chelsea’yi yöneten ve futbol business’ın Steve Jobs’u muamelesi gören Peter Kenyon’un şirketi ile bizim çok yakından tanıdığımız kurt (hatta çakal mı demeliyim) menajer Jorge Mendes’in şirketinin ortak olmasıyla patlıyor. Kenyon’ın Hollywood merkezli yetenek avcısı şirketi Creative Artists Agency ile Mendes’in menajerlik şirketi Gestifute birlikte Quality Sports Jersey isminde bir şirket kuruyor ve yatırımcılardan topladıkları paralarla futbolcu transferi yapıyor. FIFA’nın Gay’in raporu üzerine soruşturma başlatmasının nedeni ise bu durumun çıkar çatışmasına, (İngilizcesiyle conflict of interest) neden olması.
FIFA (ve Gay) diyor ki, Kenyon’ın şirketi tamam ama Mendes’in şirketi oyuncuların bonservis bedelleri üzerinde, bir menajerlik şirketi olduğu için, doğrudan bir etkiye sahip. Yani oyuncu değerini manipüle edebilir. Bu durum da bir oyuncunun olması gerekenden çok daha yüksek bedellerle transfer edilmesi, bu sayede de haksız kazanç elde edilmesi ihtimalini beraberinde getiriyor.
Bombanın bizim kapımıza dayandığı nokta ise kurulan ortak şirketin şimdiye de Sporting Lizbon’a yedi, Beşiktaş’a ise en az bir transfer yapmış olması. Bu transferin Quaresma olduğu, Almeida’nın da bu yolla transfer edildiği iddiaları bizim gazetelere de yansıdı.
FIFA’nın bu soruşturma kapsamında Sporting’e ve Beşiktaş’a transfer yasağı getirebileceği söyleniyor. Kapımızdaki yeni bomba da bu.
Ama ben bir bomba daha patlatayım. Duyduğuma göre Kenyon-Mendes ortaklığındaki fona para yatıranlar arasında Türkler de var. Hem de epey yakından tanıdığımız isimler. Kim olduklarına dair de bir dedikodu duydum ama söylenenler sahiden de dedikodu düzeyinde olduğu için isim veremem. Fakat eğer bu isimler doğruysa ve gazeteci arkadaşlar bu isimleri ortaya çıkarırsa yer yerinden oynayabilir. En azından bunu söylemiş olayım.